YEREL HABERLER - 11 Ocak 2012 Çarşamba 13:49

(ÖZEL HABER) MEGİAD BAŞKANI ALPER GÜRSOY’DAN ALATA ÇIKIŞI

A
A
A
(ÖZEL HABER) MEGİAD BAŞKANI ALPER GÜRSOY’DAN ALATA ÇIKIŞI

Mersin Genç İşadamları Derneği (MEGİAD) Başkanı Alper Gürsoy, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün bulunduğu alanın turizm yatırımcılarına açılması gerektiğini belirterek, “Bu konuda çok muhafazakar durmamak, tartışmak lazım” dedi.
MEGİAD Başkanı Alper Gürsoy, Mersin’de turizmin geliştirilmesi ve özellikle Erdemli İlçesi’ndeki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile ilgili görüşlerini İHA muhabirine anlattı. Mersin’de turizmde atak yapabilmek için inovatif düşünmek gerektiğini ifade eden Gürsoy, Mersin’in kış turizmine yönelik bir açılıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Kış turizmi çerçevesinde özellikle kongre turizminden bahsettiğini vurgulayan Gürsoy, Mersin’de şu anda bin 500 kişinin konaklayabileceği ve bu kadar kişiye toplu yemek verilebilecek bir yer olmadığına işaret ederek, bunun da Türkiye’nin nüfus olarak ilk 7, birçok rakamında ilk 10’u içerisinde olan bir iline yakışmadığını kaydetti. Gürsoy, “Mersin’in buna ihtiyacı var. İlla yaz turizmi yerine kış aylarında o oteli doldurabilecek potansiyel olmalı. Şu anda bütün toplantılar Antalya’da yapılıyor. Bunun bir alternatifi Mersin olmalı. Mersin’in Antalya’dan geri kalan hiçbir yanı yok çünkü. Buna önayak olunmalı, çünkü çok önemli bir konu. Biz Mersin’de birçok toplantı yaptırmak istiyoruz ama yer bulamıyoruz. Bu noktada bürokrasiye çok iş düşüyor. Bürokratik engellerin hepsini hep birlikte kaldırmamız lazım” diye konuştu.
Mersin’de otel ve yatak sayısı açısından büyük eksik bulunduğunu da ifade eden Gürsoy, kentte elle tutulur sadece iki tane 5 yıldızlı otel olduğunu dile getirdi. Güzel bir gelişme olarak ardı ardına 4 yıldızlı oteller açıldığına, birkaç tane otel inşaatının sürdüğüne işaret eden Gürsoy, otel sayısının artabilmesi için belediyeye çok iş düştüğüne vurgu yaptı. Yatırım yapmak için belediyeden olumlu yanıt almak isteyen yatırımcılar bulunduğuna dikkat çeken Gürsoy, şöyle devam etti: “Belediye turizm yatırımcısının önünü açmalı, bütün kapıları açmalı. Belediyenin bu konuya daha fazla yardımcı olması gerekir. Gerekirse turizm yatırımcılarıyla ilgili ayrı bir büro kurulması lazım. İnsanlar nerede yatırım yapmak istiyorsa, Mersin’in farklı bölgelerinde yatırım yapmasına olanak sağlamalı. Yatırımcıya hep birlikte yardımcı olmalıyız. Ben birebir bu yatırımcıların önüne düşüp gereken bütün yardımları yapmaya hazırım. Benim gibi diğer dernek başkanları da aynı şeyi düşünüyor.”
“ALATA’DA 700-800 KİŞİNİN ÇALIŞACAĞI KOCA İŞLETMELER HAYAL EDİN”
