POLİTİKA - 04 Şubat 2012 Cumartesi 09:57

ARINÇ`TAN PAUL AUSTER YORUMU

A
A
A
ARINÇ`TAN PAUL AUSTER YORUMU

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ABD’li Yazar Paul Auster’i Mustafa Kemal Atatürk’e benzetti. Kürtçe’yi anadilde eğitim olarak düşünmediklerini belirten Arınç, "Ana dilde eğitimin Türkçe olması beraberlik sağlıyor. Türkçe medeniyet dilidir. Eğtimin her alanında hizmet edilebilir. Kürtçe eğitim verilirse nerede öğretmen bulacağız? Ben TRT Şeş’te haberleri sunacak spiker bulamadım. Şartlar el verirse seçmeli ders olabilir" dedi.
CNN Türk televizyonunda yayınlanan ’Ne oluyor’ isimli programa katılan Bakan Arınç, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Dindar gençlik yetiştiriyoruz’ açıklamasını değerlendiren Arınç, "Sayın Başbakanın bunu kullanması doğru ve uygun. Biz muhafazakar demokrat kimliğe sahibiz. Sol bir parti değiliz, Demokrat sol değiliz. Sosyal demokrat değiliz. Biz toplumun ortak değerlerine saygılıyız" diye konuştu.
Tutuklu gazeteciler hakkında açıklamalarda buluna Arınç, "Gazeteciler cezaevinde ve baskı altında desek, bu 100 gazetecinin 50 tanesini sayar mısınız? Sayamazsınız. Ahmet Şık, Nedim Şener ve Mustafa Balbay’ı sayabilirsiniz. Bazılarının suçlarının karşısında, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemine katılmak yazıyor. Bu eylemler serbest mi olmamalı? Gazeteciler suç imtiyazına sahip değil. Her yaptığı eylem, düşünce suçu değil ki. Ben adi suçlar da işlemiş. Bunlar beni üzüyor. Gaspa katılmış, karşısında
gazeteci yazıyor. Bunları konuşmayalım. Adi suç işlediği halde ’ben gazeteciyim’ diyerek diye dokunulmazlık isteyen grup var. Propaganda dediğimiz konuda cezalar verilmiş. Bu konularda içtihatlarda farklılıklar olmuş" dedi.
ARINÇ’TAN PAUL AUSTER YORUMU
ABD’li Yazar Paul Auster’ın Türkiye ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Arınç, Auster’in yüzünün Mustafa Kemal Atatürk’e çok benzediğini söyledi. Arınç, "Onda daha başka kabiliyet keşfettim. Atatürk’e müthiş benziyor. Türkiye’ye zaman zaman Atatürk’e benzemek için birilerini getirirler. Ama bu kadar benzeyeni hiç görmedim. Belki bir film senaryosu üzerinde düşünülebilir. Makyajsız aynı Mustafa Kemal Atatürk. Bundan daha iyisini bulamazsınız. Yüzüne bakarak söyledim. Yoksa Atatürk’e benzemek mümkün mü?
Atatürk çok özel" diye konuştu.
"NİÇİN BU KAZILAR 10 YIL ÖNCE YAPILMADI?"
Diyarbakır Cezaevi bahçesinde yapılan kazıları değerlendiren Arınç, şu ifadeleri kullandı:
"Herkesten hesap soruyoruz. Diyarbakır’da enkazlar kazılıyor. Bu kazılar niçin 10 sene evvel yapılmadı niye 10 sene evvel konuşulamıyordu? Herkes itirazını yapabiliyor. Savcılar ve hakimler inceleyebiliyor. Yürütme olarak biz de bunlara cevap verebiliyoruz. Araştırma komisyonları tespit eder. Bunun gayesi bir olayı tespit etmektir. Komisyonun içinde 2 engel var. Ticari sırlar ve devlet sırları komisyon tarafından araştırılamaz deniliyor. Pek çok konuda araştırma komisyonu kuruldu. Faili meçhuller ile
birlikte CHP ve BDP’ni tavırları farklı. Bunların tartışılacağı yer de TBMM’dir"
"KÜRTÇE EĞİTİM DİLİ OLMASINI DÜŞÜNMÜYORUZ, SEÇMELİ DERS OLABİLİR"
Kürtçe dilini BDP milletvekillerinin yarısının bilmediğini belirten Arınç, Kürtçe’nin bir dil olduğunu, bu dilde yazılan kitapların, kültürel eserlerin olduğunu hatırlatarak, "Ana diliyle günlük hayatını geçiren insanların, birbirleriyle konuşurken yazarken kullanabilecekleri bir dilin öğrenilmesinin önünde engel yok. Eğitim dendiği zaman anayasal engel var. B engel olmasa Kürtçe eğitimin kaliteli bir eğitimine olacağını inanıyor musunuz? Bir medeniyet dili midir Kürtçe? Bütün bunları tartışabiliriz. Ana
