ASAYİŞ - 12 Mayıs 2019 Pazar 11:34

Kazada şehit olan polis memurları memleketlerine uğurlandı

A
A
A
Kazada şehit olan polis memurları memleketlerine uğurlandı

Yozgat-Ankara karayolu Kırıkkale il sınırı yakınlarında dün meydana gelen trafik kazasında şehit olan polis memurları Hayrullah Taşköprü ve Fatih Şevket Ersin, Yozgat’ta düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı.

Yozgat-Ankara karayolu Kırıkkale il sınırı yakınlarında dün meydana gelen trafik kazasında şehit olan polis memurları Hayrullah Taşköprü ve Fatih Şevket Ersin, Yozgat’ta düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı.


Ağrı Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevli Şehit polisler için Yozgat Polis Meslek Eğitim Merkezi bahçesinde resmi tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan tören İl Müftüsü Salih Sezik tarafından edilen dua ile devam etti. Duanın ardından İl Emniyet Müdürü Seçkin Çengeloğlu konuşma gerçekleştirdi. Çengeloğlu, “Bugün burada şehitlerimizi uğurlamak için bulunuyoruz. Türk Polis Teşkilatı olarak kurulduğumuz 1845 yılından bugüne 174 yıldır devletimizin ve milletimizin emrinde kanunlar çerçevesinde biz verilen her türlü görevi canımız pahasına yerine getirmek için çalışmaktayız. Her türlü fedakarlığı yaparak vazifesini yerine getiren vefakar, cefakar polislerimiz bundan önce olduğu gibi bundan sonra da vatan, devlet, millet için görevlerini tam olarak yerine getireceklerdir. Bu görevleri yaparlarken bazen yorulacaklar bazen yaralanacaklar bazen de Hayrullah ve Fatih kardeşlerimiz gibi şehadet şerbetlerini içeceklerdir. Bu teşkilatımızın mesleğimizin acı bir gerçeğidir. Bu duygu ve düşüncelerle şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine sabırlar dilerim. Aynı kazada yaralanan kardeşimiz Muhammet Enes Yolcu’ya acil şifalar dilerim” dedi.


Konuşmaların ardından şehit polis memurları Hayrullah Taşköprü’nün cenazesi memleketi Zonguldak’ın Devrek ilçesine; Fatih Şevket Ersin’in cenazesi ise eşi Vesile Ersin’in isteği üzerine İzmir’in Ödemiş ilçesine uğurlandı.


Törene şehit polisler Hayrullah Taşköprü (27) ve Fatih Şevket Ersin’in (29) aileleri ve yakınlarının yanı sıra Yozgat Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uçak, İl Emniyet Müdürü Seçkin Çengeloğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Bilgihan Yeşilyurt ve POMEM öğrencileri katıldı.


Şehit polis memurları Hayrullah Taşköprü ve Fatih Şevket Ersin, Ağrı Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi’nde görevli iken Ankara’da katıldıkları eğitimin ardından dün kendi araçlarıyla Ağrı’ya dönüş yaptıkları sırada Yozgat-Ankara karayolunda meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdi. Aynı araç içerisinde bulunan polis memuru Muhammet Enes Yolcu ise yaralı olarak Yozgat Şehir Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.