GENEL - 23 Ocak 2012 Pazartesi 11:19

YÜZLERCE DOKTOR, ÖĞRETMEN, BANKACI VE YÖNETİCİLERİN MAAŞLARINA İCRA ŞOKU

A
A
A
YÜZLERCE DOKTOR, ÖĞRETMEN, BANKACI VE YÖNETİCİLERİN MAAŞLARINA İCRA ŞOKU

Çukurova Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinden 1999 ila 2004 yılları arasında mezun olanlar, farklı şehirlerde iş hayatına atıldıktan yıllar sonra maaşlarına gelen icra kesintisiyle şok oldu. Öğrencilik dönemlerinde, bir kitabevinden taksitle senet karşılığı ders kitabı aldıkları ve parasını ödemedikleri gerekçesiyle haklarında haciz işlemi başlatılan yüzlerce kişi, "Dolandırıcılık" iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kimi mağdurlar senet imzalamadıklarını ileri sürerken
kimileri kitabevinden alışveriş yapmadıklarını iddia etti. Bütün senetlerin 2008 yılı tarihiyle düzenlenmesi, belirtilen tarihten önce mezun olup Adana’ya bir daha hiç gelmeyenleri şaşkına çevirdi.
İlginç olay, icra takibiyle muhatap olanların, başlarına gelenleri sosyal medya üzerinden paylaşmasıyla ortaya çıktı. Facebook’ta, kitabevi mağdurları adına grup oluşturan bir kaç kişiye, kısa sürede yüzlerce kişi daha eklendi. Yaklaşık 500 kişiye biner liralık haciz işlemi uygulandığının belirlenmesi, mağdurları toplu halde harekete geçirdi. Dolandırıldıklarını iddia ederek cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunanlar, senet imzalamadıkları halde, hazırlanan senetlerdeki el yazısı ve imzaların
kendilerine ait olduğunu görünce hayrete düştü.
Yapılan araştırmada, kitabevinin elinde 2008 yılı tarihli yaklaşık bin 500 senet bulunduğu ortaya çıktı. 1999 ila 2004 yılları arasında Çukurova Üniversitesi’nden mezun olduklarını belirten şikayetçilerin tamamına yakını, ne 2008 yılında ne de öncesinde Adana’ya hiç gelmediklerini söyledi.
Senetleri incelediklerinde el yazısı ve imzaların kendilerine ait olduğunu fark eden kişiler, herhangi bir senede imza atmadıkları halde böyle bir belgenin nasıl ortaya çıktığına anlam veremedi. Kimi şikayetçiler, "Aradan yıllar geçti, kitap aldığımızı bile hatırlamıyoruz" derken, kimileri kesinlikle kitap satın almadığını, satın alanlar da senet imzalamadıklarını belirtti. Çeşitli fakültelerden mezun olduktan sonra başka şehirlerde öğretmen, bankacı, şirket yöneticisi, doktor, hemşire ve avukat olarak
çalışmaya başlayan şikayetçiler, konuyla ilgili geniş çaplı bir araştırma başlatılmasını istedi.
Uzak şehirlerde oldukları için toplu hareket etmekte sıkıntı çeken mağdurlar, facebook aracılığıyla gelişmelerden birbirlerini haberdar etmeye çalışıyor. Ç.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden 2003 yılında mezun olup İskenderun İSDEMİR Fabrikası’nda muhasebeci olarak çalışan 34 yaşındaki Banu Öztürk, "2000 yılında şimdiki değeri 20 lira tutan iki ders kitabı satın almıştım. Parasını da peşin verdim. Kitapları alırken bir müşteri formu ya da anket gibi bir şey doldurduğumu
hatırlıyorum. Onun dışında oradan bir alışveriş yapmadım" dedi.
Geçen yıl maaşına kitap borcundan olayı bin liralık haciz geldiğini ifade eden Öztürk, şöyle konuştu: "Ben hayatım boyunca bakkala dahi borç yazdırmamayı prensip edinen bir kişiyim. O nedenle senet imzalamadığıma adım gibi eminim. Adıma olan senet 2008 yılında düzenlenmiş. Ben o yıl yurt dışındaydım. Mezun olduktan sonra Adana’ya sadece bir defa geldim"
Kayseri’de doktor olarak görev yapan Ç.Ü. Tıp Fakültesi mezunu 32 yaşındaki Ayşe Sakioğlu’nun ağabeyi Mustafa Kocaoğlu da (36), kız kardeşinin maaşına haciz geldiğini söyledi. Faizle bin liralık borç çıkarıldığını kaydeden Kocaoğlu, "Buna itiraz ettik. Burada yüzlerce mağdur aynı yöntemle haczedildiği için işin altında başka işler olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Kızkardeşinin iki taksitle kitap aldığını ve herhangi bir senede imza atmadığını söyleyen Mustafa Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Senet 2008 tarihli ve üzerinde Ayşe Kocaoğlu yazıyor. Oysa 2008 yılında kız kardeşim evliydi ve soyadı Sakioğlu olarak değişti. Böyle bir senet imzalamadığı ortada. İtiraz ettik"
Konuyla ilgili görüşleri sorulan kitabevi yetkilileri ise herhangi bir açıklama yapmayacaklarını belirtti.
MAĞDURLAR FACEBOOK’TAN HABERLEŞİYOR
Facebook’taki grubun duvarında yer alan bir kaç paylaşım ise şöyle;
