Sosyolog Gazeteci Yazar Hilal Kaplan, "Atatürk’ün ortak payda olduğundan o kadar eminseler, tüm bu baskılarla dolu otoriter yapıyı kaldırmakta da beis görmemeleri gerekir" dedi.
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) Derneği’nin Kültür Kuşağı Konferanslar Dizisi çerçevesinde, "Türkiye’de Vatandaşlık ve Halk Ayrımı" konulu konferansı Sosyolog Gazeteci Yazar Hilal Kaplan verdi. İl Genel Meclisi Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa geçilmeden önce BİLSAM Akademi Güz Seminerlerinden "Türk Dış Politikası" adlı seminere katkılarından dolayı Doç. Dr. Abdulkadir Baharçiçek’e plaket takdimi yapıldı ve bu seminere katılan katılımcılardan bazılarına temsili
olarak katılım belgeleri verildi.
Gazeteci Yazar Hilal Kaplan , "Türkiye’de Vatandaşlık ve Halk Ayrımı" konulu konferansında, "Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren bir halk ve vatandaş ayrımı yapıldığını görüyoruz. Vatandaş tanımı bir nevi cumhuriyet elitlerinin tanımladığı normlardır. Cumhuriyet normlarının tanımladığı kavramlar Müslüman olan ancak dindar olmayan, Sünni olan ancak bunu dışarı vuracak bir bağının olmadığı, Türk değilse bile Türk olduğunu söyleyen ve sürekli Ne Mutlu Türküm diyen bir vatandaş algısını beraberinde getirdi.
Cumhuriyetin getirdiği vatandaşlık normlarına uymayan vatandaş, makbul olmayan sınıfına girdi. Bugün Türkiye’de sadece Kürtçeyi asimile etmedi Cumhuriyet, Çerkezceyi, Boşnakçayı, Lazcayı’da asimile etti. Tüm bunlara baktığımızda aslında halkın büyük çoğunluğunu dışlayan bir rejimden bahsettiğimizi görüyoruz" dedi.
"Türkiye’nin Ölmeyen Babası" isimli kitabına da vurgu yapan Kaplan, "Atatürkçüler, Mustafa Kemal’in dünyaya gelmiş en şahane insan olduğunu, Atatürkçülüğün de tek hakiki yol olduğunu düşünebilirler, haklarıdır. Yeter ki başkaları da bu düşünceye boyun eğmek ve takiye yapmak zorunda bırakılmasın. Şahsa atıf başta anayasa olmak üzere tüm yasalardan kaldırılsın. Çocuklar her sabah askeri nizamda ant içmek derdinden kurtarılsın. Gençler idari soruşturma tehdidiyle askeri nizamda geçit yapılan stadyum
törenlerine sürüklenmesin. İlkokul ders kitaplarından üniversitedeki zorunlu inkılap tarihi dersine kadar tüm resmi tarih ezberleri gözden geçirilsin. Eğer Atatürkçüler, sıklıkla belirttikleri gibi Atatürk’ün ortak payda olduğundan o kadar eminse, tüm bu baskılarla dolu otoriter yapıyı kaldırmakta da beis görmemeleri gerekir. Atatürkçülerin iddia ettiği gibi Türkiye’nin ölmeyen babasına bu ölümsüzlüğü halk bahşettiyse, halktan başka kimse de alamaz zaten" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Yazar Hilal Kaplan, konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını da cevaplandırdı.