GENEL - 06 Ağustos 2020 Perşembe 11:03

Van Gölü’nde Rus yapımı yük gemisi tarihin izlerini taşıyor

A
A
A
Van Gölü’nde Rus yapımı yük gemisi tarihin izlerini taşıyor

Van Gölü’nde 3 yıl önce keşfedilen Rus yapımı batık yük gemisi tarihin izlerini taşıyor.

Van Gölü’nde 3 yıl önce keşfedilen Rus yapımı batık yük gemisi tarihin izlerini taşıyor.


Dünyanın en büyük sodalı ve Türkiye’nin en büyük gölü olan 600 bin yıllık geçmişe sahip Van Gölü’nün sırları ortaya çıkarılıyor. Van Gölü’nde daha önce batık Rus yapımı yük gemisinin yanı sıra su altı şehri ve dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin keşfedilmesi büyük heyecan oluşturmuştu.


Rusların 1914 tarihinde Van’ın işgaliyle birlikte yapımına başladığı 3 gemiden biri olan ve Van Gölü’nde yük ve yolcu amaçlı kullanılan şilep (yük gemisi), koyun taşıdığı sırada 1958 yılında batmıştı. Reşadiye açıklarında batan yük gemisi, 3 yıl önce keşfedilmişti. Daha önce sadece dış dokusu görüntülenen geminin bu kez içi de görüntülendi. Dalış eğitmeni Ecz. Serkan Ök’ün rehberliğinde 8 dalgıç ekibi, ilk kez içini görüntülediği tarihi batık geminin Van Gölü’nün sodalı suyundan dolayı tahrip olmadan günümüze kadar geldiğini gözlemledi. 40 metre uzunlukta ve 6 metre genişliğinde olan batık geminin, kaptan köşkü ve ahşap donanımının çürümeden ilk günkü gibi olması ise heyecanlandırdı.



“Bizim için çok gizemliydi”


İHA muhabirine konuşan dalış eğitmeni ve rehberi Ecz. Serkan Ök, 3 yıl önce Tahsin Ceylan tarafından görüntülenerek keşfini yaptıkları Rus yapımı Akdamar şilebinin bu kez iç kamaralarını görüntülemek için bir dalış gerçekleştirdiklerini belirtti. Dalış ekibiyle önce dış, daha sonra iç kamaralarını incelediklerini ifade eden Ök, “İç kamarada oksijen tüpü, kaptan kamarasında yer alan kaptanların ayakkabılarına kadar görüntüledik. Bizim için çok gizemliydi. Çok duygulandığımız bir dalış oldu” dedi.



“Her dalışımızda ayrı keşifler yapıyoruz”


Van Gölü’ne her daldıklarında yeni keşifler yaptıklarını dile getiren Ök, “600 bin yıl yaşında olduğu belirtilen Van Gölü’ndeki bu batık tarihi bir batıktır. Van Gölü’nün bunun gibi birçok şeyi barındırdığına inanıyoruz. Gölde batık şehirler, gemiler ve dünyanın en büyük mikrobiyalitleri var. Ekibimizle her dalışımızda ayrı keşifler yapıyoruz” diye konuştu.



“Van Gölü’nün sodalı suyunun koruyucu özelliği var”


Van Gölü’nün sırlarını ortaya çıkarmaya ve dalış etkinliklerine devam edeceklerine dikkat çeken Ök, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Gemi 1958 yılında hayvan taşıdığı sırada batıyor. Bu gemi ihtilal dönemi sonrası geçişinde bir dönem yolcu taşıyormuş. İhtilalde cephane taşımacılığında da kullanılıyor. Battığı sıra sol tarafından yara alıyor ve 60 koyun burada telef oluyor. Herhangi bir insan ölümü yaşanmadı. Ölüm olmaması nedeniyle keyifli bir dalış yaptık. O günün tekne personelinin kalıntılarını, yaşadığı odaları gördüğümüzde duygusal anlar yaşadık. Van Gölü’nün sodalı suyunun koruyucu bir özelliği var. Geminin iç kısmı ve kaptan kamarası ahşaptı. Ahşap donanımlar karada olsaydı şu ana kadar çoktan çürümüştü. Gölün koruyucu özelliğinden dolayı iç kamaraları, dümeni de dahil ilk günkü gibi duruyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”