GENEL - 05 Aralık 2019 Perşembe 11:28

Yalova’da susuzluk tehlikesi ortadan kalktı

A
A
A
Yalova’da susuzluk tehlikesi ortadan kalktı

Yalova Yeşil Körfez Su Birliği Başkanı Nusret Karaalioğlu, ilde kısa bir süre önce baş gösteren susuzluk tehlikesinin alınan tedbirlerle şimdilik ortadan kaldırıldığını dile getirdi.

Yalova Yeşil Körfez Su Birliği Başkanı Nusret Karaalioğlu, ilde kısa bir süre önce baş gösteren susuzluk tehlikesinin alınan tedbirlerle şimdilik ortadan kaldırıldığını dile getirdi.


Ülke genelinde olduğu gibi Yalova’da da mevsimin kurak seyretmesi Gökçe barajındaki su seviyesinin bir hayli düşmesine sebep olmuştu. Bu noktada harekete geçen Yeşil Körfez Su Birliği bir takım tedbirleri hayata geçirdi. Alınan tedbirlerin kısa sürede işe yaradığını belirten Yeşil Körfez Su Birliği Başkanı Nusret Karaalioğlu, “Su ile ilgili kısa bir süre önce yine sıkıntılı bir noktaya geldik. Ancak daha önceden edinilen tecrübeler var. Bunlar doğrultusunda vakit kaybetmeden gerekli tedbirleri aldık. Alınan bu tedbirlere dayalı olarak barajdaki su seviyesi yeniden yükselmeye başladı. Kurtköy deresinden sulama için aktarılan su, şu an için sulamaya ihtiyaç olmadığı için baraja aktarılıyor. Yine yağışlar da başladı. Onlarda bir miktar etkide bulunuyor. Daha Ortaburun göleti ve 2015 yılında açılan derin deşarj kuyuları da hiç devreye sokulmadık. Eğer 2020 yılının başında yağışlar olmazsa, yaz aylarında sıkıntı yaşanabilir. Şu anlık alınan tedbirlerle susuzluk tehlikesi ortadan kalktı” dedi.


Belediye uyarıldı


Yalova Belediyesi tarafından park ve bahçe sulamaları ile yol temizlik işlerinde şebeke suyunun kullanılmamasını da isteyen Karaalioğlu, “Belediye Meclisi’nde Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın su kesintisi teklifi olmuştu hatırlarsanız. Ama ben bizzat tankerlerle yolların yıkandığını, çiçeklerin sulandığını görüyorum. Bu su eğer denizden ya da başka bir kaynaktan alınıyorsa sözüm yok. Ama şebeke suyu olduğu yönünde bilgiler geliyor bana. Böyleyse eğer bunun kesilmesi lazım. Elbette sokaklar yıkansın, çiçekler sulansın, ama bunu şebeke suyu ile yapmayalım. Biz de Yeşil Körfez Su Birliği olarak belediyeye gerekli yazıları yazarak uyardık” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.