POLİTİKA - 13 Ocak 2012 Cuma 15:03

AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ MUSTAFA ELİTAŞ:

A
A
A
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ MUSTAFA ELİTAŞ:

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, KCK operasyonlarına ilişkin, "Kim ki KCK’nın içinde yer alırsa bu kim olursa olsun gerekli müdahaleler yapılması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Elitaş, TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. KCK operasyonlarına ilişkin soru üzerine Elitaş, "KCK ile ilgili yargı gerekli işlemleri uzun zamandır yapıyor. Çünkü KCK, PKK terör örgütünün şehir yapılanması. Kendi başına yargıyı kurmuş, infaz ediyor. Bu konuyla ilgili paralel bir yapılanmaya Türkiye Cumhuriyeti müsaade etmez. Kim ki KCK’nın içinde yer alırsa, bu kim olursa olsun gerekli müdahalelerin yapılması gerekir" dedi.
Bir gazetecinin ’Leyla Zana’nın kapısı kırılarak evinde arama yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna ise Elitaş, "Kapısı kırılarak arama yapılıyorsa, bu yanlış bir arama ama benim duyduğuma göre, çilingir vasıtasıyla gidilmiş. BDP Grup Başkanvekili de oradaymış diye bilgi aldım. Kapısı kırıldıysa yanlış bir işlem yapılmış. Anahtar istenerek o şekilde bir arama yapılabilirdi" yanıtı verdi.
Elitaş, bir gazetecinin ’Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında Yüce Divan çıkışı oldu. Ama partinizin sözcüsü de mahkemenin doğru mahkeme olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı ile aranızda bir görüş ayrılığı mı var?’ yönündeki sorusu üzerine şunları söyledi:
"Anayasanın 145 ve 148. maddeleri açık. Benim görüşümde Anayasa Mahkemesi’nin eski Genelkurmay Başkanını yargılaması uygun değil. Çünkü 145. maddedeki, Anayasa değişikliği ile ilgili yaptığımız düzenleme açık ve net ifade ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanı belki şahsi düşüncesini ifade etmiştir. Ben de şu anda şahsi fikrimi ifade ediyorum. Benim kanaatime göre yargılama yerinin doğru olduğu inancındayım. Sayın Cumhurbaşkanı da farklı bir şekilde ifade etmiştir. Vatandaşların herhangi birisinin, Sayın
Cumhurbaşkanımızın ve bizim fikir ifade etmemiz değil önemli olan mahkemelerin ne dediğidir. Sayın Cumhurbaşkanının farklı bir kanaati olması, Cumhurbaşkanı ile AK Parti arasında sanki bir görüş ayrılığı varmış şeklinde sunulmasının doğru olmadığı görüşündeyim."
Elitaş, aynı gazetecinin ’Görüş ayrılığı yok mu?’ yönündeki sorusuna ise, "Bu normal. Demokrasilerde normal olan bir şeydir. Yani yargı kendi içinde farklı değerlendirmeler yapıyorsa, biz ondan uzak kişiler Cumhurbaşkanı olsak da, grup başkanvekili olsak da farklı değerlendirmemiz normaldir" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığının 19 Mayıs törenlerine kısıtlama getirmesine ilişkin soru üzerine Elitaş, "Yapılan icraatlar muhakkak ki eleştiri ile karşı karşıya kalacaktır. Bugüne kadar muhalefet hiçbir icraatı alkışlamadı, bunu da aynı şekilde değerlendiriyor" dedi.
’19 Mayıs törenlerinin yasaklanması normal mi?’ sorusuna Elitaş, "Yasaklama yok. 19 Mayıs törenlerinin bundan sonraki süreçte diğer vilayetlerde başka mekanlarda yapılacağıyla ilgili bir düzenleme var. 19 Mayıs törenlerinin iptal edildiğini ifade etmek yanlış olur" karşılığını verdi.
Elitaş, ’Törenlerin sadece okullarda kutlanması öngörülüyor. Neden böyle bir şeye gerek duyuldu?’ yönündeki soruya ise, "Onu Milli Eğitim Bakanlığına sormak gerekir, genelgeyi yayınlayan ben değilim" karşılığını verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in 27 Nisan ve 28 Şubat’ın da yargılanması gerektiğine ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Elitaş, "Yargı muhakkak ki gerekeni yapacaktır. Biz burada siyasi olarak düşüncelerimizi ifade edebiliriz ama yargıya yol göstermek ya da müdahil olmak anlamında değil. Eğer 28 Şubat postmodern darbeyse, o zamanki kişilerin söylediğiyle ilgili, bu açıkçası bir ihtar olarak kabul edilip, yargı gereğini yapmalı. 27 Nisan’ı yazdığını iddia eden şahıs da ’benim
yaptığım bir eylemdir’ diye söyledi. O da aynı kanaatte. Herhalde yargı gerekeni yapacaktır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Aksaray Uyuşturucu tacirleri ile polisin kovalamacası kamerada Aksaray’da polisin dur ihtarına uymayarak kaçan sürücü ile polis arasında kovalamaca yaşanırken, kovalama esnasında araçtan atılan poşette esrar maddesi çıktı. Kısa süren kovalamacayla yakalanan araç sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlenirken, sürücü uyuşturucunun araçtan çıkmadığını belirterek ehliyetsiz olduğu için kaçtığını söyledi. Sürücü ve 2 arkadaşı kelepçelenerek gözaltına alındı. Olay, Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ve Trafik Şubesi ekipleri uygulama noktasına yaklaşan 68 ES 022 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. İhtara uymayan araç sürücüsü fren yerine gaza basarak hızla uygulama noktasından kaçtı. Kaçan aracın peşine düşen polis ve şüpheliler arasında kovalamaca yaşandı. Kovalamaca esnasından araçtan bir poşet atılırken, atılan poşetten kubar esrar maddesi ele geçirildi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu araç 3 şüpheliyle birlikte yakalandı. Araç sürücüsü Ö.F.B. (37) ile araçta yolcu olarak bulunan H.E. (40) ve R.D. (23) kelepçelenerek gözaltına alınırken, araç sürücüsü Ö.F.B. araçtan atılmasına rağmen uyuşturucunun kendilerine ait olmadığını belirterek, “Ne alakası var. Arabada çıktı mı? Çıkmadı, arabadan çıkmadı abi. Bizlik bir şey yok ki. Ehliyetim yok, cezamı yedim zaten biraz önce” dedi. Araç sürücüsüne ehliyetsiz araç kullanmaktan 12 bin 977 TL, dur ihtarına uymamaktan bin 506 TL olmak üzere toplam 14 bin 483 TL para cezası kesilirken ara trafikten men edilerek otoparka çektirildi. Gözaltına alınan 3 kişi sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesine götürüldü. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.