GENEL - 10 Ocak 2012 Salı 17:58

GRAND CANYON DESTEK GEMİSİ DENİZE KAVUŞTU

A
A
A
GRAND CANYON DESTEK GEMİSİ DENİZE KAVUŞTU

Yalova’daki Tersan Tersanesi’nde yapılan dev Grand Canyon platform destek gemisi, Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katıldığı törenle denize indirildi. First lady Ingrid Chulerud Stoltenberg’in baltayla gemi kurdelesini kestiği törende konuşan Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, Türklerle Norveçlilerin ileride çok daha önemli ortaklıklara imza atacağını söyledi.
Tersanecilik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (TERSAN) Altınova’daki tersanesinde yapılan Grand Canyon adlı platform destek gemisi için suya indirme töreni düzenlendi. Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, törene eşi Ingrid Chulerud Stoltenberg ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile birlikte katıldı.
Türkiye’de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg, Türklerle Norveçlilerin denizcilik konusundaki iş birliğinin geçmişinin bin yıl yıl öncesine kadar dayandığını söyledi. Bugün Türkiye’de inşa edilen gemilerin Norveç’e geldiğini ifade eden Başbakan Jens Stoltenberg, "Şu an suya indirme töreni yapılan bu gemi omurgası, iki ülke arasındaki iş birliğinin göstergesidir. Türkiye’nin denizcilik bakımından gurur verici bir geçmişi bulunmaktadır. Günümüzdeki Türkiye’deki
tersaneler tüm dünyaya ileri düzeyde hizmet vermektedir. Türkiye’deki tersaneleri Norveç’teki firmalara rakip yapmış ve aralarında iş birliğine olanak sağlamıştır. Bu gelişmeler sonucunda iki ülke arasında ticaret artmaktadır. Tersan’ın yeni projelerinde kullanılan denizcilik ekipmanların çoğu Norveç’ten gelmektedir. Norveç ve Türkiye’nin güçlerini birleştirerek aslında biz Asya ile Avrupa’yı da bir araya getirmiş bulunuyoruz. Ben bugün burada gördüklerimden çok etkilendim. Norveç ve Türkiye arasında
ileride denizcilik alanında çok iyi ortaklık imkanının olacağını da gördüm" dedi.
"İŞ BİRLİĞİNİN BOYUTU BUGÜN 150 MİLYON EURO’YU GEÇTİ"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 4 ay önce yine aynı tersanede Norveç için inşa edilen bir başka geminin suya indirme törenine katıldığını ifade ederek, "Bu kadar süre içinde, bu gördüğümüz destek gemisinin inişini gerçekleştiriyoruz. Bu bize şunu gösteriyor: Türkiye ile Norveç’teki denizcilik firmaları artık birbirlerine iyice alışmış. Firmaların birbirlerine olan güveni gittikçe artmaya başlamış. Bunun sonucu da birbiri arkasına devam eden bu yeni siparişler, iş anlaşması olarak karşımıza çıkıyor.
2000’li yılların başında Türkiye ile Norveç arasında gemi inşaatı siparişleri sadece 30 milyon dolardı. 2000’li yıllardan önce ben İstanbul Deniz Otobüslerinde genel müdürken biz deniz otobüslerini Norveç’te inşa ettiriyorduk. Bugün bu tersine döndü. Norveç gemilerini Türk tersanelerinde yapıyoruz. Ama şunu unutmayalım: Bu iki ülke arasında kazan-kazan esasına göre kurulmuş bir iş birliğidir. Çünkü Norveç’in denizcilikte çok önemli bir ülke olduğunu biliyorum. 1990-1991 yılları arasında İsveç’te bulunan
biri olarak o yıllarda Norveç’in denizcilik kapasitesini yakından öğrenme fırsatım oldu. Genellikle gemi teçhizatı konusunda Norveç’in sahip olduğu birikim, tecrübe ve Türk tersanelerinin inşa kabiliyeti bir araya getirmek suretiyle bu gördüğümüz mükemmel ürünler ortaya çıkıyor. Tersan’ın tüm çalışanlarına gönülden teşekkür ediyorum. Sizler Türk-Norveç dostluğunun gelişmesi için büyük gayret gösteriyorsunuz. Unutmayalım bu bir başlangıç. 30 milyon euro ile başlayan bu iş birliği bugün 150 milyonu geçmiş
durumdadır. Siparişteki 14 tekneyi de eklersek bu rakam 250 milyonu aşacaktır" dedi.
