ASAYİŞ - 11 Ocak 2012 Çarşamba 14:21

GÖLCÜK DONANMA KOMUTANLIĞINDA ELE GEÇEN BELGELERE İLİŞKİN DAVAYA DEVAM EDİLİYOR

A
A
A
GÖLCÜK DONANMA KOMUTANLIĞINDA ELE GEÇEN BELGELERE İLİŞKİN DAVAYA DEVAM EDİLİYOR

Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan aramalar sırasında ele geçirilen belgelere ilişkin Koramiral Kadir Sağdıç’ın da aralarında olduğu 10 sanık’ın yargılandığı davaya devam edildi. Tutuklu sanıklardan Binbaşı Kemalettin Yakar, "Tarafıma atılmış bu alçakça iftiraların hiçbirini kabul etmiyor ve bu iftiraları yaratanları, eğer ufacık dahi olsa Allah inançları varsa Allah’a havale ediyor ve lanetliyorum" dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilen duruşmada 8 sanık hazır bulundu. Duruşma tutuklu sanıklardan Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemalettin Yakar’ın savunması ile başladı. Kısa özgeçmişini anlatarak savunmasına başlayan Yakar Gölcük Donanma komutanlığında yapılan amalar sırasında zeminin altına konulan malzemelerin ye sıkıntısı ile zeminin altına konulduğunu ifade etti.
Davalara konu olan dijital belgeleri bu soruşturmalar kapsamında ve savcılık sorgusu sırasında ilk kez gördüğünü belirten Yakar, "Mevcut askeri emir ve talimatlara aykırı hareket ederek ve istismara açık bir ortam oluşturarak, fazla malzemeleri zaman zaman koyduğum yer olan ve özel olarak yapmadığım ve binanın yapımında yer alan binanın hemen hemen tüm katlarında mevcut bahse konu mahale koyarak bu davalarla ilgili süreçte sözde yeni delillerin bulunmasına sebebiyet verdim. Bunun vicdanı rahatsızlığını
12 aydır yaşamaktayım.12 aylık hapis sürem nedeniyle yaşadığım maddi ve manevi kayıplar bile bu ızdırabımdan daha hafif kalmaktadır" dedi.
Kendi odasının aramaların başlamasından 5 saat sonra arandığını belirten Yakar, "Digital belgelerin ne maksatla oraya yerleştirildiğini benim gibi herkes biliyor ancak kim tarafından yerleştirildiğini ben de bilmiyorum. Bu olayı gerçekleştiren ve yardım edenlerin mutlaka ama mutlaka bir gün ortaya çıkarılacağına eminim. Bu kalleşlik karşısında, bunları yapanlara; eğer ki varsa, vicdanlarının peşlerini hiçbir zaman ama hiçbir zaman bırakmayacağını hatırlatıyorum. Vicdanları bıraksa ben bırakmayacağım"
şeklinde konuştu.
Herhangi bir örgütün sempatizanı olmadığını söyleyen Yakar, "Ben sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensubuyum. Birileri bana hangi örgütün elamanı olduğumu anlatsın" ifadelerini kullandı.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen ancak tahliyesini de istemeyen Yakar, "12 aydır çektiğim vicdan azabını daha da arttırmamanızı ve Hasdal’da bulunan komutanlarımın ve silah arkadaşlarımın yanına dönmeyi talep ederek tahliyemi talep etmiyorum" şeklinde konuştu.
Savunması tamamlanan Yakar’a mahkeme başkanı "Oradaki malzemeler üzerinde dışarıdan biri gelip değişiklik yapabilir mi?" diye sordu. Yakar ise, "Eğer kötü niyetliyseniz, namertseniz her şeyi yapabilirsiniz. Demek ki yapabilmişler ki biz buradayız" dedi.
Başkandan sonra söz alan tutuklu Astsubay Erdinç Yıldız’ın avukatı ise Yakar’a "O malzemeleri oraya siz mi koydunuz?" diye sordu. Yakar "Evet" diye yanıt verince avukat "Peki sizi onları oraya koyarken Erdinç Yıldız size yardım etti mi?" şeklinde ikinci bir soru yöneltti. Yakar ise "Hayır. Kimse yardım etmedi. O sırada Erdinç yemeğe gidiyordu. Ben de ’sen yemeğini ye ben hallederim’ dedim. Ben gerçekten bir şeyler saklamaya gizlemeye çalışsam, daha iyi yerler bulabilirim ve kendimi de bu işe hiç
karıştırmazdım" dedi.
Malzemelerin çıktığı yerin önceden de depo olarak kullanıldığını söyleyen Yakar "Tamam bana inanmıyorsunuz. Açın ek delil klasörlerindeki ifadelere bakın. 2001 yılında orada görev yapan subaylarda orayı depo olarak kullanıyorlarmış. Ben de gizlemek amaçlı değil imha edilene kadar orada dursunlar diye koydum" diye konuştu.
Duruşmaya verilen öğlen arasının ardından sanıkların savunmaları ile devam ediliyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.