YEREL HABERLER - 02 Şubat 2012 Perşembe 17:11

EĞİTİM SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ AHMET ÇELİK:

A
A
A
EĞİTİM SEN NEVŞEHİR İL TEMSİLCİSİ AHMET ÇELİK:

Eğitim Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik, AK Parti iktidarının kayıt dışı, taşeron, esnek ve güvencesiz çalıştırma biçimlerini yaygınlaştırdığını söyledi.
KESK’e bağlı Eğitim Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ahmet Çelik yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarının kayıt dışı, taşeron, esnek ve güvencesiz çalıştırma biçimlerini yaygınlaştırarak emek sömürüsünü her geçen gün daha da artırdığını söyledi. AK Parti iktidarının, hazırladığı yasa tasarılarıyla bir taraftan örgütlenmenin önündeki engelleri korurken diğer taraftan var olan örgütlenmeleri, sendikaları işlevsiz hale getirmek istediğini kaydeden Çelik, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarının yanı sıra 2821 ve 2822 sayılı yasaların birleştirilmesiyle oluşturulan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın da emekçilerin örgütlü güçlerine, sendikalarına yapılan saldırıların bir parçası olduğunu savundu.
Çelik "Anayasa’da kamu emekçilerine sözde toplu sözleşme hakkı tanıyan 12 Eylül referandumunun üzerinden 16 ay, Üçlü Danışma Kurulu toplantılarının üzerinden 6 ay, Yasa Taslağının Bakanlar Kurulu’na gönderilmesinin üzerinden tam 100 gün geçti. Üzülerek ifade ediyoruz ki bunca zamandır sendikal hak ve özgürlükleri genişleten bir yasa bekleyen 2 milyon kamu emekçisi bir kez daha aldatılmıştır. 23 Ocak 2012 Tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak TBMM Başkanlığı’na gönderilen 4688 Sayılı yasa tasarısı bu aldatmanın açık belgesidir. Bu yasa tasarısı, Üçlü Danışma Kurullarında konfederasyonların görüşlerinin taslağa yansıyacağına, kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı yönünde düzenlemeler yapılacağına dair söz verenlerin bizi yanıltamayarak sözlerinin arkasında yine durmadığını göstermektedir. Kısacası bugüne kadarki pratiğinde defalarca şahit olduğumuz gibi AK Parti iktidarı, kamu emekçilerinin toplusözleşme hakkı konusunda da takiyede sınır tanımadığını göstermiştir.Tasarı ile toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirilmek istenmektedir. Hizmet kolu toplu sözleşmelerine yer verilmeyen tasarı ile sendikaların talepleri yok sayılmaktadır. Bu resmen sendikaların var oluş gerekçesinin ortadan kaldırılması demektir.Tasarıya göre hizmet kollarına ait mali ve sosyal haklar 11 yıldır sürdürülen toplu görüşmelerde olduğu gibi genel toplu sözleşme görüşmelerinin bir parçası olarak ele alınacaktır. Bu düzenleme ile yüzlerce belediyede yapılan toplu sözleşmelere AİHM kararları ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılarak yasak getirilmektedir." dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sendikalar yasasının ve toplu sözleşme düzeninin örneğini görmenin mümkün olmadığını belirten Eğitim Sen İl Temsilcisi Ahmet Çelik, değildir. Varsa da bunun ’sendika yasası’ ve ’toplu sözleşme’ olarak adlandırılması mümkün olamayacağını ifade etti.
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasa tasarısında grevli toplu sözleşme hakkımız yasal teminat altına alınmadığı gibi, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller de varlığını korumaktadır. Kapsamından tarafların belirlenmesine, uyuşmazlık halinden Hakem Kurulunun yetki ve bileşimine kadar özgür bir toplu pazarlık düzeni ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan, hemen her alanda özgürlükleri tamamen kısıtlamayı hedefleyen bu yasa tasarısının özüne de ruhuna da tamamen yasakçı ve sınırlayıcı bir mantık hâkimdir.Bizler, Hak ve özgürlüklerimizi yok sayan bu yasa tasarısına karşı;Grev hakkımızın yasal teminat alındığı özgür bir Toplu Sözleşme düzeni için, örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılması için, her sendikanın üyeleri adına toplu sözleşme yapabilmesinin sağlanması için, belediyelerle yıllardır yapılan Toplu Sözleşmelerin devam etmesi, bu konuda herhangi bir sınırlama getirilmemesi için. tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanması ve çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. Komisyonlarda görüşüldükten sonra TBMM Genel Kuruluna sevk edilecek olan yasa sürecinin her aşamasına, tüm olanaklarımızı ve enerjimizi kullanarak müdahil olmaya devam edecek, eylem ve etkiliklerimizi artırarak sürdüreceğiz. Uluslararası sözleşmelere, evrensel sendikal hak ve özgürlük normlarına aykırı, kazanılmış haklarımızı gasp etmeyi hedefleyen tüm düzenlemelere karşı geçmişten beri mücadele eden Konfederasyonumuz bundan sonra da bütün kamu emekçilerinin haklarına yönelik saldırılara karşı tutum almaya, yalanları teşhir etmeye, sahte demokratların maskelerini düşürmeye, kamu emekçilerinin grevli toplusözleşmeli sendika mücadelesini yükseltmeye devam edecektir. "
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bakan Yerlikaya: “Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen ‘Mahzen-32’ operasyonlarında Hakkı Saral’ın elebaşılığını yaptığı suç örgütü çökertildi” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da “Mahzen-32” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlarımızdan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa’ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin işyerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu. 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, “10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58’i tutuklandı. Bin 740’ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi.