GENEL - 07 Şubat 2012 Salı 13:22

SULTANLARIN KALEMİNDEN `AŞK`

A
A
A
SULTANLARIN KALEMİNDEN `AŞK`

İstanbul Ataköy’de bulunan Airport Outlet Center’da, aralarında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hürrem Sultan’a yazılanlarında olduğu, Padişahların "Aşk Şiirleri" ilk kez sergileniyor.
Araştırmacı tarihçi Buket Alibaz tarafından onlarca tarihi kitabın ve kaynağın büyük bir titizlikle araştırması sonucunda derlenen ve günümüz Türkçesine çevrilen şiirler, Airport Outlet Center sergi alanında 11 Şubat 2012 açılacak olan "Sultanların Kaleminden Aşk" adlı sergide yer alacak. Osmanlı Devleti’nin 3 büyük padişahının yazdığı şiirlerden oluşan sergide, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim ve Fatih Sultan Mehmet tarafından yazılan şiirler günümüz Türkçesi ile sergileniyor.
Airport Outlet Center sergi salonunda 70-100 cm ebadındaki fotobloklar üzerine basılarak sergilenen şiirler, 24 Şubat tarihine kadar ücretsiz olarak gezilebilecek.
Şiirlerden bazıları şunlar:
"Ahh sevgili!
Gül yüzünden ayrı düşünce üzülmekten kendimi alamıyorum.
Gözümden akan kanlı yaşlarla dünya bağını kızıl lale bahçesine döndürmek istiyorum.
İçimden, dert, eziyet ve gamlar diliyorum.
Kalbimi senin zülfünün ayrılığıyla dur duraksız biçareye döndürmek istiyorum.
Bunca perişanlık içinde aklımı darmadağın etmek istiyorum.
Dün gece güzeller güzeli sultanının kapısında ahlarımın okları gökleri delip geçti.
Yazık ki yine de ay parçamın yüzünü görmek nasip olmadı.
Sevgilimin taş yüreğine etki etmesi için bundan böyle ahlarımın oklarının ucuna gözyaşlarımı damlatmam gerek.
Ahh vefasız sevgili!
Bunca eziyet ve zulmü ne diye?
Sonunda gideceğin yeri bilmez misin hatırlamaz mısın hiç?
Mahşer yerinde kefenimi yırtıp eteğine yapışsam ve desem.
(KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN / MUHİBBİ)
GAZELİYAT
Gözümde yaşlar beliriyor, gönlüm aşk açısıyla inim inim inledikçe
İflah olmaz bir derde düştüm ki, her saniye başka bir keder.
Ey sevgili!
Aşığına, kuluna reva gördüğün eziyeti anmayıp bir de üstüne sitem mi ediyorsun!
Bilesin ki bu tavrın kapında nice aşıklar öldürür.
Ey sevgili!
Senin zülfünün akrebi canıma ve gönlüme durmadan hamle yapsa da gam değil;
Değil mi ki lal dudağının panzehiri ona merhem olmakta.
Muhibbi’nin amacı rakibine cihat açmaktır.
Öyle ki bu uğurda başını vermeyi gönlüne nakşetmiştir.
(KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN / MUHİBBİ)
Ademi beşeri, baldan ve şekerden daha lezzetli bir şey olmadığını söyler dünyada.
Bana göre sevgilinin dudağından daha tatlı hiç bir şey yoktur.
Gönül sultanım, gönül kuşunu yakalamış, tüyünden bir teleği başına takıyor.
Öyle güzel ki, bundan gayri hiç bir şey ona bu kadar yakışmaz
Sultanım!
Ömrümü ve kalbimi sana hediye ettim,
Kabul buyur ki sana vereceklerim arasında bundan daha değerlisi yok.
Sevgilinin iki gözü baygın bakışlı nergiz.
Zülfünün kokusu dimağıma amberden daha hoş geliyor.
Ey sevgili !
Tuba fidanını andıran selvi boynun; cennet şarabından dudakların, cennet ırmaklarından da, Kevser’den lezzetli vesselam*
Ey Muhibbi!
Sen o sevgilinin diºleriyle dudaklar?n zikrettin ya, senin sözlerini iºitenler inci ve mercandan daha hoº oldu?unu söylediler.
(KANUN? SULTAN SÜLEYMAN / MUH?BB?)
Bilmiyorum bana nas?l bir buyu etti felek
Ald? gözyaºlar?m? artt?rd? da kan etti felek
Korkudan titrerken aslanlar bile pençemde
Gitti beni bir ahu gözlüye aciz etti felek.
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi füzun eºk?m? hun etti felek
ªirler pençe-i kahr?mda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
(YAVUZ SULTAN SEL?M)
Ah sevgilim içimdeki dertler ile, yaº dolu gözlerim senin için a?layacak olsa,
Gönlümdeki gizli s?rlar?m, gözyaºlar?m galip gelir ve sana aºikâr olurdu.