Orhan A.: "Arkadaşlar ben de 400 TL borç ile karşı karşıya kaldım ve maalesef faiz masraf vs. 884 TL ödemek zorunda kaldım. Bu durumu geri çevirmek çok zor gibi duruyor ama, beni asıl düşündüren bundan 6 ay sonra böyle bir senet daha gelirse ne yapacağız? Kaç senette daha imzamız çıkacak? Bir de şunu merak ediyorum; senedinin ıslak imza testine tabi tutulması için başvuruda bulunan var mı? Çünkü ben senedimi geri aldım senet maviydi tam hatırlayamıyorum ama sanki pembe bir formu doldurmuştum ayrı bir boş
senede bu kadar kişinin imza atması çok zor."
Hamdi Z.: "Güçlerimizi birleştirelim yoksa adamlar 3-5 TL’lik kitap aldığımıza, bizi okuduğumuza pişman ettirecek."
Mustafa N.: "Arkadaşlar yaklaşık 1 sene önce aynı senet eşime geldi ve bizde bu senetle ilgili suç "nitelikli dolandırıcılık" olarak duyurusunda bulunduk. Fakat imza ve aşağıdaki yazı eşimin yazısına benzediğini fakat böyle bir borcu olmadığını ve alışveriş yapmadığımızı belirttik. Mahkemeden takipsizlik kararı geldi daha sonra avukatımla görüşerek karara itiraz ettim. Bu itirazımda mahkeme tarafından reddedildi. İmza ya direkt reddetmek lazım ama bunun sonucunda da adamlar haklı çıkabilir. Eşimin sağlık
sorunları çocuk vesaire ilgilenemeyeceğimi anladığım için parayı sonunda ödedim. Yoksa tekrar icrayı bekleyip icraya itiraz edip işi daha da uzatmaya niyetim vardı. Fakat arkadaşlar imzalar bir yerlere atılmış ve bu nasıl başarıldıysa bunu bir senet haline getirilmiş. Bu senet ya da imzanın aynısını nereye attığınızı bulursanız iş çözülür gibi geliyor."
Akgün K.: "Arkadaşlar 1- senetler 2008 yılında düzenlenmiş 2008 yılında geçerli para birimi YTL Yeni Türk Lirası ama senetler TL olarak düzenlenmiş yani geçersiz para birimi ile 2-Karbon testi yapa satın almıştım. Parasıldığında senetlerin daha sonra doldurulduğu açık bir şekilde görülür ama itiraz süreleri kaçırıldığı için ancak itiraz davaları açılabilir."
Berna A.: "Aynı durum bendede söz konusu, senet var ve senette benim imzam var. Ama ben buradan kitap almadım. Bu senedin karşılığında hiç bir şey almadım. Fakat icra yoluna gidiliyor, benim ödemek zorunda kaldığım tutar 900 lira."
Osman B.: "Arkadaşlar kitap satın almadığım halde ben maalesef parayı faizi ile birlikte Adana 4.İcra Müdürlüğü’ne yatırdım. Ne yapabilirim Kırşehir’deyim davalara katılmam gerekiyormuş. Bu yüzden mahkemeye veremedim avukat tutsam daha fazla masraf olacak borcu geçecek avukat parası."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Sağlıkçılar bu kez eğlendirdi Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları tarafından oluşturulan müzik grubu “Sağlığın Ritmi” konser verdi. Tamamı sağlık çalışanlarından oluşturulan müzik grubunun bu yıl 2.’sini gerçekleştirdikleri konser Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konsere katılan Niğde Valisi Cahit Çelik, emeği geçenlere teşekkür ederek, sağlık çalışanlarının görevlerini büyük özveri ve fedakarlıkla yaptıklarını, ertelenemeyecek tek görevin sağlık olduğunu vurguladı. Vali Çelik, "Sağlık çalışanlarımızın müzikle ilgilenmesi bizleri memnun etmiştir. Devletimiz vatandaşlarımıza birçok alanda kamu hizmeti sunuyor. Güvenlik, eğitim, sağlık hizmeti sunuyor. Baktığımız zaman gerçekten sağlık hizmetinin bu hizmetler içerisinde çok farklı bir yeri olduğunu biliyoruz. Sağlık hizmetleri diğer hizmetlerden farklı olarak ertelenebilir, ötelenebilir bir hizmet değildir. Bu anlamda da ilimizde sağlık hizmeti sunmaya çalışan 4 bin 750’den fazla var. Ben hepsine Teşekkür ediyorum" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan’a devredecek olan Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çekinkaya ise konserde duygusal bir veda konuşması yaptı. Başhekim Çetinkaya katılan davetlilere teşekkür ettiği konuşmasında, "Tamamı sağlıkçılardan oluşan müzik grubumuzun içinde sağlık çalışanlarımız var. Belki detone olacaklar, belki yanlış notaya basacaklar ama eğlenecekler, eğlendirmeye çalışacaklar. Buna ihtiyacımız var çünkü bizler 24 saat çalışan insanlarız, dolayısıyla sağlık çalışanlarının eğlenmek de hakkı diye düşünüyorum. Bugün benim başhekimliğimin son günü. Tüm sorumlularıma, çalışma personellerime çok teşekkür ediyorum. Kırdıklarım olabilir. Özür diliyorum, bana hakkınızı helal edin. Benim size hakkım helal olsun. Böyle muhteşem bir ekibin önünde yapabilecek şey sadece saygıyla eğilmek olur" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından solist, koro üyeleri ve orkestranın sağlık çalışanlarından oluştuğu müzik grubu katılımcılara konser verdi. Sağlıkçıların sahnede gösterdikleri performans katılımcılar tarafından büyük büyük beğeni topladı.