(ÖZEL HABER) YETİŞTİRECEK ÇIRAK ARANIYOR

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, Türkiye’de hem işsizlik hem çalıştıracak eleman bulamama gibi bir ters orantı olduğunu belirterek, “Birçok meslek dalında şiddetle elemana ihtiyaç var ama çalıştıracak çırak dahi bulamıyoruz” dedi.
Mersin ESOB Başkanı Dinçer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, esnafın eleman sıkıntısını anlattı. Türkiye’nin birçok kentinde yüksek işsizlik bulunduğuna işaret eden Dinçer, buna karşın çalıştıracak eleman bulunamadığına dikkat çekti. Mersin’de de işsizliğin yüzde 20 olduğu dönemlerde bile esnafın, mevcut işyerlerinde çalıştıracak eleman bulmakta sıkıntı çektiğini ifade eden Dinçer, böyle bir ters orantı ile karşı karşıya olduklarını kaydetti. Özellikle bazı meslek dallarında büyük sıkıntı yaşandığına dikkat çeken Dinçer, su altı kaynakçısı, gaz altı kaynakçısı, iyi bir servis elemanı bulmakta güçlük çektiklerinden, ilan vermelerine karşın çalıştıracak bir kişi bile bulamadıklarından yakındı.
Esnafın eleman sıkıntısını eğitim sisteminin yanlış işleyişine bağlayan Dinçer, özellikle 8 yıllık eğitimin devreye girmesiyle beraber esnaf ve sanatkarın çarklarının eleman yönünden iyice durduğunu iddia etti. Temel eğitimin 5 yıllık olduğu dönemde çırak, kalfa, usta hiyerarşisi içerisinde çırak bulmada bir sorun yaşanmadığını vurgulayan Dinçer, “Çünkü ilkokulu bitiren çocuk, eğer okula devam etmek istemiyorsa, okul yönünden kendini başarısız görüyorsa ailesi hemen bir meslek öğrenmesi için bir esnafın yanına veriyordu. Aile, çocuğu piyasaya bir iş sahibi olarak girsin, kısa yoldan da hayata atılsın istiyordu. Dolayısıyla bizim hiç çırak sıkıntımız yoktu. Ama şu an öyle meslekler var ki, okulda bir çırak yok. Bizim Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’mizde (METEM) bugün matbaacılıkta, ayakkabıcılıkta, çiçekçilikte öğrenci yok. Elektronikte öğrenci çok az. Alınan son kararla 131’e çıkarılan meslek dallarının birçoğunda çırak yok” diye konuştu.
“ŞİDDETLE ELEMANA İHTİYACIMIZ VAR”
Eleman ihtiyacı had safhada olmasına karşın arz-talep dengesinin oluşturulamadığının altını çizen Dinçer, buna örnek olarak METEM’e başvuruları gösterdi. METEM’de son dönemde berber, kuaför ve güzellik uzmanı çıraklarının eğitim aldıklarını dile getiren Dinçer, şöyle devam etti: “Bunda da çıraklığın yaşı değiştiği, 20 yaşında bile insanlar çırak olarak okula alınabileceği için bu meslekte insanlar kendine bir umut olarak elemanlarını okulumuza yönlendiriyorlar. Ancak, diğer mesleklerde çırak yok. Bizim ise elemana ihtiyacımız var. Ama 11 yıllık mevcut temel eğitimin olduğu sistemde çocuk mezun olduktan sonra zaten 18-19 yaşına geliyor. Artık çocukluktan çıkıyor, bir birey oluyor. O yetişkin kişiye sen bir çırak eğitimi veremezsin, ağaç yaşken eğilir. Dolayısıyla bizim birçok meslek dalında şiddetle elemana ihtiyacımız var.”
“ÇÖZÜM OKUL-SANAYİ İŞBİRLİĞİNDE”
Eğitim sisteminin çıktılarının işgücü piyasasının girdilerini oluşturduğuna dikkat çeken Dinçer, işgücü planlamasının da teknolojik gelişmelere ve iş hayatının talebine göre yapılması gerektiğinin altını çizdi. Eğitim sisteminin iş hayatının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sürekli gözden geçirilmesi, eğitim ve istihdamın bütünlük içinde ele alınması, iş hayatının mesleki eğitim sisteminin içinde daha aktif olarak yer almasını sağlayıcı teşvikler getirilmesi gerektiğini vurgulayan Dinçer, bu konudaki görüşlerini ilgili bakanlıklara da ilettiklerini bildirdi.
Eğitimde 11 yıllık zorunlu eğitimden geri adım atılması gibi bir istekleri olamayacağını, ancak okul-sanayi işbirliğinin devreye sokulmasının şart olduğunu kaydeden Dinçer, şunları söyledi: “Bizim, ilköğretimde okul-sanayi işbirliğini devreye sokup, 4. sınıftan itibaren çocuğu yönlendirmemiz lazım. Bu çocukların sanayi ile entegrasyonunu sağlamamız lazım. Örneğin, Almanya’da işletmeler üstü eğitim merkezi var. Çok büyük bir eğitim merkezi, devasa işletmeler var, her mesleğin atölyeleri var burada. Çocuk 4.-5. sınıftayken aile bireyleri bütün atölyeleri gezdiriyor, ‘yatkın olduğun bir bölüm var mı’ diye soruyor. Çocuk ‘ben şu alanda ilerleyeceğim’ dediği zaman hemen 4. sınıftan itibaren eğitim merkezlerine yönlendiriyorlar. Bizde de böyle bir sistemin olması lazım. Çocuk okulda sadece sıra, defter, kitabın arasında 11 yılı tamamlayana kadar beklemememiz lazım. Bugün Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi içinde Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi açıldı. Oradaki öğrenciler aynı METEM’deki sistemi uygulayacaklar. Bir gün teorik bilgilerini okulda alacaklar, ertesi gün atölyede tezgahın başına geçecekler. O çocukların iş bulmaları yüzde 100’ün üzerinde. Bizim bu sisteme geçmemiz lazım. Nitelikli elemanları ancak bu şekilde bulabiliriz. Çocuklarımızı daha ilköğretimde yönlendirerek bu sorunu çözmemiz lazım. Yoksa biz bütün mesleklerde hala çırak, kalfa bekleriz ve bulamayız da.”