YEREL HABERLER - 20 Ocak 2017 Cuma 16:27

3 bin 800 kişilik Yozgat Kapalı ve Açık Cezaevi inşaatı hızla sürüyor

A
A
A
3 bin 800 kişilik Yozgat Kapalı ve Açık Cezaevi inşaatı hızla sürüyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatları doğrultusunda Yozgat’ta yapımına başlanılan 3 bin 800 kişilik Kapalı ve Açık Cezaevi inşaatı hızla sürüyor.
Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç inşaatı devam eden Yozgat Kapalı ve Açık Cezaevi inşaatını, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman ve İl Jandarma Komutanı Albay Selçuk Yıldırım ile birlikte incelemelerde bulundu.
İnşaat hakkında firma görevlilerinden bilgi alan Yozgat Valisi Yurtnaç, 3 bin 800 kişilik Kapalı ve Açık Cezaevinin 1 yıl içerisinde tamamlanacağını söyledi.
Cezaevinin Yozgat’a önemli katkıları olacağını vurgulayan Yozgat Valisi Yurtnaç, “Öncelikle Yozgat bir şantiye gibi. Tüm bakanlıkların inşaatları var. Adalet Bakanlığının, Diyanet İşleri Bakanlığının inşaatları var. Bunların hepsi açıldığında Yozgat’a müthiş bir hareketlilik sağlayacak. Örneğin cezaevinde 3 bin 800 kişi bir kapasite var. Burada ayrıca çalışanlarıyla birlikte Yozgat’ın nüfusuna katkı sağlayacak. Diyanet Eğitim Merkezi’de keza öyle. Biz bu inşaatları inceliyoruz sorun var mı bir ihtiyaç var mı diye başsavcımızla beraber buraya geldik. Bu binaların Yozgat’a kazandırılmasında emeği geçen Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Kapalı ve Açık Cezaevinin gelecek yıl içerisinde tamamlanacağını hatırlatan Vali Yurtnaç, “Nasıl hastane gerekliyse cezaevi de Yozgat’a gerekli. Cezaevine düşmüş insanların insan onuruna yaraşır bir şekilde burada hayatını idame ettirmesi gerekiyor. Bunu yaparken açık ceza evi olacak. Bunlardan ekonomiye kazandıracağımız burada çalıştıracağımız insanlar olacak. İnsanları boş bırakmak yerine açık cezaevi yoluyla hem bir meslek edindirmek hem de ekonomik bir hasıla sağlamak doğru olanı diye düşünüyorum. Adalet Bakanlığı bir fabrika gibi de çalışıyor. Cezaevlerine kurulan İş Yurtlarında giyim eşyasından tutun masa, sandalye kadar her şey üretilecek” diye konuştu.
Cezaevi kampusunda bin 500 kişilik iki T tipi Kapalı Cezaevi ve 500 kişilik iki Açık Cezaevi, bir jandarma tabur binası ve iş yurtlarının olduğu belirtildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.