GENEL - 23 Ocak 2012 Pazartesi 14:38

TÜRK KIZILAYI TOPLUM LİDERLERİ TEŞKİLATLANDIRMA PROJESİ

A
A
A
TÜRK KIZILAYI TOPLUM LİDERLERİ TEŞKİLATLANDIRMA PROJESİ

Türk Kızılayı Toplum Liderleri Teşkilatlandırma Projesi kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Türk Kızılayı Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Antalya kökenli bir deprem yok. Antalya’nın etrafında çevresinde olan depremlerden kaynaklı bir rahatsızlık olabilir, ama Antalya merkez çevresine ve turizm bölgesine hiçbir şekilde zarar vermez" dedi.
Türk Kızılayı Toplum Liderleri Teşkilatlandırma Projesi Afet Zararlarını Azaltma Programı Toplantısı, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Kültür Salonunda yapıldı. Toplantıya Antalya Vali Yardımcıları Turan Eren, Mutsan Deniz, Kepez Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, Muratpaşa Kaymakamı Fatih Kocabaş, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, İl Sağlık Müdürü Adem Bilgin, İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Akif Aktuğ, İl Afet Müdürü Fevzi Timur, Bölge Kan Merkezi Müdürü Haluk Uyanık, Antalya Kan Bağış
Merkezi Müdürü Tolga Temel, Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt katıldı.
ANTALYA KÖKENLİ DEPREM YOK
Toplantıda konuşan Türk Kızılayı Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Antalya’nın Türkiye için çok önemli bir bölge olduğunu belirterek, Antalya’yı güvenli bir bölge ve güvenli bir şehir haline getirmenin gerekliliğini vurguladı.
Antalya’nın çok güçlü rüzgar ve yoğun yağış akışı olan bir bölge olduğuna değinen Işıkara, şöyle konuştu: "Bütün bu gerçekleri dikkate alarak bunların bana vereceği zararı ne kadar aza çekebilirim ve normal hayatı çok hızlı bir şekilde ne kadar çabuk normal hayata çekebilirim tarafını düşünmek lazım. Antalya, Türkiye için çok önemli bir şehir ve Antalya’nın güvenli bir yaşam alanı olduğunu tüm dünyaya ispat etmemiz lazım."
Antalya’da deprem tehlikesinin olmadığına da değinen Işıkara, sözlerine şöyle devam etti: "Antalya’da dolaştım, baktım Antalya kökenli bir deprem yok. Antalya’nın etrafında çevresinde olan depremlerden kaynaklı bir rahatsızlık olabilir, ama Antalya merkez çevresine ve turizm bölgesine bir şekilde zarar vermez. Mühim olan güvenli yapılarda yaşamak, depreme karşı güvenli birlikte yaşamayı öğrenmek, bunu sivil toplum örgütleri ile paylaşmak."
BİLİNÇLİ VE KONTROLLÜ KULLANIM
Türkiye’nin nükleer enerjiyi kucaklaması gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Ahmet Işıkara, eğer bilinçli ve kontrollü kullanılırsa Türkiye için faydası olacağını bildirdi.
Türkiye’nin nüfus olarak artış içerisinde olduğunu ve büyüyen bir ülke haline geldiğini ifade eden Prof.Dr. Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben nükleer enerjinin hem doğaya, hem bize zarar vermeyeceği düşüncesindeyim. Bunları konuşan ülkeler hâla onu kullanıyor. Nükleer enerji üreten ülkeler askeri açıdan çok önemli önceliklere sahip olur. Bugün ülkemizin geldiği bu durumla iftihar ediyorum, çevreyi koruma çerçevesinde bu ülkeye zarar verenleri de kınıyorum."
Türkiye’nin özellikle risk azaltma konusunda çok önemli noktaya gelmesi gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Işıkara, yapılan çalışmalarda afet sonrası zararların nasıl aza indirilebilmesi için uğraşıldığını, ancak mühim olan afetin afet öncesinde yaşanabileceği zararı öğrenmek olduğunu söyledi.
Toplantı sonunda katılanlara plaket verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi. “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var” Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.