GENEL - 07 Ekim 2020 Çarşamba 15:17

4. Aronya Hasadı Şenliği gerçekleştirildi

A
A
A
4. Aronya Hasadı Şenliği gerçekleştirildi

Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce ilki 2017 yılında düzenlenen Aronya Hasat Şenliği’nin 4.

Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce ilki 2017 yılında düzenlenen Aronya Hasat Şenliği’nin 4.’sü yapıldı. Yalova Gıda ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, 17 çiftçi ile 99 dekar alanda üretim yapıldığını dile getirdi.


Türkiye’de ilk kez 2012 yılında araştırma ve adaptasyon çalışmalarına başlanan Aronya Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından Yalova’da üretilmeye başlandı. 2017 yılında ilk deneme bahçeleri ile çiftçiler tarafından üretimi gerçekleştirilen, “Süper Meyve” diye bilinen aronyanın üretimi hızla yaygınlaşıyor. Yalova’da 2017 yılında ilk kez düzenlenen Hasat Şenliği’nin 4.’sü Yalova Valisi Muammer Erol, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Kalyoncu, Yalova Tarım ve Orman İl Müdürü Suat parılda ile çok sayıda davetli katıldı.


Aronya Hasadının açılış konuşmasını Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Yılmaz Boz yaptı. Aronyanın 2 çeşidinin fide üretimine başladıklarını vurgulayan Boz, “Anavatanı Kuzey Amerika olan aronyanın 1900’lü yıllarda Avrupa’da yetiştirilmeye başladığı bilinmektedir. Ülkemizde 2000’li yıllardan sonra tanınmaya başlayan aronya üzerinde ilk bilimsel ar-ge çalışmaları 2012 yılında Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünde başlanmıştır. Çok yıllık çalı formunda, ocak usulü yetiştirilir ve oldukça uzun ömürlü bir bitkidir. Geniş bir iklim kuşağı ve toprak şartlarına adapte olabilmesi, zengin içeriği ile insan sağlığına ve beslenmesine katkısı nedeni ile ‘süper meyve’ olarak da isimlendirilmektedir. Aronya türüne ait ‘Nero’ ve ‘Viking’ adında iki çeşit Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü adına tescil edilmiş olup nüve bahçe tesisi ve çeşitlere ait baz materyaller üretilmiştir. Ülkemizde fidan üreten özel sektör şirketlerine 2020 yılı içinde baz materyaller dağıtılmış sertifikalı fidan üretimine başlanmıştır” dedi.


İldeki üretimle ilgili bilgi veren Yalova Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar ise, “Yalova’da halihazırda Bakanlık ve İl Özel İdaresi destekli projelerle 48 çiftçimiz tarafından toplamda 99 dekar alanda aronya üretimi yapılıyor. Sonbahar dönemi dikimleri ile birlikte 130-140 dekar bir alanda üretime geçeceğiz. 2020 yılı itibarı ile 1.5, 2 ton civarında bir rekolteye ulaştık. İnşallah 2021 yılında ise kat be kat artacak. Organik aronya üretimini de geliştiriyoruz. Bu kapsamda 17 çiftçi ile üretime başladık. Hedefimiz Yalova’da ki üretimin tamamını Organik aronyaya dönüştürmek” dedi.


Hasadın son protokol konuşmasını yapan Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Kalyoncu aronya isminin Türkçeleştirilmesini ve bu şekilde yaygınlaştırılmasını istedi. Kalyoncu konuşmasında, “Aronya tıbbi ve aromatik özelliği ile değerli bir bitki. Küçük alanlarda üretim yapan çiftçilerin üretebileceği ve bundan kar edebileceği bir bitki. Alternatif olarak çiftçimizin ürün desenine katılmasından mutluyuz. Ancak bu yabancı isimli meyvemize Türkçe bir isim bulurlarsa tanıtımı da yaygınlaşması da daha kolay olur diye düşünüyorum” diye konuştu.


Konuşmaların ardından aronya hasadına geçildi. Aronyaların hasadını da gerçekleştiren Vali Erol ve beraberindekiler meyveden tattı. Sağlık ve kozmetik ürünlerinin üretiminde sıkça kullanılan aronyadan pasta, reçel ve meyve suyu gibi ürünler de elde ediliyor. Program sonrasında düzenlenen kokteylde katılımcılara aronya meyve suyu, yoğurt ve reçel de ikram edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.