ASAYİŞ - 08 Temmuz 2021 Perşembe 10:55

Altınova İtfaiye Amirliği, köylerde afet bilinci eğitimine başladı

A
A
A
Altınova İtfaiye Amirliği, köylerde afet bilinci eğitimine başladı

Yalova’nın Altınova Belediyesi İtfaiye Amirliği, ilçenin köylerinde vatandaşların afet bilincini arttırmaya yönelik çalışmalara başladı.

Yalova’nın Altınova Belediyesi İtfaiye Amirliği, ilçenin köylerinde vatandaşların afet bilincini arttırmaya yönelik çalışmalara başladı.


Geçtiğimiz ay Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral’ın başkanlığında İtfaiye Amirliğinde ilçedeki mahalle ve köy muhtarlarıyla yapılan toplantının ardından alınan kararlar hayata geçirilmeye başladı. İtfaiye Amirliği, köylere ziyaretlerde bulunarak vatandaşları yangın, kaza ve olası afetler konusunda bilinçlendiriyor. Altınova İtfaiye Amiri Süleyman Çavuşoğlu, köylerde vatandaşlarla yaptığı toplantılarda; araç, ev, ot, anız, orman yangınlarının çıkış sebepleri, olası olaylarda erken ihbar, doğru adres bilgilerinin verilmesi ve ilk yapılması gereken müdahaleler konusunda bilgiler verdi. Yangınlarda ilk müdahale ve erken ihbarın çok önemli olduğunu söyleyen Altınova İtfaiye Amiri Süleyman Çavuşoğlu, “Acil Çağrı Merkezi Numaramız 112’dir. Her evde, araçta işyerinde bir yangın söndürücü olmalıdır. Olası bir yangında bu yangın söndürücülerle ilk müdahale yapılmalıdır. Erken müdahalelerle büyük hasarlar önlene bilinir. Bizim amacımız, vatandaşlarımızın alacağı önlemlerle can ve mal kaybını en aza indirmek, hasarları azaltmak, vatandaşlarımızı bilinçlendirmektir” diye konuştu.


Öte yandan vatandaşlar, Altınova Belediyesi’nin uygulamaya başlattığı Gönüllü İtfaiyecilik Projesi hakkında da bilgilendirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ İlk Türk astronot Alper Gezeravcı: ’’Bu bir yere varış hikayesi değildi’’ Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Elazığ’da ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin yer aldığı oturuma katıldı. Gezeravcı, burada yaptığı konuşmada uzayda gerçekleştirdiği ilk deney ve deneyimlerle de alakalı bilgi verdi. Türkiye’nin ilk astronotu olarak tarihe geçen Alper Gezeravcı, Elazığ’da Ahmet Tevfik Ozan Fuar ev Kongre Merkezinde düzenlenen bir etkinlikte öğrencilerle bir araya geldi. Gezeravcı, uzayda geçirdiği 14 günlük süreyi ve yaşadığı deneyimleri anlattı. Yüzlerce öğrencinin katılım sağladığı programda, astronot Gezeravcı, öğrencilerin merak ettikleri soruları da samimi bir şekilde cevapladı. İlk olarak Türkiye Milli Uzay Programı İnsanlık İlk Uzay Misyonu hakkında bilgi veren Gezeravcı, uzayda nasıl yemek yedikleri, uyudukları, spor yaptıklarını ve bilimsel çalışmalar yaptıkları ile ilgili merak edilenleri anlattı. Öğrenciler ise Gezeravcı’nın anlattıklarını büyük bir ilgi ve hayranlıkla dinledi. ’’Devletimizin iradesiyle yapamayacağımız iş yok’’ Sohbet havasında geçen oturumda konuşma gerçekleştiren Gezeravcı, ’’Uzaya gidişinin bu faaliyeti dediğim gibi devletimizin güçlü iradesiyle gerçekleştirdik. Bu sadece bir kereye mahsus bir görev değildi. Geçmişte, yüzyıllık tarihimizde belki yapmak için geç başladığımız ama bundan sonraki süreçte hak ettiğimiz payı sizlerin geleceğini temin altına alacak bir sürecin başlangıç yolculuğuydu. Bir yere varış hikayesi değildi. Devletimizin iradesiyle gerçekleştirilen bu görevi sizlerin ayaklarına kadar getirip sizlere anlatmak bizim tarafımızdan sunulmuş bir lütuf değil, bu boynumuzun borcu. Çünkü bu görevin hak sahibi, öznesi, merkezi sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık tarihinde ilk defa yapmış olduğu bu uzay görevinde birleşmiş milletlerin bünyesinde bayrağını dalgalandıran 193 tane ülke olmasına rağmen kendi insanını uzaya gönderebilmiş ve uzayda bilimsel çalışmalar yapabilmiş 22’nci ülke oldu. