SAĞLIK - 24 Kasım 2024 Pazar 10:45

Yalova’da hastane duvarlarını çocuk hastaların hayalleriyle renklendirdiler

A
A
A
Yalova’da hastane duvarlarını çocuk hastaların hayalleriyle renklendirdiler

Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi ekibi servisin duvarlarını minik hastaların hayalleriyle renklendirdi.


Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ağustos ayında hizmet vermeye başlayan Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi ile minik hastaların başka illere sevklerinin önüne geçildi. Çocuk yoğun bakımı ünitesinde yaptıkları süslemeler ve resimlerle hastaneyi kasvetli bir havadan çıkaran sağlık çalışanları hastalarına anne şefkatiyle yaklaştı. Sağlıkçılar çocukların kendilerine hayallerini anlatması üzerine hastane duvarlarına resimler çizdi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Bulut, ağustos ayından itibaren 100’den fazla hastayı kabul ettiklerini dile getirerek, "Hastane sevklerimiz azalmış durumda. Çocuk yoğun bakım ünitemiz ikinci basamak olup solunum sıkıntılı yatan hastalarımız oluyor. Yüksek akış cihazı ihtiyacı olan hastalarımızı burada takip ediyoruz. Bazı sendromik hastalarımız oluyor. Artık onların da sevki gerçekleşmiyor, burada takip ediyoruz. Geri dönüşlerimiz iyi. Burada hastalarımız annelerle beraber kalıyor" dedi.


Çocuklar için yoğun bakımı daha güzel bir hale getirdiğini anlatan Dr. Bulut, "Çocuk yoğun bakım ünitesi deyince insanlar korkar ama burada çok tatlı bir ekibimiz var. Hemşire ekibimiz burayı çok tatlı hale getirdi. Kendi imkanlarımızla burayı boyadık. Burada hemşire arkadaşlarımız onlara anne şefkatiyle yaklaşıyorlar. Aileler de çok memnunlar. Çocukların dilekleri üzerine bu duvar resimlerinin çizimlerini yaptık" ifadesini kullandı.


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Taner Adıgüzel ise daha önce Yalova’da çocuk yoğun bakımının açılmasının bir hayal gibi olduğunun altını çizerek, "Bir şekilde bunu hayata geçirdik. Hem başka şehirlere çocuklarımızı gönderip orada mağdur olmalarının önüne geçtik hem de Yalova için özellikle kışın çok fazla gördüğümüz solunum sıkıntısı olan ya da yazın çok ciddi sıvı kaybına neden olan ishallerde çocuklarımızı gönül rahatlığıyla, anne şefkatiyle, anne yanında takip edebileceğimiz bir alan oluşturduk" diye konuştu.


Yoğun bakım ünitesinde bir duvarda yapılan resme el izi bıraktıklarını da anlatan Adıgüzel, şöyle konuştu:


"Bu el izleri herkesin emeğinin el izleri. Burada çocuklar yoğun bakım kasvetinden daha uzak bir noktada sağlık hizmeti alabilsinler diye onlara ait, onların taleplerine uygun olarak burayı bir aile ortamına çevirmeye çalıştık ve halen devam ediyoruz. İşimizi keyifle yapıyoruz. Stresli, yoğun bir iş ama işin içerisine biraz renk katmak, mizah katmak her şeye iyi geliyor. O açıdan gayet keyifli bir ekiple güzel bir şekilde işimizin hakkını veriyoruz. Yoğun bakım olduğu için özellikle yaşı büyük olan çocuklar geldiklerinde gördükleri, duydukları yoğun bakıma benzetmiyorlar. Bu onlarda büyük stres oluşturuyordu ama buraya gelip kaldıktan sonra hem odaların konforu hem hemşire hanımların anne şefkatiyle, bir arkadaş gibi yeri geldiğinde davranışlarından dolayı buradan her giden geldiklerinden çok daha farklı hislerle, çok daha mutlu bir şekilde buradan ayrılıyorlar. Sağlık hizmetlerinde o şefkati çocuklara hissettirebilmek, duyguyu verebilmek çok değerli, çok kıymetlidir."



Yalova’da hastane duvarlarını çocuk hastaların hayalleriyle renklendirdiler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Üç Aylar başlangıcında Terzibaba Külliyesi’nde sabah namazı programı düzenlendi Erzincan’da Üç Aylar’ın başlaması dolayısıyla İl Müftülüğü tarafından Terzibaba Külliyesi’nde özel bir sabah namazı programı düzenlendi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, manevi bir atmosferde geçmesi dikkat çekti. Sabah namazının hep birlikte kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. İl Müftülüğü yetkilileri, programın Üç Aylar’ın ruhuna uygun şekilde düzenlendiğini belirterek, vatandaşların bu dönemi ibadet ve dua ile değerlendirmelerinin önemine değindi. Programa katılan vatandaşlar, bu tür dini etkinliklerin toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, manevi duyguların pekişmesine vesile olduğunu söylediler. İl Müftülüğü yetkilileri, ilerleyen günlerde Üç Aylar boyunca çeşitli dini sohbet, mevlit ve programların da düzenleneceğini duyurdu. Erzincan’da düzenlenen sabah namazı programı, hem bireysel hem de toplu ibadet imkanını sunarak, vatandaşlara ruhani bir deneyim yaşattı. Etkinlik, yerel halkın dini değerler ve toplumsal bağlılık açısından bir araya gelmesini sağladı ve özellikle aileler ile gençlerin yoğun katılımıyla dikkat çekti. İl Müftülüğü, Üç Aylar boyunca bu tür programların devam edeceğini belirterek, vatandaşları dini faaliyetlere katılmaya davet etti. Bu sayede hem manevi kazanımlar sağlanacak hem de toplumda birlik ve beraberlik duygusu pekiştirilecek.
Kocaeli 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.