GENEL - 15 Ağustos 2019 Perşembe 12:33

Mangal kömürü ocaklarının başında gece gündüz nöbet tutuyorlar

A
A
A
Mangal kömürü ocaklarının başında gece gündüz nöbet tutuyorlar

Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde geçimlerini mangal kömüründen sağlayan mevsimlik işçiler, sabah ormanlık alandan odun toplayarak başladıkları mesailerini, meşe kömürü için yaktıkları ocakların başında gece yarısına kadar devam ettiriyor.

Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde geçimlerini mangal kömüründen sağlayan mevsimlik işçiler, sabah ormanlık alandan odun toplayarak başladıkları mesailerini, meşe kömürü için yaktıkları ocakların başında gece yarısına kadar devam ettiriyor.


Yozgat’ta geçimlerini mangal kömüründen sağlayan mevsimlik işçiler, zorlu çalışma koşullarına rağmen gece gündüz mesai yapıyor. Mardin’den Yozgat’ın Aydıncık ilçesine ekmek parası için Nisan ayı başında gelerek çalışmaya başlayan mevsimlik işçiler, dağların eteklerine kurdukları çadırlarda ekmek mücadelesi veriyor. Günün ilk ışıklarıyla başlayan mesaileri gün boyu süren işçiler, ateş karşısında duman ve ise aldırış etmeden meşe odunundan kömür üretiyor.


Büyüklerinden gördükleri yöntemlerle mangal kömürü üreten işçiler, orman işletme müdürlüklerinin belirlediği bölgelerden elde ettikleri meşe odunlarını çalışma alanına getirerek testere ve balta yardımıyla mangal kömürü için hazırlıyorlar. Kesilen meşeleri 2 ila 3 hafta kontrollü şekilde ve başında nöbet tutarak yakan işçiler, daha sonra soğutma çalışması yapıyor. Bu işlemler sonucunda oldukça meşakkatle elde edilen meşe kömürleri, kamyonlara yüklenip alıcılarına götürülerek satışa sunuluyor. Zamanlarının büyük çoğunluğunu kömür ocaklarının başında geçiren mevsimlik işçiler, zorlu çalışma koşullarına rağmen emeklerinin karşılığını alamamaktan yakınıyor. Ürettikleri kömürlerin aracılar tarafından kilosunun 1 lira 80 kuruş ile 2 lira 50 kuruş arasında alınmasından dert yanan işçiler, satışların devlet kontrolü altında yapılmasını istiyor.


“Sabaha kadar ocak nöbeti tutuyoruz”


7 yıldır meşe kömürü ürettiğini söyleyen işçilerden Ferhat Demir gazetecilere yaptığı açıklamada “Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde biz mangal kömürü yapıyoruz. 4. ayda geliyoruz 10. ayda iş bitince eve gidiyoruz. Bir kömür 20 günde yapılıyor. Çalışma koşullarımız çok zor, biz ekmek davası için buralardayız. Biz işçiyiz, biz yüzde 20 sini müteahhitte veriyoruz, yüzde 80’i bize kalıyor ama zararları hepsini çıkınca yüzde yirmi ya biz de kalıyor ya da kalmıyor. Kilosu kömürün büyüklüğüne göre değişiyor. 2 lira ile 2 lira 50 kuruş arasında değişiyor. Sabah saat 6’da kalkıyoruz, 7 gibi kahvaltı yapıyoruz. Öğlene kadar çalışıyoruz. Öğle yemeği yedikten sonra akşama kadar çalışıyoruz. Sonra da sabaha kadar ocak nöbeti tutuyoruz. Bize yatmak yok, yatarsak ateş çıkarsa bizim emeğimizin hepsi boşa gider” dedi.


