YEREL HABERLER - 07 Şubat 2012 Salı 11:32

"HARRAN OVASI`NDA TUZLULUĞA KARŞI FARKINDALIK" KAMPANYASI

A
A
A
"HARRAN OVASI`NDA TUZLULUĞA KARŞI FARKINDALIK" KAMPANYASI

"Harran Ovası’nda Tuzluluğa Karşı Farkındalık" kampanyası kapsamında GAP İdaresi tarafından Koruklu Tarım Meslek Lisesi’nde eğitim toplantısı yapıldı.
GAP Tarımsal Eğitim Yayım Projesi (GAP-TEYAP) kapsamında gerçekleştirilen "Harran Ovasında Tuzluluğa Karşı Farkındalık" kampanyasının ilk toplantısına Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Harran Kaymakamı Serkan Keçeli, Akçakale Kaymakamı Şefik Aygöl, Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan, Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, DSİ 15. Bölge Müdürü Sait Umucu, Sulama Birliği Başkanları,
köy muhtarları ve çiftçiler katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını gerçekleştiren Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, GAP’ta Eğitim Yayım Projesi ile Türkiye için yeni model oluşturmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Bununla GAP bölgesindeki potansiyeli daha iyi kullanıp daha fazla faydalanacağız. Bu ve benzeri toplantılarla geleceğimiz daha aydınlık olacak. Çok ciddi bir hazinenin üzerinde oturuyoruz. Bu hazinenin yönetiminden hepimiz sorumluyuz. Bu bize sorumsuzca kullanmak üzere devredilen bir hazine
değil. Bu bir emanettir. Çocuklarımızın torunlarımızın bize verdiği bir emanettir. Kutsal bir nimettir. Kadrini kıymetini bilmek, iyi yönetmek ve geleceğe hazırlamak zorundayız. Şanlıurfa değişim ve dönüşümü yaşıyor. Bugün bunu konuşacağız bundan sonraki dönemlerde de bunu konuşacağız. Asırlar boyu bu topraklarda susuzluktan çektik, yüreklerimiz yandı. Susuzluk, fakirliği ve yokluğu getirdi. Yokluk, kavgayı ve gürültüyü, ümitsizliği getirdi. Çünkü su yoksa hayat yoktur" dedi.
Artık hektarlarla ifade edilen ve yabancıların inanamadığı genişlikte arazilerin su ile bereketlendiğini anlatan Vali Güvenç, "Bu yeni dönemi hepimizin iyi algılaması gerekir. Her şeyden önce çiftçilerimizin çok iyi algılaması gerekir. Bu dönemde sorunları hep birlikte kurum ve kuruluşlarla tespit ederek, çözüm önerileri oluşturacağız. Tuzluluk kötü yönetimin sonucu bunun nedenlerin üzerinde durmak lazım. Bu nedenlerin tek sonucu tuzluluk değil, 10 metre küp su Suriye’ye akıyor vahşi sulamadan,
kanalların kırılmasından dolayı. Aşırı sulamada Verim kalitesi düşüyor emekler ziyan oluyor. Dolayısıyla bu toplantılarda bunların hepsini konuşacağız" diye konuştu.
Çiftçilere yönelik gerçekleştirilen eğitim toplantılarının ilçelerde, köylerde, mezralarda sürdürüleceğini söyleyen Vali Güvenç, "Bu hazineyi en iyi şekilde kullanana kadar devam edeceğiz. Bunun sonucunda topraklarımız artık Suriye’ye akmayacak. Elde edilen gelir üçe beşe katlanacak. Varlığı yakalayacağız" şeklinde konuştu.
GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ise, GAP Bölgesinde bir milyon 800 bin hektarı sulamak istediklerini altını çizerek, "Bölgenin bu anlamda kapasitesi yüksek. GAP eylem planıyla birlikte bu alanı artırmaya çalışıyoruz. Sulama projelerinde çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu projelerin büyük bir kısmını 2013 yılına yetiştirerek, 2013 yılında çok büyük bir potansiyel ortaya çıkacak. 2013 sulama dönemi diyoruz ama; belki 2015’te, 2016’da gerçekten bölgenin dünyanın gıda üssü olduğunu, gıda
potansiyelinin ciddi bir kısmını karşıladığını göreceğiz. Bu hem ülkemiz hem bölgemiz için hem de Ortadoğu için gıda güvenliği açısından bir sigorta olacak" dedi.
Bölgenin potansiyelleriyle birlikte yükselişe geçeceğini söyleyen Sadrettin Karahocagil, "İnşallah bölgenin yükseldiğini hep beraber göreceğiz. Şimdiden bölgenin ihracat kapasitesi 7 milyar dolara vardı, bunun çok daha fazla artacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da açılış konuşmalarının ardından "Harran’da Tuzluluk" konulu bir sunum yaparak, toprak ve suyun iyi kullanılması halinde araziden yeterli verimin alınabileceğini bildirdi. Toplantıda, suyun etkin kullanımı, Harran’da sulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ile enerji kullanımında tasarruf imkanlarıyla ilgili alanında uzman kişilerce çiftçiler ile sulama birlik başkanlarına bilgilendirme yapıldı. İki oturum halinde yapılan
toplantının ardından çiftçilerle sohbet eden Vali Güvenç, Tarım Lisesinde okuyan öğrencilerle de görüştü. Daha sonra Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç ve beraberindekiler Koruklu yakınlarında bulunan GAP TAGEM’e ait, Talat Demirören Araştırma İstasyonuna geçti. Burada TÜBİTAK’ın 1001 proje kapsamında desteklediği Seyyar Güneş Pilini (kendi enerjisini üreten sulama sistemi) ve sırta ekim ile işlemesiz tarım uygulamaları hakkında yetkililerden bilgi aldı. Projeleri hayata geçiren ekibi tebrik eden Vali
Güvenç, güneşten elektrik enerjisi üreten panelin sadece sulama da değil evlerde de kullanılabileceğini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.