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet, geçmişinden gücünü alan ve gelecekte, geleceğinin teminatı nesilleri için yolunu her daim açık tutan bir devlet. Devletimize güvenin. Devletimizin iradesiyle yapamayacağımız iş yok. Uzayda yaptığımız bu görevler esnasında da bizden önce 21 tane ülkenin yaptığının aynısını yaparak hiçbir farklılık arz etmeden aynı şeyler yaparak da bir şeyler öğrenebilirdik. Her halükarda bir şeyler öğrenecektik. Ancak biz bu ülkenin topraklarından çıkmış, parlak zekalarının ortaya koyduğu çalışmaları, deneyleri uzayda yaparak özgün çalışmalara imza atma imkanı bulduk" dedi. Oturum, soru cevap kısmı ile son buldu
Antalya 30 dakikada kesiksiz ve ağrısız işlemle sağlığına kavuştu Kanama sorunu nedeniyle yumurtalıkları alınması gereken Ayşen Yiğiter, ülkemizde nadir uygulanan VNotes (doğal açıklık endostokpik cerrahi-izsiz cerrahi) yöntemi ile vajinal laparoskopi yapılarak sağlığına kavuştu. Medical Park Antalya Hastanesi’nde rahim sarkması ve rahim duvarında kalınlaşma teşhisi konulan 67 yaşındaki Ayşen Yiğiter, Antalya’da ilk kez uygulanan VNotes yöntemi ile (doğal açıklık endoskopik cerrahi) ile yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Ameliyatı gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ömer Ünal, VNotes yönteminin karından delikler açılarak uygulanan laparoskopi yerine, vajinal yoldan özel bir alet kullanılarak hastanın karın bölgesinde kesi yapmadan gerçekleştirilen laparoskopik bir ameliyat olarak tanımlanabileceğini belirtti. Türkiye’de yeni bir teknik Tıbbi yöntemlerin artık hastanın dokusuna daha az zarar verecek yöntemlere doğru yöneldiğini belirten Ünal, “İlk olarak 2004 yılında genel cerrahlar tarafından icat edilen, geliştirilen bir ameliyat. İlk olarak mideden apandisit alınmıştır. Kadın doğum için geliştirilen VNotes ameliyatı 2011-2012 yıllarında deneme tanısal amaçlı olarak uygulanırken, 2014-2015 yıllarında tamamen rahim alma ve jinekolojik ameliyatlarda uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye’de ise 2016 yılında deneme şeklinde yapılmış, laparoskopik rahim alma ve vajinal yolla VNotes dediğimiz teknikle rahim olma ameliyatının karşılaştırması 2019 yılında yapılmıştır. Yani VNotes’in laparostokip veya abdominal açık ameliyatla rahim alınmasına üstünlüğü 2019 yılında keşfedilmiştir” dedi. “Vücudun doğal açıklıklarını kullanıyor” VNotes’in laparostokip veya abdominal açık ameliyatla rahim alınmasına üstünlüğünün 2019 yılında keşfedildiğini ve Türkiye’de belirli kliniklerde bu yöntemin uygulandığının altını çizen Ünal, “VNotes, çok yeni ve cihaz kullanılarak yapılan bir ameliyat, bir takım portlarla hava ile karnı şişiriyoruz. Bu şekilde hastaya oldukça az zarar veren, az girişim, minimal invazif bir cerrahi yöntemidir. VNotes ameliyatı dediğimiz bu ameliyat vücudun doğal açıklıklarından yapılan endoskopik bir ameliyattır. Amaç hastaların hızlıca iyileşmesi, hastaların ameliyat sonrası daha az ağrı hissetmesi ve günlük yaşantısına daha çabuk dönmesini sağlamak. Özellikle biz jinekologların vücutta bulunan doğal açıklıklardan olan vajina bölgesinden yaptığımız bir ameliyattır” ifadelerini kullandı. “Ağrı skorları yarı yarıya az” Hekimlerin rahim alma ameliyatlarında özellikle vajinal yoldan yapılırken tüpleri ve yumurtaları almakta zorluk yaşayabildiğini söyleyen Doç. Dr. Ömer Ünal, “VNotes yöntemi ile vajinal yolla aldığımız