“24 saatin 20 saatini nöbet tutarak geçiriyoruz”


Mehmet Şerif Sazan isimli işçi de “Yozgat’ın Aydıncık ilçesine mangal kömürü üretmeye geldik. Yaklaşık 6-7 ay bu işi yapıyoruz ailemizle çadırlarda yaşıyoruz. Bu işi yapmak çok zor. Bu işi yapmak insanın ömründen bir gencin ömründen en az 20 yılını alıyor. Ben 10 senedir bu işi yapıyorum. Şu an 36 yaşındayım kendimi 60 yaşında gibi hissediyorum. Biz burada 24 saatin 20 saatini bu ocakların başında gece gündüz demeden bekliyoruz. Çünkü bir yerden alev aldığı zaman odunun özünü kül ediyor. Biz bunun ustalığını yapıyoruz odunların kül olmaması için mangal kömürü çıksın diye gece gündüz bu ocakların başında bekliyoruz. Bir iki saat istirahat ediyoruz, ihtiyaçlarımızı gideriyoruz” şeklinde konuştu.


“Araca kazanıyor üretici ve tüketici kaybediyor”


Mangal kömürü üretiminin maliyeti karşılayamadığından yakınan Sazan, haksız rekabetin önüne geçilmesini söyleyerek “Ben burada bu kadar eziyeti çekiyorum. Aracı firmalar bizden mangal kömürünün kilosunu 1 lira 70 kuruşa ya da 2 liraya alıyor. Vatandaşa da 7 liradan 12 liraya kadar satıyorlar. Yani aracı çok fazla kazanıyor, tüketici kaybediyor. Bu satışımız kooperatifleşsin ya da devlet güvencesi altına alınmasını istiyoruz. En azından bizim burada ürettiğimiz kömürlerin 1 lira 70 kuruşa değil de 3-4 liraya satışı olsa hem biz hem tüketici kazanır hem de aracı kazanır” ifadelerine değindi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Başkan Altay: “Mevcut ağaçlara göre şekillendirerek Türkiye’nin en ikonik kütüphanesini gençler için yapıyoruz” Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılacak Şehir Kütüphanesi inşaatında çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Şehir Kütüphanesi inşaatında incelemelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kütüphanenin Darülmülk Projesi kapsamında yer alan 20 farklı projeden biri olduğunu hatırlattı. Başkan Altay, “Konyalıların hafızasında Büyükşehir Belediye binası olarak bilinen alandaki binamızı maalesef deprem yeterliliği olmadığından dolayı yıkmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ticari olarak değerlendirdiğimizde milyarlarca lira edecek bir arsayı, kütüphane yaparak gençlerimize armağan etmeye karar verdik” dedi. “Mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik" Başkan Altay, şehre Türkiye’nin en güzel kütüphane binalarından birini kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin en ikonik kütüphane binalarından birisini yapıyoruz. İçerisinde ders çalışma alanlarının, etüt merkezlerinin, dijital kütüphanenin ve büyük kütüphane yapısının olduğu bir yapı oluşacak. Bu bina ile ilgili önemli konulardan birisi de mevcut ağaçlara hiç dokunmadan, mevcut ağaçların formuna göre bir kütüphane binası şekillendirdik. Ayrıca Birleşmiş Milletler ile birlikte yürüttüğümüz, dünyada 4 pilot ilden birisi olan Konya’mızda Sıfır Karbon binaların ilk örneğini burada inşa etmiş olacağız. Yoğun bir şekilde gayret ediyoruz. İnşallah tamamlandığında gençlerimizin sürekli vakit geçirebilecekleri, ders çalışacakları, kitapla hemhal olacakları bir kültür merkezi inşa etmiş olacağız” şeklinde konuştu. “Kütüphane içinde belediye hizmet alanı da olacak” Şehir Kütüphanesi içinde, mevcut alanda bir belediye alışkanlığı olmasından dolayı vatandaşların geldiklerinde belediye hizmetlerini görebilecekleri, KOSKİ veznesinden Açık Kapı’ya kadar bir belediye hizmet alanı da oluşturacaklarını kaydeden Başkan Altay, “Böylece buranın eskiden Büyükşehir Belediyesi olduğu ile ilgili de bir algının devam etmesini arzu ediyoruz. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bir an önce tamamlanarak hem gençlerimize hem şehrimizin kültürüne kazandırmayı arzu ediyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.
Zonguldak KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi. KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti. Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı. Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi. “Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti: “Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.” “Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor” Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi: “Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.” Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti. Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.