GENEL - 30 Kasım 2019 Cumartesi 12:58

Yalovalı balıkçılar: "Yunuslar balıkçılığı bitirecek"

A
A
A
Yalovalı balıkçılar: "Yunuslar balıkçılığı bitirecek"

S.

S.S. Su Ürünleri Yalova Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş, Yunusların balıkçıların kabusu olduğunu, ağlara saldıran yunusların balıkçılara ciddi maddi zarar verdiklerini dile getirdi. Karakaş yunuslarla ilgili bir önlem alınmazsa Marmara’da balıkçılığın biteceğini savundu.


Yunuslar balıkçıların kabusu olmayı sürdürüyor. S.S. Su Ürünleri Yalova Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş balık avcılığında yunusların önemli bir sorun olduğunu, bir yunusun günde ortalama 25 kilogram balık tükettiğini, bununda avlanmalarının önünde önemli bir engel teşkil ettiğini ifade etti.


S.S. Su Ürünleri Yalova Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş, son yıllarda daha akıllı ve planlı hareket etmeyi öğrenen yunusların balıkçıların kabusu olduğunu söyledi. Karakaş, motor tesisi tanıyan yunusların balık sürülerini önce teknelere doğru sürdüğünü, daha sonra ağlara takılan balıkları yediğini anlattı. Karakaş, "Bizim en büyük kaygımız yunuslar. Yunus balıkları 1959 yılında Marmara, Akdeniz ve Karadeniz’de yüzlü rakamlarda iken günümüzde sayıları 4 milyona kadar yükseldi. Okyanustan iç denizlere kaçan yunuslarla birlikte bu rakam daha da yukarılarda. Son yıllarda bütün balıkçıların kabusu oldular. Ağlara saldırıp hem balıklara hem de ağlara ciddi şekilde zarar veriyorlar. Bugün bir ağ 5 bin ile 10 bin TL arasında. Ağları kullanılmaz hale getiriyorlar. Hasar görenlerin onarımı ise en az 1 hafta sürüyor ki bu da o kadar zaman balık avlanamaması anlamına geliyor. Bugün Türk balıkçılığının önündeki en büyük engel Yunuslardır. Yunus sayısı bu şekilde artmaya devam ederse Türkiye’de balıkçılık sona erer" dedi.


Balığın kilosu 50 TL olur


Bu yıl balık sezonunun beklendiği gibi gitmediğine dikkat çeken Karakaş, “Ben 2019-2020 yılında vatandaşın en pahalı balığı yiyeceğini dile getirmiştim. Dedim çıktı ve balık sezonu çok kötü gidiyor. Marmara’da balık yok. Bu yetmiyormuş gibi bir de Marmara’da olan balığın %60’ını yunus balıkları yiyor. Biz %20’sini ancak yakalayabiliyoruz. O yetmiyor bir de ağlardaki balığı yemek için ağlarımıza saldırıyorlar. Eğer Yunuslar bu şekilde zarar vermeye devam ederse balıkçıların büyük bölümü bu işi bırakır. Kalanlarda yüksek maliyetlerle balık avlamaya devam eder. Kısacası balık fiyatları çok yükselir. Vatandaşlar kilosu 50 TL’den balık yer" diye konuştu.


Sürüler halinde ve planlı hareket ediyorlar


Yunus balıklarının eskiye nazaran çok daha akıllı ve planlı hareket ettiğine dikkat çeken Karakaş, "Yunuslar 30-40 balıklık sürüler şeklinde dolaşıyorlar. Bir birleri ile sürekli irtibat halindeler. Balıkçı teknelerinin motor sesini dahi tanıyorlar. Balıkçı teknelerinin peşine takılıp onlarla birlikte hareket ediyorlar. Ağların bir tuzak olduğunu biliyorlar. Ağlar sarkıtıldığında koordineli olarak balık sürülerini ağlara doğru sürüyorlar. Buraya kadar herşey normal. Ağlar çekilmeye başlandığında ise hep birlikte ağlara saldırıp balıkları yemeye başlıyorlar. İşte o anda hem ağlar zarar görüyor, hem de avlanan balıkların çoğu kullanılmaz hale geliyor" dedi.


"Doğdukları andan itibaren ağları saldırmayı öğreniyorlar"


Yunusların gerek sayılarının artması ve gerek doğdukları andan itibaren ağlara saldırmayı öğrenmelerinin onları eskiye nazaran daha saldırgan hale getirdiğini söyleyen Karakaş, "Bu bizi çok tedirgin ediyor. Ben birkaç seneye kadar yunusların açlık ya da saldırganlığı öğrenmeleri yüzünden insanlara saldıracaklarını iddia ediyorum. Şu anda 1 metreye kadar yaklaşmaya başladılar. Bu kaygımı birçok yerde dile getirdim. Umarım ben yanılırım. Ama eğer haklı çıkarsam bu çok korkutucu bir durum olacak" diye konuştu.


“Marmara Denizi’ne Yunus kovucular konulsun”


Balıkçılık yapan birçok ülkede yunusların kovulması için frekans üreten cihazların kullanıldığını da dile getiren S.S. Su Ürünleri Yalova Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş, “Norveç’te bu teknoloji var. Belirli bölgelere yerleştirilen cihazlar sadece Yunus balıklarını rahatsız ederek kaçırıyor. Bu teknoloji Marmara Denizi’nde de uygulanmalı. Böylece Yunuslar Marmara Denizi’nden kaçar ve burada da balık popülasyonu artar. Aksi halde Marmara’da bir tane bile balık bırakmayacaklar” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.