ÇEVRE - 12 Ekim 2025 Pazar 10:22

Yaban hayatın sessiz kahramanı: 9 ayda 500’e yakın hayvana müdahale etti

A
A
A
Yaban hayatın sessiz kahramanı: 9 ayda 500’e yakın hayvana müdahale etti

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, merkez olarak Van Gölü Havzası’nda yaşayan tüm yaban hayvanlarının adeta yaşam sigortası haline geldiklerini belirterek, bu yılın 9 aylık döneminde 500’e yakın yaban hayvanına müdahale ettiklerini söyledi.


Yaban hayatının sessiz kahramanı olarak ekolojik dengenin korunması için mücadele eden Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, merkezin doğadan kopmuş, yaralı veya annesinden ayrılmış hayvanlara yeniden yaşam umudu sunduğunu söyledi. Prof. Dr. Lokman Aslan, "Van Gölü Havzası, ülkemizin beşte bir sulak alanını barındıran son derece zengin bir bölge. Bu zenginlik bize hem biyoçeşitlilik hem de maalesef hasta ve yaralı yaban hayvanı olarak yansıyor" dedi.



"2025’in ilk dokuz ayında 500’e yakın yaban hayvanı tedavi edildi"


YYÜ Yaban Hayvanları Merkezi’ne yılın her döneminde çok sayıda yaban hayvanı getirildiğini dile getiren Prof. Dr. Lokman Aslan, bahar aylarında genellikle yuvadan düşen, annesinden ayrılan yavruları misafir ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Aslan, "Bu yıl da yine doğaya tutunamayan tilki, kurt, karga ve şahin yavruları merkezimize ulaştırıldı. Yaklaşık 100 yavruyu rehabilite ettik, bunlardan 60’ını yeniden doğaya kazandırdık. Sadece yavrular değil; trafik kazaları, ateşli silah yaralanmaları veya güçsüz düşme sonucu zarar gören yetişkin hayvanlar da merkezin kapısını çalıyor. 2025’in ilk dokuz ayında 500’e yakın yaban hayvanı merkezde tedavi edildi" diye konuştu.



"Yaralı kartallardan kurtlara her tür için yaşam mücadelesi veriyoruz"


Merkeze getirilen hayvanlar arasında kurt, tilki, şahin, kaya kartalı, arı şahini, kerkenes ve doğan gibi yırtıcı türlerin de bulunduğunu dile vurgulayan Prof. Dr. Aslan, "Bu yıl tedavisi tamamlanan 20 yırtıcı kuşu yeniden özgürlüğüne kavuşturduk. Onların gökyüzüne kanat çırpışını görmek, tüm emeğimizin karşılığıdır. Nesli tehlike altında olan sakallı akbaba ve toy kuşu gibi türler de merkezimizde koruma altına alınarak tedavileri yapıldı" ifadelerini kullandı.



"Bilinçlenme artıyor, yaralanmalar azalıyor"


Merkez olarak yalnızca tedavi değil, aynı zamanda eğitim ve farkındalık çalışmaları da yürüttüklerini sözlerine ekleyen Aslan, "Haftalık seminerler, öğrenci ziyaretleri ve çevre bilinci etkinlikleriyle özellikle çocukları doğa sevgisiyle büyütmeyi hedefliyoruz. Bu çalışmaların sonuçlarını da almaya başladık. Ateşli silah yaralanmalarında belirgin azalma görüyoruz. Aynı zamanda Van’ın farklı ilçelerinde yürütülen farkındalık çalışmaları sayesinde, vatandaşların yaralı hayvanları merkeze ulaştırma konusunda çok daha duyarlı hale geldiğini görüyoruz" şeklinde konuştu.



Doğaya dönemeyenler için güvenli bir yuva


Merkeze getirilen her hayvanın doğaya dönemediğini de sözlerine ekleyen Aslan, şöyle devam etti:


"Bizim birinci amacımız; doğadaki hayvanı tekrar doğasında, kendi yaşam alanında yaşatmak. Yaban hayvanı, insanla temasa geçmemiş canlı demektir. Bu nedenle biz onları tedavi edip güçlendirdikten sonra ait oldukları yere, doğaya geri gönderiyoruz. Bu, hem doğaya hem insanlığa karşı sorumluluğumuzdur. Ancak kanadı kırılmış, kalıcı sakatlığı olan hayvanlar merkezde uzun süreli misafir ediliyor. Bahçemizde hem sulak alan türleri için göletli yaşam alanları hem de karasal türler için özel barınaklar oluşturduk. Sakallı akbabalardan vaşaklara kadar birçok tür burada güvenli şekilde yaşamını sürdürüyor. Ayrıca merkezimiz, bilimsel araştırmalara da kaynak oluşturuyor. Merkezimiz yalnızca tedavi değil, aynı zamanda bilimsel bilgi üreten bir laboratuvar niteliğindedir."



Yaban hayatın sessiz kahramanı: 9 ayda 500’e yakın hayvana müdahale etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.