dilde eğitim düşünmüyoruz. Ana dilde eğitimin Türkçe olması hep beraberlik sağlıyor. Türkçe medeniyet dilidir. Eğitimin her alanında hizmet edilebilir. Kürtçe eğitimi verilirse nerede öğretmen bulacağız. Ben TRT Şeş’te haberleri sunacak spiker bulamadım. Hangi BDP’li milletvekili Bilken’ten alıp da Kuzey Irak’taki Süleymaniye’ye götürüyor? Şartlar el verirse seçmeli ders olabilir. İlköğretimden üniversiteye Kürtçe eğtim yapılması mümkün değil" diye konuştu
"ULUDERE İÇİN ÖZÜR DİLENMEDİ, AMA SORUMLULAR CEZALARINI ÇEKECEK"
"Uludere konusunda hükümet özür dilemeli mi?" sorusu üzerine Arınç, "Ne kadar üzgün olduğumuzu söyledik. Bunlar timsah göz yaşı değil. Terörle mücadelede her şeyi berbat edecek bir konu çıktı. Bunu hükümet istemez. Kesinlikle çok kötü bir olay. Kaçakçılık suç ama cezası ölüm olamaz. Özür dileme noktasında bunu bizden siyasi amaçlı beklenti içinde olanlar var. Özür dilenmedi ama bu konu ile ilgili olarak adli ve soruşturma var. Bir taraftan da İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı olayı
soruşturuyor. Bir kasıt olmasa bile bir hata, ihmal veya provokasyon sorumluları ilan edilecek ve cezaları verilecek. İçişleri Bakanlığı ve genel kurmay başkanlığı olayı soruşturuyor" dedi.
"DOLMABAHÇE’DE NE KONUŞULDU MERAK ETMİYORUM"
Dolmabahçe’de eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında görüşme ile ilgili çıkan tartışmaları yorumlayan Arınç, "Ben merak etmiyorum. Çok özel bir konu. Bunlar her zaman bir araya geliyorlar. İhtiyaç duyduğu zaman herhangi bir yerde konuşulabilir" açıklamalarında bulundu.
"SİYASETİN DİLİNİ YAKALADIK"
AK Parti’nin 2002 seçimlerinde 11,5 milyon, 2007 seçimlerinde 16,3 milyon, son seçimlerde ise 21,5 milyon oy aldığını belirten Arınç, AK Parti’nin gelişen ve büyüyen bir parti olduğunu vurguladı. Türkiye’deki belediyelerin yüzde 60’ına sahip olduklarını ve Türkiye’nin her yerinde var olduklarını belirten Arınç, AK Parti’nin kendi içinde yenilenen parti olduğunu söyledi. Arınç, "3 dönemdir milletvekili arkadaşlarımız için söylüyorum. Ayrılmamız bize bir zarar vermez. Arkadakiler daha güçlü geliyor. Arkası
gelir. Millet bizi niçin tercih ediyor. Anketlere bakın. Siyasetin dilini yakaladık. Nabzı tuttuk. 3 yıl meselesinin gerçekleşeceği günü beklemek lazım. 2 sene sonrasını düşünüyoruz. Bunu konuşma taraftarıyım. Bunlar dışarıda konuşuluyor. İnanın hiçbir arkadaşımla bunlar konuşulmuş değil. Konuşulsun yazılsın ama ne yapalım böyle konuşuyorlar" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeni müfredat taslağı hazırlandı Milli Eğitim Bakanlığınca tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" yeni müfredat taslağı hazırlandı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Müfredat hazırlık sürecinde çok uzun görüş alışverişleri ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizler yapılarak, toplantılar düzenlendi. Elde edilen birikim, geçen yıl yaz aylarında bir veri olarak alındı ve bu veriler sistematik hale getirildi. Modelin beceriler çerçevesi oluşturulurken akademisyen, öğretmen ve diğer eğitim paydaşlarının katılımıyla 20 çalıştay düzenlendi. Sonrasında her bir ders için oluşturulan ekipler, yüzlerce toplantı yaparak müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Yaz aylarından bugüne kadar binden fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar düzenlendi. 260 akademisyen ve 700’ün üzerinde öğretmen bu toplantılara sürekli katılım gösterdi. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurulan akademisyenler ve öğretmenlerle birlikte binin üzerinde eğitim paydaşı ortak çalıştı. Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler de müfredat için yoğun çalışma yürüttü. Bir haftalık askı sürecinin ardından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edilecek ve son şekline ulaşacak. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak. Yeni müfredat taslağı, "https://gorusoneri.meb.gov.tr" adresinden kamuoyunun görüşüne sunuldu. Yeni müfredat taslağı için internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek.
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.