"TÜRK TERSANELERİ ARTIK MARKA HALİNE GELDİ"
Türkiye ile Norveç’in dünya gemi ticaretinin yüzde 5’ini kontrol ettiğini vurgulayan Bakan Yıldırım, "Türk tersaneleri artık özel maksatlı gemileri yapacak bir marka haline geldi. 2003’te tersanelere yaptığımız yatırımlarla tersane sayımızı 37’den 80’ledre çıkardık. İnşa kapasitemizi artırdık. Gerek Tuzla gerek Altınova, açık deniz petrol platformları dahil her türlü tekneyi en iyi kalitede yapılabilecek güce erişmiştir. Ben bugünkü töreni Norveç ile Türkiye arasındaki uzun soluklu bir iş birliğinin
başlangıcı olarak görüyorum ve Norveç Başbakanı ile heyetine, ’Hoş geldiniz’ diyorum. Denizler derindir, durulmaz. Dostluk ebedidir unutulmaz. Norveç ile Türkiye arasındaki daha nice dostluk ve iş birliğinin devam etmesini diliyorum" diye konuştu.
Törende konuşan Tersan Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nurettin Paksu ise Tersan’ın Yalova’daki tersanesinin Türkiye’nin istasyon mantığı ile çalışan sistemli ve düzenli en büyük gemi üretim fabrikası olduğunu ifade ederek burada bin 400 kişinin istihdam edildiğini söyledi. Grand Canyon’un Türkiye’de inşa edilen en büyük petrol platform destek gemilerinden biri olduğunu anlatan Paksu, "Norveç firmalarıyla imzaladığımız kontratların tutarı 300 milyon dolardır. Diğer kontratlarla beraber toplam sipariş
tutarımız 400 milyon dolardır. Norveç-Türkiye ilişkilerinin Türkler için çok lezzetli bir hal aldığına inanıyorum. Biz balıkçı gemileri verip karşılığında kaliteli balık alıyoruz. Bu alışverişin artması sanırım hepimizin tek dileği" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Tersan Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nurettin Paksu, törene katılan Norveçli Başbakan, Bakan ve Tersan’ın iş birliği yaptığı Norveçli Bergen Fosen tersaneleri CIO’su Terje Arnesan’a plaketlerini takdim etti.
Ardından first lady Ingrid Chulerud Stoltenberg, Grand Canyon’un protokol üyeleriyle birlikte baltayla geminin kurdelesini kesti. Protokol üyeleri, alkışlarla mavi sularla buluşan dev geminin ardından el salladı.
