EKONOMİ - 11 Nisan 2019 Perşembe 11:44

Terma City, “Termal turizme katkı” ödülünün sahibi oldu

A
A
A
Terma City, “Termal turizme katkı” ödülünün sahibi oldu

Karaderili Şirketler Grubu’nun 180 milyon dolar ile hayata geçirdiği vizyon projesi Terma City Türkiye Marka Ödülleri’nde "Termal turizme katkı" ödülüne layık görüldü.

Karaderili Şirketler Grubu’nun 180 milyon dolar ile hayata geçirdiği vizyon projesi Terma City Türkiye Marka Ödülleri’nde "Termal turizme katkı" ödülüne layık görüldü.


Karaderili Şirketler Grubu Üst Yönetisi (CEO) Tevfik Talas, Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Terma City’de gazetecilere yaptığı açıklamada, ödül alan projelerinin yüzde 80’ini tamamlanmış durumda olduklarını söyledi.


Projede gelinen son durum hakkında bilgi veren Talas, "Toplamda 820 odamız var. Bunlardan 500 tanesi şu anda hizmete açılmış durumda. 6 bin metrekarelik SPA’mız mayıs ayı sonu itibariyle hizmete girecek. Diğer açık havuzlarımız hali hazırda tamamlanmış durumda. Açılması için sadece sezonun gelmesini bekliyoruz.” dedi.


Sezon için beklentilerinin yüksek olduğunu kaydeden Talas, yaz dönemi başlamadan beklentilerinin çok daha fazlasını görmüş olduklarını belirterek, “Hakikaten çok yoğun bir talep var. Keza sezon gelmeden dahi bizim diğer sahip olduğumuz 5 tesisimizde bizimle çalışan acenteler, acente satışını açmak üzere bizimle irtibata geçtiler. Bunların da devreye girmesiyle hem yerli hem yabancı potansiyeli kazanmış durumdayız. Bunu gösteriyor gelen rezervasyonlar. Dolayısıyla 820 odanın 500 tanesi tamamlanmış olduğunu kabul edersek bunun tamamını dolu geçeceğini bize gösteriyor şu anda.” diye konuştu.


’Neden Yalova?’ sorusunun kendilerine çok sorulduğunu ifade eden Talas, Yalova’yı neden tercih ettiklerini şöyle anlattı:


"Çünkü esasen bu soruyu biz tersine çevirmeyi uygun görüyoruz. Niye Yalova olmasın? Aslında başta düşünülmesi gereken yer Yalova. İstanbul gibi bir metropole yakın olması, şehir merkezinden buraya 1 saatte ulaşıyorsunuz, Osman Gazi Köprüsü’nün de devreye girmesiyle. Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan da yarım saatte buraya ulaşabiliyorsunuz.”


Katar, Kuvvet, Irak, Suriye ve Mısır’da acenteleri olduğuna değinen Talas, şöyle devam etti: “Buralardan belli bir potansiyelimiz oluştu. Akabinde İran bir doğaçlama gibi devreye girdi açıkçası. Burada hem ülkeden buraya gelen, İstanbul’da da hali hazırda yaşayan İranlı nüfusunu da değerlendirdik. Yani, öyle bir ortam oluştu ki bizim onlara olan talebimizden ziyade onların bize talebi gelişti. Dolayısıyla Körfez ülkeleriyle sağladığımız potansiyelle eş değer hatta biraz daha yukarısında İranlı müşterilerimizden yararlanmış durumdayız. Bu anlamda hedeflerimiz çok yukarıda. Yani, sadece Körfez ülkesi, İran olarak da sınırlamıyoruz. Kuzey Avrupa ülkeleri ve Rusya da bizim hedeflerimiz arasında.”


Projenin kalan kısmında inşaatlarının sürdüğünü dile getiren Talas, şuan 500 odada hizmet verdiklerini vurgulayarak sezon genelinde 250-300 bin kişiyi ağırlayabileceklerini aktardı.


Terma City’nin Türkiye Marka Ödülleri’nde "Termal turizme katkı" ödülüne layık görüldüğünü anımsatan Talas, “Bizim için çok anlamlı bir ödül oldu. Hakikaten emeklerimizin bizim için de, 25’inci yılda tesadüf etmesi de çok anlamlı oldu. Açıkçası bu ödülü hak ettiğimizi düşünüyoruz. Termal turizmine katkı açısından baktığınız zaman diğer tesislerle, onlara bir şey söylemek istemiyorum ama bizim tesissimiz karşılaştırıldığı zaman tesis kalitesinin ve sunduğumuz hizmetin çıtasının biraz daha yukarda olduğunu gözlemliyoruz. Bunu da değerlendirmişler ki bu ödüle bizi layık gördüler. Bunun mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu tüm sene boyunca tabi ki devam edecek. Bu ödül bizim için şöyle bir motivasyon kaynağı oluyor. Bundan sonraki yapacaklarımızda da, şimdi biz çıtayı yukarda tuttuk ama bundan sonra da bu çıtayı yükselterek devam etmek istiyoruz. Hem bölgedeki yatırımlarımıza hem de diğer bölgelerdeki yatırımlarımıza bu gözle bakıyoruz. Bir nevi aldığımız ödülle kalitesini tescil ettirmiş bir firma konumdayız şu anda. Bu da bizim sorumluluğumuz kat ve kat arttırıyor açıkçası. Kendi ile yarışır hale gelen bir tesis oluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Termal demek Yalova demek. Övünerek şunu söyleyebilirim termalin Başkenti Yalova ‘Termal’ ilçesidir. Yalova Türkiye’nin doğal hazinesi bunu tüm dünyaya tanıtmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.


Proje ile şu anda bin 100 kişiyi istihdam ettiklerini paylaşan Talas, “Tesis tamamlandığında bu rakamlar 2 bin 500-3 bine çıkacak ve civarda da sahip olduğumuz arsaları da tamamladığımız zaman Terma City’nin tüm projesini baz aldığınız zaman aşağı yukarı 4 binler civarında istihdam sağlayacağız. Projenin tamamına baktığımız zaman, bu tesis harici tamamına baktığımız zaman 500 milyon dolarlara çıkacağı ön görülüyor.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.