GENEL - 27 Ocak 2012 Cuma 18:10

TTB VE SES, VAN`DA ORTAK POLİKLİNİK HİZMETLERİNİN SONA ERDİRİLMESİNİ DEĞERLENDİRDİ

A
A
A
TTB VE SES, VAN`DA ORTAK POLİKLİNİK HİZMETLERİNİN SONA ERDİRİLMESİNİ DEĞERLENDİRDİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Van deprem bölgesindeki ortak poliklinik hizmetlerinin sona erdirilmesi ve bölgedeki sağlık hizmetlerinin son durumunu değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi.
Türk Tabipleri Birliği’nin Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Cavit Işık Yavuz ve SES Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu, Van deprem bölgesindeki ortak poliklinik hizmetlerinin sona erdirilmesi ve bölgedeki sağlık hizmetlerinin son durumunu değerlendirmek üzere basına açıklamalarda bulundu. Erdolu, depremin olduğu gün yaşananları ve yaptıkları hizmetleri anlatarak, "Van depremi 23 Ekim tarihinde gerçekleşti. Depremin başladığı saat olan 13.41’den itibaren Tabipler
Birliğiyle ortak bir heyetin hızlı bir biçimde deprem bölgesine gitmesini sağladık. Deprem bölgesine giden ortak ekibimizin deprem bölgesine varış saati 19.00’dur. Başlangıçta büyük ölçüde acil yardım ve kurtarma çalışmalarına yardım, destek ve bu çalışmaların koordinasyonu şeklinde yürütülen hizmet, daha sonra artık rutin sağlık hizmetinin verilememiş olması nedeniyle gerek Tabipler Birliği’nin gerekse SES’in çevre illerde mevcut olan hekim ve hekim olmayan sağlık çalışanı üyelerinden oluşan ekiplerle
ve yine o bölgedeki başta Batman, Diyarbakır, Tatvan Belediyeleri olmak üzere yöre belediyelerinin de desteğiyle bugüne kadar günlük poliklinik hizmetini içeren bir sağlık hizmeti ile yine deprem stresinden ve deprem travmasından doğan bir takım psikolojik ve sosyal sorunların çözümüne ilişkin olarak da psikolojik ve sosyal hizmet biçiminde bir çalışma şeklinde yürütüldü. Erciş’te başlattığımız bu hizmet 23 Ekim 2011 ile 21 Kasım 2011 tarihleri arasında ve ortalama olarak günde 25 kişilik bir ekiple
yürütüldü. Bu ekibin içinde SES üyeleri, Tabipler Birliği tabip odası üyeleri, sağlık öğrencileri ve bölge belediyelerinde çalışan sağlık çalışanları vardır. Bugüne kadar sağlık hizmeti anlamında yaptığımız ve kayıt altına aldığımız muayene sayısı 16 bin 750, ilaç dağıtılan kişi sayısı 18 bin 400’dür" dedi.
Erdolu, depremden sonra geçen 95 günlük süre içinde bin 500’e yakın gönüllü sağlık çalışanının merkezlerde faaliyette bulunduğunu, poliklinik faaliyetini yaparken başlangıçta çadırdan oluşan bir sağlık merkezi, daha sonra konteynerlerde bir poliklinik hizmeti verdikleri bir merkez oluşturduklarını, bu merkezlerin dışında yöre belediyelerinin katkısıyla tahsis edilen ambulanslarla da köy ve mahallelere de gezici poliklinik ve sağlık hizmetleri verdiklerini de ifade etti. Erdolu, "Orada verdiğimiz
poliklinik hizmetine son vermemizin temelinde bundan sonra aile hekimlikleri başta olmak üzere aile sağlığı merkezlerinin kısmen de olsa faaliyete geçmiş olmasıdır. Ancak bu poliklinik faaliyetine bizim son vermemiz orda yetkililerin açıkladığı gibi her şeyin normale döndüğü anlamına gelmez" diye konuştu.
Kamu yöneticilerinin Van’da hayatın normale döndüğünü iddia ettiklerine işaret eden Erdolu, Van’da yaşamın hiçbir şekilde normal olmadığını, normale döndüğü iddiasının arkasında topluma daha önce sağlanmış bazı hakların geri alınmasının yattığını savunarak, "Normalleşmek bir yana Van’da yaşananlar insan eliyle yaratılmış ikinci bir olağan dışı duruma dönüşmüştür" dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nin Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Cavit Işık Yavuz da, TTB ve SES’in bu süreç içinde 7. raporunu yazdığını ve bu raporların değerlendirildiğinde yapılan faaliyetlerin boyutları hakkında daha çok bilgi sahibi olunacağını vurgulayarak, "Her şeyin normale döndüğünü söyleyen yetkililere ’Nedir bu normal?’ diye sormak istiyorum. Normal olan şey hastanelerin hasar tespitinin yapılmaması mıdır? Normalliği ne olarak aldığımızı ortaya koymalıyız.
Normal dediğimiz şey deprem öncesiyse şu anda Van’daki hayat, sağlık hizmetleri, sağlık çalışanlarının çalışma şartları deprem öncesi gibi midir? Değildir, bu çok açık ve net. Ayrıca, depremden öncesi normalse deprem öncesi Van’ın durumuna bakmak lazım. Nüfusun yüzde elliden fazlası yeşil kartlı, sağlık göstergelerine baktığınızda batıya göre çok daha kötü sağlık göstergeleri var. Yani normal dediğiniz şey Van’ın depremden önceki normal haliyse o zaten deprem geçirmiş gibi bir haldi. Deprem sadece bu
etkileri çok daha yoğunlaştırdı. Sonuç olarak yetkililerin normal anlayışıyla bizim normal anlayışımız arasında ciddi farklılıklar var. Şu anda sağlıkçıların kaldığı misafirhaneden para istenen bir süreçteyiz. Depremin üzerinden 100’e yakın gün geçmiş durumda ve sağlıkçıların barınabileceği yer yok. Türkiye’de sağlık hizmetlerinin geldiği noktayı deprem deneyimi bir kere daha ortaya çıkardı" diye konuştu.
Erdolu, açıklama sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "ASM ve hastanelerin yetersiz olacağını, hayatın normale dönmediğini söylediniz ama aynı zamanda hizmetlerinizi sonlandırdınız. Bu bir çelişki değil midir?" sorusu üzerine Erdolu, "Bin 500’e yakın sağlık çalışanının bu süre içinde oraya gidip hizmet verdiğini ifade ettik. Şu anda da bizim aslında yaptığımız program şubat ayını da içine alan ve hizmetin şubat ayı içinde yürütülmesine dair bir plandı. Ancak aile sağlığı
merkezleriyle aile hekimlerinin artık göreve başlamış olması büyük ölçüde bizim orada yürütmüş olduğumuz hizmeti boşa çıkardı. Ayrıca, bizim orada yürüttüğümüz gönüllü poliklinik hizmetinin tedaviye yönelik olan kısmını devlet karşılamıyor ve büyük ölçüde bizim orada muayene ettiğimiz hastaların tedavileri, ilaçları ücretsiz olarak verilemiyor. Hasta muayene eden hekimlerin yazdığı reçeteler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kabul edilmiyor. Biz biraz da bu nedenle bu hizmeti sonlandırdık" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ’Narkoçelik-14’ operasyonlarında 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi 42 ilde düzenlenen ’Narkoçelik-14’ operasyonları sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiğini açıkladı. Bakan Yerlikaya, gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda 322 kilogram uyuşturucu madde ve 135 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 321 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Aziz Milletimizin bilmesini isterim ki; halkımızı zehirleyen uyuşturucu tacirleriyle ve organize suç örgütleriyle mücadelemiz milletimizin destek ve dualarıyla kararlılıkla devam edecek. Her an enselerindeyiz, bizden kaçamayacaklar. 10 aylık süre içinde uyuşturucu madde imalatçılarına, bunların satışını yapanlar ile sokak satıcılarına yönelik toplam 39 bin 661 operasyon düzenlendik. Operasyonlarda 121 ton uyuşturucu madde, 42 milyon adet uyuşturucu hap ve 157 milyon kök kenevir ele geçirildi. 310 bin 639 şüpheli yakalandı. (Uyuşturucu madde satan ve kullanan şüpheliler toplamı) Bunlardan; 28 bin 44’ü tutuklandı. 12 bin 554‘i hakkında adli kontrol kararı verildi." Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 682 ekip, 2 bin 46 personel, 3 helikopter unsuru ve 44 narkotik dedektör köpeğinin operasyonlara katıldığını kaydetti. İstanbul, Konya, Şanlıurfa, Manisa, Samsun, Elazığ, Gaziantep, Sakarya, Denizli, Adana, Osmaniye, Sivas, Ankara, Van, Bitlis, Erzurum, İzmir, Mersin, Bingöl, Kırklareli, Tekirdağ, Kahramanmaraş, Isparta, Malatya, Çorum, Diyarbakır, Balıkesir, Adıyaman, Kırşehir, Ordu, Antalya, Aydın, Muş, Trabzon, Muğla, Kırıkkale, Kütahya, Kayseri, Bursa, Afyonkarahisar, Iğdır ve Kocaeli olmak üzere 42 ilde ’Narkoçelik-14’ operasyonları düzenlendiği bilgisini veren Bakan Yerlikaya, bazı illerede ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan zehir tacirleri ve sokak satıcılarını şu şekilde paylaştı: "İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 76 kilogram metamfetamin, 26 kilogram esrar, 4,6 kilogram kimyasal madde ve 92 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 72 sokak satıcısı yakalandı. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda;62 kilogram skunk ele geçirildi. 25,5 kilogram bonzai, 18 litre aseton, muhtelif miktarda toz esrar ve metafetamin ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 110 kilogram skunk ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 27 bin 412 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 2 zehir taciri yakalandı. Adana İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda; 15 bin 802 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 zehir taciri yakalandı."
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.