Sen güzellik taht?nda oturuyorsun, bense ayaklar?n? bast???n topra??n?n alt?nda kalm?º?m
Hal bu iken Süleyman’?m, sana bir kar?nca durumumu nas?l arz edeyim?
Ey odam? ayd?nlatan! O mum senin için ne de hoº yan?p y?k?l?yor.
Ey ay gibi parlayan sevgilim!
Benin sana karº?, aºk?n?n yolunda sabah kadar sâd?k oldu?um, gün gibi âºikârd?r.
Dün rakiplerimin, aºk?n?n hastas? olan bana yapt?klar? eziyetleri meneyledin.
Galiba âh ve feryatlar?m sana tesir etmiº!
Anlaº?lan o ki ba?r?mdaki ayr?l?k yaras?n?n ºerh etmek mümkün görünmüyor.
Aç?k duran ºu yakam, aºk?ndan dolay? gö?sümde oluºan yar?klar? sana göstersin
Sevgilim Eziyetlerinle Avni’nin gözlerini ve gönlünü harap etme!
Zira bu deniz, sana inciler; bu maden oca?? da mücevherler sunar.
(FAT?H SULTAN MEHMET /AVN?)"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Çorlulu öğrencilerden büyük başarı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde eğitim-öğretim veren kurumlar arasında yer alan Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Su Naz Açıkgöz, İstanbul Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılma hakkı elde ederken, Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan adlı öğrenciler de projeleri ile bölge üçüncüsü oldular. Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Su Naz Açıkgöz danışman öğretmeni Cumhur Özkan ile katıldıkları TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Yine aynı yarışmada Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencilerinden Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan danışman öğretmenleri Ahmet Rüştü Gürbüz ve Zeynep Gürbüz ile Coğrafya alanında "Keçiboynuzu Ağacı İle Yangının Yayılmasını Önleyen Teknoloji: Çiftçinin Dostu, Yangının Düşmanı" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölgesinde Coğrafya alanında bölge üçüncüsü oldu. Öğrenciler çiftliğin içinde çıkan yangının etrafa yayılmasını, dışarıda çıkan yangının ise çiftlik içerisine girmesini önlemek için hazırladıkları projelerinde doğanın kendisinden, keçiboynuzu ağacından faydalanarak doğayı ve teknolojiyi birleştirdi. Çorlulu öğrencilere ödülleri düzenlenen törenle verildi. Yarışmada Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmasıyla İstanbul Avrupa Bölge birincisi olan Su Naz Açıkgöz, Türkiye finallerinde Çorlu ve Tekirdağ’ı temsil edecek.
Antalya Minibüsteki turist sayısı görenlere pes dedirtti Antalya’da trafik ekiplerinin gerçekleştirdiği fazla yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarına yönelik denetimlerde birçok minibüse fazla yolcudan ceza uygulanırken, turizm bölgesinden gelen minibüsten inen yolcu sayısı görenleri şaşkına çevirdi. 16 kişi kapasiteli minibüsten tam tamına 35 turist inerken, ortaya ilginç görüntüler çıktı. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, trafik kazalarının önlenebilmesi amacıyla Manavgat’ın farklı noktalarında denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Denetimler sırasında karşılaşılan bazı olaylar görenleri hayrete düşürüyor. Turizm bölgesinden gelen 16 kişi kapasiteli bir minibüsten 35’in üzerinde yolcu inerken ortaya ilginç görüntüler çıktı. Denetim sırasında kapısı açılan minibüsten fazla yolcudan dolayı turistlerin hızla inmek zorunda kaldığı gözlendi. Fazla yolcu taşıdığı tespit edilen minibüs şoförlerine 540 TL para cezası ve 10 ceza puanı uygulandı. ATV’li turist kırmızı ışıkta geçmediğini iddia etti Yanında eşiyle birlikte kiraladıkları ATV araç ile Manavgat’a gelen yabancı uyruklu turist ise kırmızı ışık ihlali yaptığı için trafik ekipleri tarafından durdurulurken trafik ekiplerine itiraz etti. Uzun süre itiraz eden turist, kendisinin geçtiği sırada trafik ışığının turuncu olduğunu söylemesine rağmen ceza yemekten kurtulamadı.