rahimlerin yanında tüpleri ve yumurtalıkları da alabiliyoruz. Bunun dışında ameliyat süresi yaklaşık 30-40 dakika ile sınırlı, iyileşme ve hastane kalış süreçleri de oldukça az olmakta. Yapılan çalışmalarda da anlaşılmaktadır ki bütün endoskopik cerrahiler yani minimal invazif ameliyatların içerisinde laparoskopik rahim alma ameliyatı da dâhil vajinal yoldan uyguladığımız VNotes ameliyatında ağrı skorları da neredeyse yarı yarıya daha az olmaktadır. Bazı hastalarımızda ağrı kesici vermeye gerek kalmayacak kadar ağrıları olmamaktadır. Bu tür avantajları açısından oldukça etkili bir yöntem” şeklinde konuştu. “Modern ve enstrümantal bir ameliyat” VNotes yöntemi ile yapılan ameliyatlarda hastaların hızlıca iyileşmesi, hastaların ameliyat sonrası daha az ağrı hissetmesi ve günlük yaşantısına daha çabuk dönmesini amaçlandığını belirten Ünal, “Buradan yaptığımız ameliyatla miyom alma, rahim alma, yumurtalık kistlerini alma, dış gebelik ameliyatları, kanser ameliyatlarında sentinel left dediğimiz bir takım ameliyatları yapmaktayız. Bunun dışında, organ sarkması yani idrar kesesi ve rahim sarkması ameliyatlarını da bu yöntemle askı şeklinde yapabilmekteyiz. Modern ve enstrümantal (aletle yapılan) bir ameliyat, bütün hastalara bu tür ameliyatlar hasıl olduğunda VNotes ile yani doğal açıklıklarından endoskopik ameliyatı tavsiye ediyoruz. 2019 yılından sonra Türkiye’de de belirli kliniklerde uygulanmaya başlanan ve Medical Park Antalya Hastanesi’nde Ayşen hanıma uyguladığımız bu ameliyat Antalya’da da ilk kez yapılmakta, bu anlamda gururluyuz” dedi. “Rahat ve ağrısız bir ameliyat geçirdim” Yaklaşık yarım saat süren ve VNotes tekniği ile ameliyat olan Ayşen Yiğiter ise, ameliyatın ardından herhangi bir ağrı yaşamadığını ve kendisini çok iyi hissettiğini belirterek, “Bir hafta önce bir gece hafif bir kanamam oldu. Doktor bey, muayenesinin ardından rahimde sarkma ve rahim duvarında kalınlaşma olduğunu belirtti. Rahmin alınması gerektiğini belirti. Ameliyat için onay vermemin ardından, çok rahat ve başarılı bir ameliyat geçirdim. Herhangi bir ağrım yok, kendimi çok iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Elazığ Elazığ’da Trafik Haftası etkinliklerinde çocuklar doyasıya eğlendi Elazığ’da Trafik Haftası etkinlikleri çerçevesinde jandarma ve polis ekipleri tarafından kurulan trafik parkurlarında çocuklar bir yandan eğlenirken bir yandan da öğrendi. Elazığ’da Trafik Haftası çerçevesinde Cumhuriyet Meydanına İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve UMKE tarafından stantlar ile trafik parkurları kuruldu. Stantlarda ekipler cihazlarını tanıtarak çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Kurulan parkurlarda akülü araçlara binen çocuklar, ekiplerin eşliğinde doyasıya eğlendi. Yetişkinlerin de en çok ilgisini çeken emniyet kemeri simülatörü oldu. 360 derece dönen araç içerisine binen vatandaşlar büyük heyecan yaşarken, ekipler emniyet kemerinin önemini vurguladı. Emniyet kemeri simülatörüne binen Barış Çelik, “Araca bindik ve devrildiği an kontrol sizde olmuyor. İçerisi aşırı korkunç. Kemerimizi takmaya özen gösterelim. Kemeri takmadığımızda olacakları az buçuk simülasyonda ben yaşadım. Allah hepimizi korusun. Kemerimizi takalım kendimize dikkat edelim” dedi. Trafik Haftasının çok eğlenceliği olduğunu dile getiren Yusuf Emir Şahin ise “Trafik polisleri geliyor ve eğlenceli şeyler yaptırıyor. Trafik lambaları vardı onların tuşuna basmama da izin verdiler. Bisikletli araçlar var ve binip sürüyorsun. Daha küçükler içinde akülü araçlar var. Çok güzel ve çok eğlendim” diye konuştu.