Turizmin bir arz-talep işi olduğunun altını çizen Gürsoy, bir yerde arz varsa kampanyalarla talebin de oraya çekilebileceğini, yurt dışından turist getirilebileceğini aktardı. Şimdi Mersin’e havaalanı da yapılacağını belirten Gürsoy, bu anlamda turizm açısından kenti çok şanslı gördüğünü, ancak sadece Kazanlı Turizm Projesi ile sınırlı kalınmaması gerektiğini kaydetti. “Mersin’in sadece o projesi yok, Alata bölgesi var. Alata bölgesi önemli bir turizm bölgesi olabilir, çünkü inanılmaz güzel bir sahili var. Burada yapılan tarım araştırmaları ise başka bir yere taşınabilir ve Alata bölgesi turizm yatırımcılarına, otellere tahsis edilebilir. Bunun üzerine oynamamız lazım” diyen Gürsoy, bunun, tarımı baltalamak veya tarımsal alanın üzerine konut yapmak anlamına gelmediğini savundu. Mersinlilerin, o bölgede her bir otelde yaklaşık 700-800 kişinin çalışacağı koca işletmeler hayal etmesini isteyen Gürsoy, “Oradaki üreticinin domatesini, biberini satacağı işletmeler düşünün, buradaki girdileri hayal edin; 5-10 tane Alata’nın getireceği girdiden daha fazla girdi getirebilir. Bu konuda çok muhafazakar durmamak, daha inovatif düşünmek lazım. O tarım alanında kaç tane otel yapılabilir, yapılan otelde kaç kişi çalışabilir, bunu hesaplamak lazım” ifadelerini kullandı.
Yapılacak otellerin tarımsal ihtiyaçlarının da yine o bölgeden karşılanacağına işaret eden Gürsoy, şunları söyledi: “O bölgede şu anda atıl duran, tarım yapılmayan çok büyük araziler var; ayrıca Organize Sanayi Bölgesi civarında ‘tarım ihtisas bölgesi’ planlanıyor. Enstitü buralara taşınabilir. Birçok alternatif var, yeter ki bu bölgeyi sivil toplum kuruluşları gündeme getirsin. Bu, tarımı öldürmek anlamına gelmiyor; girdisi daha az, çıktısı daha yüksek olan ve kente büyük fayda sağlayacak bir turizm alanı yapılması anlamına geliyor. Her bir otelin 2 bin-2 bin 500 yatağının olduğunu düşünün, 4 tane otel yapılsa 10-12 bin yatak demek. Yılda gelecek olan turist ve dışarıdan gelen nakit parayı, yapılan harcamayı düşünün. Yani Erdemli bölgesi Antalya kadar büyük bir bölge haline gelebilir. Bu konuda çok rijit (sert, eğilmez, bükülmez) durmamak, tartışmak, kamuoyunun gündemine taşımak lazım. Elimizde bu kadar güzel bir yer varken ve bugün Türkiye’nin turizmde Mersin kadar aç bir bölgesi yokken, bunu gündeme getirmek lazım.”
“MUHALEFET EDİLMEMELİ”
Turizmde ve tarımda inovatif düşünüp farklı alanlara dikkat çekildiği ve insanların farklı şeyleri düşünmesine yardımcı olunduğu takdirde bütün bu hayallerin gerçeğe dönüşebileceğini söyleyen Gürsoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Yoksa turizmde ve tarımda gelişme diğer bölgelerdeki gibi olmazsa geri kalır ve 3-5 sene kaybederiz. Bu anlamda Mersin’den çok umudum var. Yeter ki, muhalefet etmeyelim, her düşünceye açık olalım. Çünkü ‘Alata bölgesi turizm bölgesi olmamalı, tarıma uygun bir bölge niye turizme açılıyor’ diye muhalefet edersek yatırımcının önünü açamayız. Alata bölgesi olmazsa daha farklı bir bölge varsa orayı açalım ama hızlı açalım. Önümüzdeki yıl Mersin’in batı bölgesine 10-12 bin yataklık bir yatırımcıyı getirebilecek alanlar yaratalım. Biz yarattıktan sonra yeri Alata olmasın da başka bir yer olsun ama yeter ki yatırımcı gelsin. Kimse yatırımcıya engel olmasın. Benim kentten tek dileğim bu.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.