SAĞLIK - 07 Şubat 2025 Cuma 09:48

Uzmanından sarı serum uyarısı

A
A
A

Van’da uzmanlar, halk arasında ’sarı serum’ ve ’atom’ diye bilinen serumlar hakkında vatandaşlara uyarılarda bulundu.

Grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı kış aylarında uzmanlar, halk arasında ’sarı serum’ olarak bilinen serum uygulamalarına dikkat çekti. Bilinçsiz kullanımın ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurgulayan uzmanlar, doktor önerisi olmadan herhangi bir serum veya ilaç kullanılmaması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. İbrahim Aydın, son zamanlarda sarı serumla ilgili ölümle sonuçlanan vakaların yaşandığına dikkat çekerek, "Sarı serum dediğimiz aslında serumun içine bemiks dediğimiz bir vitamin iğnesinin konulmasıdır. Normalde biz grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonu gibi durumlarda hastaya ilaç kullansan da kullanmasan da bir haftada düzelirsin diye anlatırız. Çünkü serumlar genelde sıvı kaybı olanlarda, yeme içme bozukluğu olanlarda verilen şeylerdir. Düz serumun içeriği ya tuzlu su, ya şekerli sudur. Ama gribal sentomu olan hastalarda; bazen antibiyotik, nefes açıcı, burun açıcı şeyleri de seruma katabiliriz. Ateşi yüksek olanlarda özellikle yeme içmesi de iyi değilse serum verebiliyoruz. Ama sarı serum dediğimiz şeyin içindeki o bemiksi çok mecbur olmadıkça biz de uygulamıyoruz. Kendi hastalarıma da çok mecbur kalmadıkça verdiğim bir şey değil" dedi.

Uzmanından sarı serum uyarısı

"Kesinlikle evde kullanılmaması gereken bir ilaçtır"

Sarı serumun hangi durumlarda verilmesi gerektiğine de değinen Aydın, "Hani hasta açlık grevindedir, çok uzun süre bir şeyler yememiştir. Biz o tür hastaları beslemeye başladığımızda mutlaka vitamin desteği altında başlıyoruz. Normal grip gibi ateşli durumlarda verilmesi gereken bir ilaç değil. Çok ciddi vitamin eksikliği olanlarda verdiğimiz bir şeydir. Yatan hastalarda, hastanenin şartları iyiyse, acil durumlarda hastaya müdahale edilebilecekse verilecek bir serumdur. Kesinlikle evde kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Hatta sağlık ocağı şartlarında, hastaya acil müdahale imkanı yoksa uygulanmaması gereken bir ilaçtır. Acil şartlarının iyi olduğu, anafilaksiye müdahale yetkinliği olan birinin olduğu bir yerde yapılması ve bir hekimin gözetiminde olması lazım" ifadelerini kullandı.

Uzmanından sarı serum uyarısı

"Enfeksiyonu düzelten bir serum değil"

Açıklamalarında vatandaşlara tavsiyelerde de bulunan Dr. Aydın, "Tavsiyem çok yeme içme bozukluğu yoksa, hasta ağızdan alabiliyorsa serumda ısrar etmemeleri, özellikle sarı serumda hiç ısrar etmemeleri lazım. Çünkü enfeksiyonu düzelten bir serum değil, sadece hastayı o an için rahatlayıcı bir şeydir. O riske değmez" diye konuştu.   