Burdur Hastaneyi beklemeyip ambulansta doğan Nehir bebek paramedik ekibiyle buluştu Burdur’un Gölhisar ilçesinde hastanede sancıları artınca Burdur’a sevk edilen hamile kadın ambulansta doğum yaptı. Doğum için hastaneye kadar bekleyemeyen Nehir bebek, daha bir hafta önce doğum eğitimi alan ambulanstaki ekibin yardımıyla dünyaya geldi. Ekip bebeği evinde ziyaret etti. Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Kozağacı köyünde yaşayan ve 9 aylık hamile olan Özlem Bilici (32), 25 Nisan tarihinde evde sancıları başlayınca Gölhisar Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada yapılan kontrollerde suyunun geldiği anlaşılınca ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Özlem Bilici ambulansta doğum yaptı. 3 kilo 200 gram doğan kız bebeklerine Nehir ismini veren Özlem-Niyazi Bilici çifti üçüncü çocuklarını kucaklarına almanın mutluluğunu yaşıyor. Doğumdan 13 gün sonra Nehir bebeğin ambulansta doğumunu gerçekleştiren 112 ekibi İsmail Çelikbaş, Perihan Hasçeltik ve İsmail Hasçeltik, Nehir bebeği evinde ziyaret etti. Özlem Bilici’nin doğumunu gerçekleştiren ve 5 yıldır paramedik olarak görev yapan Perihan Hasçeltik, "Nöbetimizde Komuta Kontrol Merkezi’nden Gölhisar Devlet Hastanesi’nden Burdur Devlet Hastanesi’ne miadında gebelik olarak sevk görevi verildi. Hastaneye gittiğimizde 32 yaş ve üçüncü doğum olduğu söylendi. Bir saattir hastanede beklemiş ve suyu gelmeye başlamıştı. Bizde gebe arkadaşla birlikte yanımıza bir ebe arkadaş da alarak yola çıktık. Yola çıktığımızda sancısı artınca biraz bekledik doğum başlarsa geri döneriz diye. Doğum gerçekleşmeyince tekrar yola koyulduk. Yaklaşık 10 dakika sonra ambulansta doğum gerçekleşti. Bebek doğduktan sonra ebe arkadaş ile birlikte bebeği ve anneyi stabil hale getirdik ve sağ salim Burdur Devlet Hastanesi’ne teslim ettik. Doğumunu gördüğümüz Nehir bebeği ve ailesini bugün ziyarete geldik. Bebeğimiz büyümüş, 15 günlük olmuş, maşallah diyelim. Buna vesile olmak ve doğumuna yardımcı olmak da güzel bir duyguydu bizim için" dedi. "Mesleğimde 20 yıl sonra ilk kez böyle bir vaka aldım" Yaklaşık 20 yıldır paramedik olarak görev yapan ambulans ekip şefi İsmail Çelikbaş ise, "Arkadaşlarım ile birlikte o gün doğum işlemini gerçekleştirdik. 20 yılda ilk defa böyle bir vaka ile karşılaştım. Her zaman çok acil vakalar, ölümler, kalp krizleri, trafik kazaları gibi vakalara değil böyle güzel olayların da olması bize gurur ve onur veriyor. Bugün de aileyi ziyarete geldik, Nehir bebeği yerinde gördük. Annesine, babasına, vatana ve millete hayırlı evlat olmasını dilerim" şeklinde konuştu. "Bir hafta önce doğum eğitimi almıştık" Ekip olarak yaklaşık bir hafta önce İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kendilerine doğum eğitimi verildiğini de söyleyen Paramedik İsmail Çelikbaş, "Yaklaşık bir hafta önce doğum eğitimi almıştık bakanlığımız ve müdürlüğümüz sayesinde. Eğitimin üzerine de bu olayın gerçekleşmesi çok güzel oldu. Bu eğitimde bize yardımcı olan eğitmenlerimize ve müdürlüğümüze çok teşekkür ederiz" sözlerini sarf etti. Nehir bebeğin babası Niyazi Bilici kızlarının doğumunda yardımcı olan ekibe teşekkürlerini sunarken anne Özlem Bilici ise, "25 Nisan tarihinde evde sancım başlayınca Gölhisar Devlet Hastanesi’ne gittim. Orada ebelerimiz ve sağlık çalışanlarımız yardımcı oldu. Ambulans ile Burdur’a gidecektim ama yolda doğumum başlayınca ambulanstaki sağlık çalışanlarımız ve ebemiz yardımıyla doğumum gerçekleşti. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bebeğimi onların sayesinde sağlıklı bir şekilde kucağıma aldım" dedi.
