GENEL - 23 Ocak 2012 Pazartesi 15:02

GÖZLERİ GÖRMEMESİNE RAĞMEN TÜM İŞLERİNİ KENDİ GÖRÜYOR

A
A
A
GÖZLERİ GÖRMEMESİNE RAĞMEN TÜM İŞLERİNİ KENDİ GÖRÜYOR

Zonguldak’ta, iki gözü görmeyen 60 yaşındaki Necla Taşçı, yalnız yaşadığı için tüm ihtiyaçlarını kendi karşılayabiliyor. Yemek pişirmek için ocağı yakabilen Taşçı, kömür sobasını da kendisi yakabiliyor.
Zonguldak’ın Kozlu beldesinde yaşayan ve doğuştan kornea bozukluğu bulunan Necla Taşdemir’in rahatsızlığı yıllar geçtikçe ilerledi. 30 yaşına kadar gözleri az gören Necla Taşdemir, 30 yıldır iki gözü görmeden yaşıyor. Gözleri hiç görmeyen Taşçı, babadan kalma evinde 30 yıldır kendi ihtiyaçlarını kendi görüyor. Yemeklerini kendi yapabilen Necla Taşçı, ocağın gözünü de kendisi yakabiliyor. Kömür sobasını kendi yakabilen Necla Taşçı, çay demleyip, telefonla bile arama yapabiliyor. Görenlerin şaşırdığı
Necla Taşçı, kışın kalabilecekleri sıcak bir yuva istedi.
Gözleri görmediği için soba yakmaktan bıktığını belirten Necla Taşçı, şöyle konuştu: "Benim yetkililerden tek isteğim, görmeyen için en azından kışın kalabileceğimiz yurt gibi bir yer. Benim gibi gözleri görmeyenler, kışın burada kalır. Yazın tekrar evimize döneriz. Görmediğim halde ayaklarımın üstünde dimdik durmaya çalışıyorum. Ben çok istiyorum, böyle bir yurdu. Öleyim demeyle ölünmüyor. Nefes tükenmeyince yaşamak zorundasın. Ama kış beni çok yoruyor."
Evin içerisinde kelebek gibi uçtuğunu belirten Taşçı, evin dışında ise refakatçisiz hiçbir işini göremediğini söyledi. Hayatta kimsesi kalmadığı için dışarıya çıkmakta zorlandığını belirten Taşçı, hastane ihtiyaçlarında ise Kozlu Belediyesi’nin kendisine sahip çıktığını ifade etti. Kozlu Belediyesi Hasta Takip Merkezi ekiplerince evinden alınıp hastaneye götürülen Taşçı, yapılan tedavisinin ardından evine geri götürülüyor.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’a teşekkür eden Taşçı, şöyle konuştu: "Evin içerisinde adeta uçuyorum. Kelebek gibi uçuyorum. Her yerini ezberledim. Pek zorlanmıyorum. Görenler şaşırıyor. Benim bu durumu duyanlar, misafirliğe geliyor. Gözleri gören insanlar gibi hazırlık yaptığımı görünce şaşırıyorlar. Benim bunları nasıl yaptığımı soruyorlar. Evin dışında refakatçi gerekiyor. Refakatçisiz dışarı çıkamıyorum. Hastalık halinde ise Kozlu Belediyesi ekipleri yardımcı oluyor. Hastanedeki durumlarda yardımcı
oluyorlar."
Dünyayla bağlantısını 24 saat radyo dinleyerek sağlayan Taşçı, tüm olumsuzluklara rağmen neşeli olmayı başarabilen yaklaşımı ile birçok dost edindiğini ifade etti. Manevi çocuklarının kendisini sık sık ziyaret ettiğini belirten Taşdemir, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanın gözü, dünyaya açılan penceresi ama alıştık artık. İnsanlara güzel bakmaya çalışıyorum. Gözü gören insanla görmeyen insan aynı olmaz. Ama evin içinde tüm günlük ihtiyaçlarımı, işlerimi kendim görebiliyorum. Ne olursa olsun, tüm
engellilerden hayata güzel bakmasını isterim. Görmüyorum ama hislerimle, zekamla aklımla kendimi idare edebiliyorum. İnsanlar görmeden de her şeyi yapabilir ama yeter ki gönlünüzün gözü açık olsun. Ne insanların gözü görüyor ama göremiyorlar."
Kimsesi bulunmayan Taşçı, tüm imkansızlıklara rağmen tedavi olmaya da çalıştığını, ama gözlerinin görmesinin mümkün olmadığı yönünde cevap aldığını ifade etti.
Kozlu Hasta Takip Merkezi Sorumlusu Cengiz Alagözoğulları, Necla Taşdemir’in pozitif çabasından etkilendiklerini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.