YEREL HABERLER - 14 Ocak 2012 Cumartesi 13:31

HAKKARİ KESK OPERASYONLARI KINADI

A
A
A
HAKKARİ KESK OPERASYONLARI KINADI

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hakkari Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi A. Kerim Beyter, KESK Şubeler Platformu adına yaptığı açıklamada operasyonlara tepki göstererek, "Hiçbir baskı KESK’i mücadelesinden geri adım attıramaz" dedi.
KESK Şubeler Platformu; son günlerde akademisyenler, gazeteciler, hukukçular, gençler, sendikacılar ve farklı düşünen her siyasetçinin gözaltına alındığını öne sürdü. Bulvar Caddesi’ndeki şube binası önünde KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcülüğü adına bir açıklama yapan (SES) Hakkari Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi A. Kerim Beyter, faşizan yönelimlerin toplumu tek tipleştirmeye ve bir baskı imparatorluğu kurmaya yönelik planlı bir stratejinin parçası olduğunu, en son dün sabah saatlerinde başta KESK Genel
Merkezi olmak üzere 17 ilde 123 yere hukuksuz ve antidemokratik bir şekilde polis baskınları gerçekleştirildiğini söyledi.
"KESK BİNASININ ARANMASINI KINIYORUZ"
Beyter, "250 bin emekçinin üyesi olduğu konfederasyonumuz KESK’in genel merkez binasının polisler tarafından aranmasını, bilgisayarlara el konulmasını ve yıllardır kamu emekçilerinin ekonomik ve demokratik haklarının geliştirilmesi için mücadele eden KESK’in hukuk ve TİS uzmanı İsmet Aslan’ın yapılan baskın sonucu gözaltına alınmasını hukuksuzluk olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi hedef gösteren bir zihniyetin konfederasyonumuzu hedef alması manidardır. Dün
gerçekleştirilen operasyonlarda Diyarbakır ve Şanlıurfa Eğitim Sen Şubeleri de hedefteydi. Bu iki şubemize yapılan operasyonlarda da sendika binaları aranıp Şanlıurfa Eğitim Sen Tis ve Hukuk Sekreteri Murat Oruç ile Diyarbakır şubesi üyesi Gülsüm Çelik gözaltına alınmışlardır. Daha birkaç gün önce Şanlıurfa’da tutuklanan üye ve yöneticilerimizin bir süre cezaevinde kaldıktan sonra mahkeme tarafından serbest bırakılmaları, yok yere tutuklandıklarının açık ifadesidir. Tamamıyla keyfi olarak yürütülen bu
gözaltı ve tutuklamalar, onurlu mücadelemizi sindirebileceğini sananların büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını bir kez daha gösterecektir" ifadelerini kullandı.
"KESK OLARAK BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ"
Beyter, "Son saldırılarda ilimizde ve ilçelerimizde seçilmiş belediye başkanı ve siyasi partilerin yöneticilerine yönelik baskı ve gözaltıların hukuksuzluğun açık örneği olduğunu belirtiyor, tutuklanan ve gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu sabah Şemdinli Belediye Başkanı Sedat TÖRE’nin evinin de aynı hukuksuz uygulamalar ve bahanelerle basılması, iktidarın kendisi gibi düşünmeyenlerin sindirilmesine yönelik baskıların sürdüğünü göstermektedir. KESK olarak buradan
bir kez daha uyarıyoruz. Hiçbir baskı, yıldırma operasyonu bizleri kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini geliştirme mücadelesinden geri adım attıramayacaktır. 25 yıldır onlarca hükümete karşı bu mücadeleyi nasıl sürdürdüysek bundan sonra da sürdürmeye kararlıyız" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.