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay ‘Biz anlaşıp yapamadık ama yaparsa devletimiz yapar’ diyen site sakinleri, yuvalarından geriye kalan boş arazinin rezerv alanına alınmasını istiyorlar Hatay’da depremde yıkılan 5 blok ve 252 daireden oluşan Zirve Sitesi sakinleri, geride kalan süreçte ortak noktada birleşemeyince evlerinin bulunduğu alana herhangi bir yapı inşa edemediler. Yeniden aynı bölgede evlerine kavuşmak isteyen depremzede vatandaşlar, ‘Yaparsa devletimiz yapar’ diyerek, siteden geriye kalan boş arazinin rezerv yapı alanına girmesini istiyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkıma uğrayan Hatay’da yüzlerce bina yıkılmıştı. Enkaz kaldırma çalışmalarının sona ermesiyle birlikte kentin 15 ilçesinin yeniden ayağa kalkması için ihya, inşa ve imar çalışmaları başlamıştı. Vali Mustafa Masatlı’nın yoğun gayreti ve iş takibiyle Hatay’ın 15 ilçesinde TOKİ ve Emlak Konut tarafından inşa edilen konutlar vatandaşlara teslim edilmeye devam ediyor. Yoğun yıkım yaşanan Antakya ilçe merkezlerinde de Rezerv Yapı Alanı ilan edilen bölgelerde de inşaat çalışmalarında sona gelen konutların teslimi devam ediyor. Antakya kent merkezi Ekinci Mahallesi’nde bulunan ve Hikmet Karaoğlan’ın site yöneticisi olduğu 5 blok 252 daireden oluşan Zirve Sitesi’nin bulunduğu 10 dönümlük arazide site sakinlerinin anlaşamaması sebebiyle rağmen bir çivi bile çakılmadı. ‘Yaparsa devletimiz yapar’ diyen sitede sakinleri ve bölgede bulunan sitelerde yaşayan vatandaşlar bölgenin rezerv yapı alanının içerisine alınmasını istiyorlar. "Devletimizin bizi yalnız bırakmayacağını düşünüyoruz ve bu alanın bir an önce rezerv alanı olmasını istiyoruz" Site sakini Hikmet Karaoğlan, 10 dönümlük alanın rezerv alana alınmasını istediklerini belirterek "Ekinci Mahallesi’nde bulunan Zirve Sitesindeyiz. Zirve sitesi, 10 dönümlük bir arazide inşa edilmişti. Binalarımız 6 Şubat denemelerinde yıkıldı. Biz bu konular hakkında devletimizden defalarca destek istedik. Devletimizin bizi yalnız bırakmayacağını düşünüyoruz. Bu alanın bir an önce rezerv alanı olmasını istiyoruz. Bazı kişilerden söz aldık ve cevap bekliyoruz. Çevremizde bulunan diğer sitelerinde içine alacak şekilde rezerv alanı yapılmasını istiyoruz. Biz site sakinleri olarak yerinde dönüşüme gittik, çoğunluğu sağladık ama süreyi kaçırdık. Bundan dolayı başaramadık. Biz ve komşularımız bunlar hakkında imza verdik. Böyle 10 dönümlük arazinin hibe olmasını istemiyoruz. Mahallemizde ve eski komşularımızla birlikte oturup yaşamak istiyoruz. Burada 5 bloktan oluşan 252 daire vardı. Hepsi yıkıldı ve hale umutluyuz. Biz Sayın Bakanımızdan burasının rezerv alanı olmasını istiyoruz" dedi. "Biz anlaşamadık ve yapamadık, bu konuda yaparsa devletimiz yapar ve sonsuz güvenimiz vardır" Bölgede yaklaşık 4 bin insanın yaşadığı sitelerin bulunduğu alanın rezerv alana girmesini istediklerini ifade eden Edip Mullakütükçü, "Zirve Sitesi’nin depremden öncesinde ve sonrasında da avukatıyım. Aynı zamanda bu kadar mağdur insanında avukatıyım. Depremden bu yana yaklaşık 3 yıllık bir süre geçti ama bu süre içerisinde site sakinleri bir türlü kalıcı çözüme kavuşamadık. Böyle güzel bir yerde komşularınla birlikte istemeleri nedeniyle rezerv alanının olmasından artık zaruret olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’a güveniyoruz. Burada 5 bloktan oluşan yaklaşık bin kişi yaşıyordu ve diğer siteleri de sayarsak en az 2 bin kişinin yaşadığı alandan bahsediyoruz. Biliyorsunuz çok insan olunca temel birincil hedefimiz burada yerinde dönüşüm yapmaktı ama belli bir süre içinde insanları bir araya getirmek kolay değildi. Çünkü çoğu insanımız buralarda değil, dağınık durumda oldukları için onun handikaplarını yaşadık. İnsanların tam çoğunluğunu sağlayacakken ne yazık ki sürede doldu ve her şey durduğu yerde kalmış oldu. Biz bunun artık nihayete ermesini ve rezerv talebimizin gerçekleşmesini talep ediyoruz. Biz anlaşamadık, yapamadık. Bu konuda yaparsa devletimiz yapar ve sonsuz güvenimiz vardır" ifadelerini kullandı.