İstanbul İletişim Başkanı Altun: “Bizim mücadelemiz, sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir” İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtım programında yaptığı konuşmada, “Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir" dedi. Uluslararası yayın kuruluşlarıyla Türkiye’nin sesini dünyaya duyurulmasını hedefleyen TRT; TRT World, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Almanca, TRT Fransızca, TRT Balkan ve TRT Afrika’dan sonra TRT İspanyolca dijital haber platformunu hayata geçirdi. TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtımı, TRT - İspanyolca Konuşan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi’nin ikinci gününde TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ev sahipliğinde gerçekleşti. Törene İspanya, Meksika, Kolombiya, Arjantin, Peru, Venezuela, Guatemala, Ekvator ve Bolivya’nın da aralarında bulunduğu İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kurumlarından 17 genel müdür, 21 gazeteci, 16 yönetici ve Türkiye’de öğrenim gören Latin Amerikalı ve İspanyol 40 öğrenci ile üst düzey yabancı misyon temsilcileri ve basın mensupları katıldı. ‘‘İnsanın önemsendiği yer’’ sloganıyla yayın hayatına başlayan TRT İspanyolca, bağımsız haber vizyonuyla, dünyada olup bitenleri farklı bir bakış açısıyla aktırmayı hedefliyor. Lansman İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın açılış konuşmalarıyla başladı. “Batı dünyasında toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir” Lansmanda konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “TRT İspanyolca, inşa etmek için yoğun bir çaba sarf ettiğimiz Türkiye İletişim Modelimizin pratik uzantılarından, somut çıktılarından biridir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı ’iletişim seferberliği’ ile kurumsallaştırdığımız Türkiye İletişim Modeli bir yandan küresel adalet ve hakikat mücadelesine katkı sunmak, diğer yandan da Türkiye’nin haklı tezlerini tüm dünyaya duyurmak hedefleri doğrultusunda şekillendi. 19. yüzyılda eser vermiş Batılı edebiyatçı Alfred Musset kendi dönemini anlatırken der ki ’Asrın bütün marazları iki sebepten ileri gelmektedir. Vaktiyle ne var idiyse ortadan kalkmış, gelecekteki hiçbir şey ise henüz meydana çıkmamıştır.’ Musset’nin bu sözleri esas itibariyle modernliğin o gününden bugününe modern insanın yaşadığı sıkışmışlığı, çaresizliği gözler önüne sermektedir. Geleneğin sarsıldığı, modern olanın inşa edilemediği ve hızla değişen bir dünyada yaşamak zorunda kalmak. Bütün modernist anlatılara rağmen bugün Batı dünyasında dahi toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir. Tarihin ve mekanın bu denli hızlandığı çağımızda toplumların önünde iki meydan okuma vardır. Bugün her ne kadar küresel adaletsizliği doğuran temel sebep sağlıklı bir toplumlararası iletişim sisteminin yokluğu olmasa da, toplumlararası ilişkilerde karşılıklı ve iyi işleyen iletişim köprülerinin azlığı, zayıflığı küresel adaletsizliği derinleştirmektedir. Bugün küresel alanda karşı karşıya kaldığımız zulümlere bir bakın. Zalimlerin kulakları sağır eden gürültüleri olmasa bu zulümler devam edebilir mi, mazlumlar daha fazla konuşabilse, insanlık mazlumları anlamak için onları dinlese bu zulüm düzeni devam eder mi?” dedi. “Toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var” İçinde, toplumların gerçek ve sağlıklı bir iletişim kurabildiği bir dünya sistemi kurmanın zorunluluk olduğuna değinen Altun, “Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Önyargı, sömürünün gıdasıdır. Önyargısız sömürü sistemi kurulamaz. Sömürü sistemlerini yıkmak önyargıları ortadan kaldırmakla mümkündür. Önyargıları ortadan kaldırmaksa iletişim kurmakla mümkündür. Tek taraflı değil, çok taraflı bir iletişim. Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir. Biz, uluslararası yayıncılığı da, TRT’nin farklı dillerde giderek artan oranda yaptığı yayınları da bu bağlamda değerlendiriyoruz. TRT, son iki yılda TRT Fransızca’yı, 3 farklı Balkan dilinde yayın yapan TRT Balkan’ı, 4 ayrı dilde yayın yapan TRT Afrika’yı hayata geçirdi. Yeni açılan bu kanallar, çok kısa süre içerisinde milyonlarca takipçi kazandı. TRT Uluslararası Dijital Haber Kanallarının takipçi sayısı 44 milyonu geçti. Ben eminim ki bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu da aynı ilgiye mazhar olacak” ifadelerini kullandı. “TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” Açılışta konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ise, “Dünyadaki birçok ülkeyle güçlü bağlar geliştirmeyi hedefleyerek, önemli bir bölgesel güç ve küresel aktör olma konumunu pekiştiriyor. Ülkemiz, İspanya’dan Latin Amerika’ya uzanan ve yaklaşık 560 milyon İspanyolca konuşan insanın bulunduğu bu geniş bölge ile köklü iş birliği bağları ve stratejik ortaklıklar tesis ederek, ilişkilerimizi her alanda geliştirecek çalışmalar yürütüyor. Bugün gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Lansmanı ve TRT - İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi ise, TRT ile İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kuruluşları arasında güçlenen iletişimin en somut göstergesidir. Bugün, TRT İspanyolca dijital haber platformumuzun yayın hayatına başlamasıyla, uluslararası yayın ailemizin en yeni üyesi yolculuğuna başlıyor. Bunun yanı sıra, TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin küresel ölçekte verdiği ’daha adil bir dünya’ mücadelesine medya alanında elimizden gelen tüm katkıyı vermek için çaba sarf ediyoruz" dedi.