Törene Yalova Valisi Esengül Civelek, Emniyet Müdürü Ahmet Selim Akyıldız ve yerel yöneticiler katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da Junıor Teknoloji festivali Buse Bilim Koleji’nin düzenlendiği 2024 Junior Teknoloji Festivali 5-11 yaş aralığındaki çocuklara eşsiz bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm okullar için ortak duyurusu olan Bilim ve Teknoloji Festivali için haftalar boyunca titizlikle değerlendirmeler yapıldı. Festivalde şehir içi ve dışından katılım gösteren yüzlerce proje arasından finale kalan projeler yarışacak ve kazananlar ödülleriyle buluşacak. Eğitim öğretimde 25 yılını tamamlayan ve Ankara Yenimahalle’nin tek IB programlı okulu olan Buse Bilim Koleji’nin düzenlediği Festival, 27 Nisan 2024 Cumartesi günü saat 11:00’da Buse Bilim Koleji bahçesinde gerçekleştirilecek. Bu festival sizi göklere uçuracak 23 Nisan haftasına denk gelen festivalde teknolojik, bilimsel, kültürel ve sanatsal aktiviteler yapılacak. Çocukların gökyüzünü yakından tanıma fırsatını yakalayacağı etkinlikte drone uçurma, İHA, teleskop gözlemi, planetaryum, survivor parkurları, robotik kodlama, fildişi macunu, volkan deneyi, dinozor avcıları, büyüteç izleme, masal dinletisi, mandala, alçı, akıl oyunları, makey makey gibi birçok etkinlik yer alacak. Eğlenerek öğrenen çocuklar, yeni bilgiler deneyimleyebilecekleri bir gün yaşayacaklar. Buse Bilim Kolej’i Bilim Kurulu Başkanlığından yaptığı açıklamada; ‘Festival için hazırlanan projelerin sahipleri, alanlarında uzman isimlerle bir araya gelecek ve onlarla birlikte yakından deneyimlerini paylaşacaklar. Bu festival ile gelecekte bilim ve teknoloji adına yeni fikirler için çocuklara ilham olmasını planlanıyor. Üniversitelerden profesörler, Yente Makine A.Ş ve Airaks Havacılık Teknolojileri mühendisleri ve daha önce Buse Eğitim Kurumları’ndan mezun olan mühendisler jüri olarak görev alacaklar. Festivalin 1’incisi olan öğrenci veya gruba “ 9 bin TL + 3 bin TL, danışman Ödülü”, 2’nci olan öğrenci veya gruba “6 bin TL + 2 bin 500 TL danışman ödülü”, 3’üncü olan öğrenci veya gruba “3 bin TL + 2 bin TL danışman ödülü” Katılımcılara ise ‘’Katılım Belgesi’’ verilecek.
Malatya MAGİNDER, kentteki çalışmaların hızlandırılmasını istiyor Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) olarak her süreçte Malatya’nın yanında yer aldıklarını belirten Başkan Salih Karademir, her zaman sorunları dile getirerek çözüm yollarının bulunması adına gerekli adımları attıklarını söyledi. 6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık 15 ay gibi bir süre geçtiğini ifade eden Başkan Karademir, 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçim sonuçlarına değindi. Seçimlerin üzerinden 26 gün geçtiğini ifade eden Karademir, “Belediye başkanlarımıza öncelikle MAGİNDER ailesi olarak hayırlı olsun diyoruz” dedi. Malatya’da bugün en büyük sorunlardan birinin imar sorunu olduğunu da dile getiren Karademir, “Malatya’da şu an yerinde dönüşümlerle ilgili, rezerv alanlarla ilgili ve imar noktasında belediye başkanlarımızın hızlı bir şekilde adım atmasını bekliyoruz. Çünkü bugün Adıyaman’da seçimden önce 3-4 ay öncesinden rezerv alanların tamamının ihalesi yapılmış tamamı da bugün itibari ile de devam etmektedir. Yine aynı şekilde Adıyaman’dan örnek verecek olursak yerinde dönüşümler yine 3-4 ay öncesinden başladı, şu an yerinde dönüşüm projeleri devam etmektedir. Oradaki vatandaşlar yerinde dönüşümden faydalanıp inşaatlarını tamamlama noktasına gelmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde TOKİ bugün Adıyaman’da yıl sonuna kadar