POLİTİKA - 08 Eylül 2025 Pazartesi 17:03

Yalova’da içki ruhsatına ’hayır’ dediği için mobbing uygulanan CHP’li meclis üyesi partisinden istifa etti

A
A
A
Yalova’da içki ruhsatına ’hayır’ dediği için mobbing uygulanan CHP’li meclis üyesi partisinden istifa etti

Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde belediye meclisinde "içkili yer bölgesinin genişletilmesi" teklifine ’hayır’ diyen CHP’li Meclis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı Neslihan Bahadır, kendisine mobbing uygulandığı ve özgür iradesine baskı yapıldığı gerekçesiyle partisinden istifa etti.


Çiftlikköy Belediyesi’nde Eylül ayı birleşiminde sahil bölgesine içkili yer bölgesinin genişletilmesiyle ilgili karar görüşülmüştü. Meclis oylamasında teklif CHP’li 8 üye evet, 2 CHP’li ve 5 AK Partili üyenin ’hayır’ demişti. Teklif, 8’e karşılık 7 oyla kabul edildi. CHP’li meclis üyesi ve aynı zamanda İmar Komisyonu Başkanı Mimar Neslihan Bahadır, sosyal medyada paylaştığı video ile partisinden istifa ettiğini açıkladı.



"Üzerime gelinip mobbing uygulanmıştır"


Kendisine partisi tarafından büyük baskı yapıldığını anlatan Bahadır, "Ne yazık ki, özgür irademi kullanarak halka aykırı gördüğüm kararlara karşı çıktığımda üzerime gelinip bana karşı büyük baskı uygulanmıştır. Özellikle belediye meclisimize sunulan, Çiftlikköy sahilindeki içki ruhsatı meselesinde, bu ruhsatın usule uygun olmadığını, Çiftlikköy halkının ortak yaşam alanını zedeleyeceğini açıkça gördüğüm ve buna karşı çıktığım için üzerime gelinip mobbing uygulanmıştır. Ailemizin çocuklarıyla birlikte yürüyüş yaptığımı ve nefes aldığı sahil bandında, böylesine özel çıkarlara hizmet eden bir ruhsatın verilmesini yanlıştı ve ben bu halkımızın iradesini korumak amacıyla ben buna hayır dedim" ifadesini kullandı.



Partisinin ilçe binasından kovuldu


Verdiği ’hayır’ oyu yüzünden partiden ihraçla tehdit edildiğini ve parti binasından İlçe Başkanı Savaş Kaşıkçı tarafından kovulduğunu anlatan Bahadır, şöyle konuştu:


"Halkın oylarıyla seçilmiş bir meclis üyesi ve halkın iradesini temsil eden bir kadın, kendi partisinin ilçe başkanı tarafından binadan kovulmuştur. Burada bir gerçeğin altını, kalın çizgilerle çizmek isterim. Ben seçilmişim, ilçe başkanları, il yönetimleri dahil hiçbir kişi bu halkın üstünde değildir. İlçe başkanı eğer bugün o koltukta oturuyorsa, ortaya oturmasını teşkilata, örgüte verdiği destektendir. Ben o koltuklarda oturanlardan farklı olarak doğrudana sandıktan çıkmış, doğrudan halkın iradesiyle seçilmiş biriyim. Seçilmiş bir kadın meclis üyesini binadan kovmak, yalnızca bana değil, Çiftlikköylü kadınların, halkın ve demokrasinin özüne yapılmış büyük bir saldırıdır."



"Halkın iradesine ipotek koymaya çalışan bir anlayış"


Toplantı sırasında da sözlü baskıya uğradığını anlatan Bahadır, "Bugün gelinen noktada, İlçe Başkanı bırakın karışmamayı bizlere emir verir hale gelmiş, ’çık dışarı’ diyecek kadar seçilmiş bir meclis üyesini toplantıdan kovma cesaret göstermiştir. Ben burada açıkça söylüyorum. Hiçbir ilçe başkanı, hiçbir makam, halkın iradesini temsil eden meclis üyelerinin kararına karışamaz. İlçe başkanının görevi halkın iradesini yok saymak değil, ona saygı göstermektir. Ancak yaşanan bu olay hukuku hiçe sayan, teamülleri görmezden gelen ve halkın iradesine ipotek koymaya çalışan bir anlayışın göstergesidir" dedi.



"Özgür irademi kullandım diye üzerime gelinmesini kabul etmiyorum"


Ben bir kadınım, ben bir mimarım ve en önemlisi ben bir seçilmişim. Kadın kimliğim üzerinden bana yüklenilmesini sırf özgür irademi kullandım diye üzerime gelinmesini asla kabul etmiyorum. Çünkü bu baskılar yalnızca bana değil Çiftlikköylü bütün kadınlara, halkına yapılmıştır. Bugün buradan yüksek sesle ilan ediyorum. Ne İlçe Başkanının yapmış olduğu tüm bu baskılara ve etik olmayan uygulamalar karşısında artık hiçbir parti ya da kişi baskısına boyun eğmeyerek kendi özgür irademle ve halkımızın çıkarlarını önceliğim olarak görerek partiden istifa ettiğimi ve bağımsız meclis üyesi olarak görevimi sürdürmeye karar verdiğimi buradan sizlere duyuruyorum. Bundan böyle tüm duruşum Çiftlikköy halkının yararına hizmet etmek olacaktır."



Yalova’da içki ruhsatına ’hayır’ dediği için mobbing uygulanan CHP’li meclis üyesi partisinden istifa etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.