YEREL HABERLER - 17 Ocak 2012 Salı 12:26

BAKAN YARDIMCISI`NDAN MEMURLARA MÜJDE

A
A
A
BAKAN YARDIMCISI`NDAN MEMURLARA MÜJDE

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak ve çok sayıda sendika üyesi tarafından karşılanan Etyemez, burada yaptığı konuşmada, yaklaşık 2,5 milyon memuru ilgilendiren ’Toplu Sözleşme Kanunu’nda son aşamaya gelindiği müjdesini verdi. Memur Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, Bakan Yardımcısı Halil Etyemez’in ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Şenocak, memurların, 15 Ocak’ta zamlı maaş alamamalarının sıkıntı oluşturduğunu belirterek, "Yasanın Referandum’dan bu yana geçen 16 aylık süreçte çıkmamış olması, çalışanları üzmüştür. Yaklaşık 2,5 milyon memur, yasayı ve zamlı maaşı bekliyor. Memur-Sen olarak bu sürece gerekli desteği verdik. Her zaman yapıcı ve sorunun çözümü noktasında harekete ettik. Hiçbir zaman süreci kilitlemeye, tıkamaya yönelik bir adım atmadık, atmamız da mümkün değildir. Çalışanların haklarını savunurken yapıcı olmak gerekir. Memur-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de çalışanlarımızla Hükümet arasında köprğ olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Bakan Yardımcısı Etyemez, memurların, 12 Eylül 2010 tarihindeki Referandum’da kabul edilen ’Memurlara da Toplu Sözleşme Hakkı Tanıyan’ Anayasa değişikliğinin yasal düzenlemesinin gecikmesi nedeniyle 15 Ocak’ta zamlı maaş alamadıklarını hatırlatarak, "Memurlar, bu yıl ilk defa maaş zamlarını Toplu Sözleşme Masası’nda alacaklar. Ancak, Anaysa değişikliği sonrası, yasal düzenleme için ilgili meslek örgütleriyle yapılan görüşmelerde tam bir mutabakata varılamadı. Bu yüzden, Toplu Sözleşmeli maaş artışları 15 Ocak 2012 tarihine yetişmedi. Bu durumun tek sorumlusu Hükümet değildir. Hükümet, süreci hızlandırmak adına Referandum’un kabulünden hemen sonra yetkili konfederasyonlar ve sendikalarla görüşmeler başlamış ve yasal düzenleme için önerilerini talep etmiştir. Ancak, konfederasyonlar ve sendikalar, yasal düzenlemenin içeriği konusunda kendi aralarında bir uzlaşmaya varamamış, ortak metin oluşturamamışlardır. Bunun üzerine Hükümetimiz, süreci sadece yetkili 3 konfederasyonla sürdürme kararı almıştır. Gelinen noktada, memurların toplu sözleşme için masaya oturmalarını sağlayacak olan ’Toplu Sözleşme Kanunu’nda sona yaklaşılmıştır. Toplu sözleşme sürecinde 46 maddelik kanunun, değiştirilmesi öngörülen 27 maddesinin üzerinden tek tek gidilmiş ve maddelerin pek çoğunda anlaşma sağlanmıştır. Bakanlık olarak önceliğimiz yasanın çıkmasıdır. Bu konu sürekli ve öncelikli gündemimizdir. Kanun çıkar çıkmaz, Hükümetle 3 memur konfederasyonu 2,5 milyon memurun tamamı için genel bir toplu sözleşme imzalayacak. Süreç biraz uzamış ve zamlı maaşlar 15 Ocak tarihine yetişmemiş olsa da, memurlarımızın bu yıl ilk defa maaş zamlarını toplu sözleşme masasında alacak olmaları son derece önemlidir. Toplu sözleşmeli maaş zamlarıyla bu gecikme en kısa zamanda telafi edilmiş olacaktır" dedi.
Memur maaş artışlarının 1 Ocak 2012 tarihinden geçerli olacağına da dikkat çeken Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, "Memurlarımızın, zammın gecikmesi nedeniyle herhangi bir hak kaybı yaşamaları söz konusu değildir. Zamlı maaşlar, 1 Ocak 2012 tarihinden geçerli olacak ve Toplu Sözleşme Masası’nda anlaşmaya varılır varılmaz memurlarımıza ödenecektir" diye konuştu. Memurların Sendika ve Toplu Sözleşme Hakkına kavuşmalarının önemi de değinen Etyemez, "Bundan sonra memurlarımızın bütün talepleri, sorunları Toplu Sözleşme Masaları’nda sonuca ulaşacaktır. Bunun önemi büyüktür" dedi. Ziyarette, Memur-Sen’e bağlı sendika temsilcileri ve sendika üyeleri, Bakan Yardımcısı Etyemez’e iş kollarındaki sorunları aktarma fırsatı buldu. Görüşme sonrası, Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, ziyaretin anısına Bakan Yardımcısı Halil Etyemez’e İzmir’in simgesi Saat Kulesi biblosu hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.