toplamda 36 bin konut ihalesi yapacağı ve 20 bin konutu yıl sonuna kadar teslim edeceklerdir. Ama biz Malatya olarak şu an çok gerideyiz. Yerinde dönüşümler ile ilgili başlayan hiçbir projemiz yok. Yine aynı şekilde rezerv alanlarımızın hiçbirinin ihalesi yapılmamıştır. Yine aynı şekilde TOKİ tarafından yapılan konut sayısı da şu an hali hazırda toplamda 10 bin konut ihalesi yapılmıştır. Ve bunun sadece 6 bini teslim edilmiştir. Malatya için toplamda 65 bin TOKİ konutunun yapılacağı belirtilmiştir. Ama biz Malatya olarak şu an çok gerideyiz. Bu da Malatya’nın en büyük sorunudur. İş dünyası bugün çok zor durumdadır. Malatya’nın hem esnafı hem tüccarı hem sanayicisi, barınma sorunu ve ticaretin yeniden canlanması için devletin bir an önce burada ki projelere hız vermesi gerektiğini düşünüyor” ifadelerine yer verdi. Buradaki en büyük sorumluluğun yeni seçilen belediye başkanları ve siyasilere düştüğünü de ifade eden Karademir, “Başkanlarımızın ve siyasilerimizin bir an önce birlik ve beraberlik içerisinde devletimiz ve hükümetimiz ile gerekli noktalarda görüşüp hızlı bir şekilde bu sorunları çözüme kavuşturması gerekiyor. Eğer bunu hızlı bir şekilde gerçekleştiremezlerse Malatya halkı gerçekten çok ciddi bir göç kaybı verecektir. Ve bu göç kaybı daha da büyüyerek devam edecektir” dedi. Her zaman Malatya’da olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini de dile getiren Başkan Karademir, “Malatya’da çalışacağımızı ve burada yatırım yapmaya devam edeceğimizi söyledik, bugünde bu şekilde devam ediyoruz. Ama Malatya halkının da sesine kulak vermeliyiz, vermek zorundayız. Malatya halkının sorunlarını çözmek zorundayız. Biz bugün yaptığımız basın açıklamasıyla birlikte bir an önce milletvekilleri, belediye başkanlarımızı birlik ve beraberlik içinde Malatya’mız için hızlı bir şekilde çalışacaklarına inanıyoruz. Çünkü Malatya halkı bugün Türkiye’de yapılan seçimlerde üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Malatya’nın bu saatten sonra beklentileri daha fazladır. Hükümetimizin Malatya’ya daha fazla destek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Malatya halkı hiçbir zaman devletini ve hükümetini yalnız bırakmamıştır. Bu seçimde de tekrardan bunu göstermiştir” şeklinde konuştu. Bugün diğer deprem bölgesindeki illerin daha hızlı bir şekilde toparlandığını ve yatırım aldığını da gördüklerini dile getiren Karademir, “Bununla ilgili siyasilerimizin kendi aralarında olan kısır çekişmeleri bırakıp bir an önce Malatya’nın sorunlarına odaklanıp, ‘Ben değil biz olarak’ sorunları çözmelerini istiyoruz. Çünkü birliğin olmadığı bir yerde hiçbir zaman başarı gelmez. Eğer başarılı olmak istiyorlarsa Malatya halkının sesine kulak vermeleri lazım. İstişare yapmaları lazım. Kendi aralarındaki sorunları çözmeleri lazım. Malatya’ya hizmet etmeleri lazım. Biz inşallah sürecin takibindeyiz, yine elimizden geldiği kadar Malatya’mızın sorunlarını dile getirmeye çalışacağız” diye konuştu. Malatyalıların artık dayanacak gücünün kalmadığını da vurgulayan Karademir, “Depremin üzerinden yaklaşık 15 ay geçti. Bugün Adıyaman’ın bile bu şekilde yatırım olması ve hızlı bir şekilde projelerin çözüme kavuşması Malatya halka adına üzüntü vericidir. Siyasilerimizin hızlı bir şekilde bu konuları çözmeleri gerekiyor. Yoksa burada Malatya’daki yaşayan vatandaşlarımızın umudu kalmamıştır, sabrı tükenmiştir. Bu şehri biz başkalarına bırakmak istemiyoruz, bu şehirde kalmak istiyoruz. Biz MAGİNDER ailesi olarak elimizden geldiğince bu sorunları dile getirmeye çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.