Bursa (Özel) Ortadoğu’da yayınlanan dönem dizileri ile birlikte satışlar patladı Osmanlı temalı Türk dönem dizileri Ortadoğu’da yayınlanınca geniş hayran kitlelerine ulaştı. Bıçakçılığı ile ünlenen Bursa’da dönem dizilerinin reytinglerinin artması ile birlikte kılıç satışları patladı. Türk televizyonlarında geniş yer bulan Osmanlı temalı dönem dizilerinin, orta doğuda da yayınlanması ile birlikte Osmanlı kılıçlarına ilgi arttı. Bıçakçılığı ile ünü dünyaya yayılan Bursa bu kez kılıç üretimiyle ilgi gördü. Osmanlı döneminde orduya kılıç üreten sanayi şehri Bursa’da, ateşli silahların yaygınlaşması ile kılıç üretimi bitme noktasına gelmişti. Orta doğuda Türk dönem dizilerinin popüler hale gelmesi ile birlikte kılıç, rağbet görmeye başladı. Bursa’da yaşayan kılıç ustası Aziz Şen, Osmanlı kılıçlarının yeniden popülerleşmesi ile birlikte üretime hız verdi. Fatih Sultan Mehmet, Ertuğrulgazi, gibi Osmanlı Devleti’nin kurucularının yanı sıra Hazreti Muhammed ve Hazreti Ali gibi İslam dünyasının önemli isimlerinin kılıçlarının replikasını üreten Şen, Arap turistlerin siparişlerine yetişemediğini söyledi. Modeline göre kılıç fiyatlarının değişkenlik gösterdiğini belirten Şen, 4 bin liradan 3 bin dolara kadar çıkabildiğini kaydetti. “Bursa kılıcını dünyada bilmeyen kalmadı” Bursa bıçağının ardından Bursa kılıcının da tüm dünyada ünlendiğini ifade eden kılıç ustası Aziz Şen, “Bursa bıçağının kalitesini tüm dünya biliyor. Dönem dizilerinin ardından eski ustalarımızdan gördüğümüz işçiliği günümüz kılıçlarına da yansıttık. Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasıyla Osmanlı’nın kama, hançer, bıçak ihtiyacının Bursalı ustalardan karşılandığını biliyoruz. Biz de bu ustalığı günümüz kılıçlarında kullanarak, geliştirmeye çalışıyoruz. Şu an Bursa kılıcını dünyada bilmeyen kalmadı. Yurt dışından arayan bilgi almak isteyen birçok müşterimiz oluyor. Son günlerde en çok rağbet gören kılıçlarımızdan biri Osman Gazi kılıcı, dönem dizilerinden sonra oldukça popüler hale geldi. Osman Gazi kılıcının yanı sıra Fatih Sultan Mehmet’in kılıcı da ilgi görüyor. Topkapı Sarayı’nda sergilenen kılıcın birebir aynısını üretiyoruz. Özel sipariş üzerine de kılıç yapabiliyoruz. Elimizden geldiğince Bursa kalitesini dünyaya tanıtıyoruz” dedi. Talepler her geçen gün artıyor Türk dizilerinin popülerliği ile birlikte taleplerin çığ gibi büyüdüğünü söyleyen Şen, “Hazreti Muhammed, Hazreti Osman, Hazreti Ömer ve Hazreti Ali’nin kılıçlarını da üretiyoruz. Tabii bunlar biraz maliyetli ürünler. Üzerinde hep altın işlemeler olduğu için müşterilere bazen pahalı gelebiliyor. Evin bir köşesinde dekoratif amaçlı kullanmak veya hediyelik için alınıyor. Arap ülkeleri yoğun ilgi gösteriyor. Ortadoğu’da Türk dönem dizilerinin büyük bir hayran kitlesi var. Tabii o izledikleri ürünlere de sahiplenmek istiyorlar. Telefon, internet veya mağazalarımıza gelerek bizden temin edebiliyorlar. Modellerine göre değişiklik gösterse de ortalama bir kılıç üretimi 1 haftayı buluyor. İlgi arttığı için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Müşterilerimizin isteklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Yine modellerine göre fiyatları değişiklik gösterebiliyor. 4 bin liradan başlayıp 3 bin dolara kadar olan kılıçlarımız var” şeklinde konuştu.