SPOR - 30 Nisan 2019 Salı 14:26

Kayaalp ve Yüksel’e memleketlerinde coşkulu karşılama

A
A
A
Kayaalp ve Yüksel’e memleketlerinde coşkulu karşılama

Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleştirilen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Rıza Kayaalp ve Atakan Yüksel, memleketleri Yozgat’ta coşkuyla karşılandı.

Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleştirilen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Rıza Kayaalp ve Atakan Yüksel, memleketleri Yozgat’ta coşkuyla karşılandı.


Romanya’nın Başkenti Bükreş’te gerçekleştirilen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen stil 130 ve 67 kiloda altın madalya alan Rıza Kayaalp ile Atakan Yüksel için memleketleri Yozgat’ta karşılama töreni düzenledi. Mehter Takımı eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na gelen Milli güreşçiler, halkın yoğun ilgisiyle karşılandı. Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Erol, milli güreşçilerin aileleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı tören, saygı duruşunda bulunulup istiklal Marşı’nın okunması ve Mehter Takımı’nın konseri ile devam etti. Vatandaşlar karşılama töreninde Kayaalp ve Yüksel’e yoğun ilgi göstererek fotoğraf çektirdiler.



Kayaalp: "Olimpiyat şampiyonluğu sözü veriyorum"


9. kez Avrupa Şampiyonu olmanın haklı gururunu ve sevincini yaşayan Milli güreşçi Rıza Kayaalp, hedefinin Olimpiyat şampiyonluğu olduğunu söyledi. Kayaalp açıklamalarını şu sözlerde sürdürdü: "Tabii ki bu şampiyonluğun benim için ayrı bir önemi var. Burada rekor kırarak 9. Avrupa Şampiyonluğumu elde edip ülkeme döndüm. Türk güreş tarihimizde en çok Avrupa Güreş Şampiyonluğuna bir Yozgatlı olarak ben sahip oldum. Bu kadar istikrarı korumak üst üste başarıları kazanmak kolay değil. İçimizdeki bayrak, vatan sevgisi ve ailemize vatanımıza hayırlı bir evlat olmak için bu başarıları üst üste kazandık. Hiçbir zaman vatan sevgisini göğüsümüzden düşürmedik. Her zaman içimizde vatan sevgisiyle devam etti. İstiklal Marşımızı birincilik kürsüsünde söylerken inanın bütün çalışma yorgunluğumu unutuyorum. Siz değerli halkımın sevincini gözümün önüne getiriyorum. Olimpiyat şampiyonluğunun da her zaman sözünün veriyorum. Ben elimden geleni yapacağım çok çalışacağım. Çok alın teri dökeceğim. İnşallah olimpiyat şampiyonluğunu da güzel ülkeme Yozgat’ımıza kazandırmayı çok istiyorum. Bu yolda sizler dualarınızla benim yanımda olunuz. Bizi hep destekleyin, bizim tek isteğimiz bu."



Yüksel: "Milletimizin duasına borçluyum"


67 kiloda altın madalya kazanan diğer sporcu Atakan Yüksel ise "Şu an Avrupa Şampiyonu olarak huzurlarınızdayım. Bu başarımı çalışma azmim ve sizlerin, ailemin, milletimin duasına borçluyum. Final maçına çıkarken hocalarımın verdiği taktiklerin yanı sıra Türk milletinin dualarını boynumun borcu olarak biliyordum. Çok şükür ki bayrağımızı dalgalandırıp istiklal marşımızı okuttuk. Buraya gelerek bizleri onurlandırdığınız için herkese teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.


Rıza Kayaalp’in annesi Sevgi Kayaalp ise oğlu ile gurur duyduğunu söyleyerek "Oğlum İstiklal Marşımızı söyletti, bayrağımızı dalgalandırdı. Başarılarının devamını diliyorum, inşallah Olimpiyatlar da nasip olur. Mutluyum, gururluyum” şeklinde konuştu.


Ömer Yaşar isimli vatandaş ise "Bizler Yozgatlı olarak şehrimizin gençlerinin böyle başarılar elde etmesinden gurur duyuyoruz. İnşallah bu başarılarının devam etmesini ve vatanımıza milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bayrağımızı Avrupa da dünyada dalgalandırmalarını canı gönülden istiyorum. Desteklerimizin onların yanında olduğunu bilsinler, inşallah her şey daha iyi olacak" derken Hüseyin Ilgaz ise "Rıza Kayaalp ve Atakan Yüksel’e elde ettikleri başarılar dolayısıyla teşekkür ediyoruz. Yozgat’ın bugüne kadar görmüş olduğu en büyük güreşçiler onlar. Bizleri gururlandırdılar kendilerine teşekkür ediyoruz, başarılarının devamını diliyoruz" ifadelerin yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.