SAĞLIK - 12 Eylül 2019 Perşembe 10:47

Dünyada her yıl 800 bin kişi intihar ediyor

A
A
A
Dünyada her yıl 800 bin kişi intihar ediyor

Psikiyatri Uzmanı Dr.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, “İntihar düşüncesi olan kişi için yapılması gereken en önemli yardım ‘yalnız olmadığını’ hissettirmektir” dedi.


Yozgat Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nihan Coşkun, “10 Eylül İntiharı Önleme Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, intihar eğilimi olan kişiye yapılması gereken en önemli yardımın “yalnız olmadığını” hissettirmek olduğunu söyledi.


Uzm. Dr. Coşkun, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl tüm dünyada 800.000 kişinin intihar ettiğini, tüm Dünyada 15-29 yaş arası en sık ölüm nedenleri arasında intiharın 2. sırayı yer aldığını bildirdi.


Her intiharın, çevresindeki kişilerin de ruh sağlığı üzerinde olumsuz izler bıraktığını belirten Uzm. Dr. Nihan Coşkun, “Kişi ne kadar kararlı görünürse görünürsün her intihar girişiminde kararsızlık vardır. Olmasını istediği şey içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtulmaktır. İntihar düşünceleri bu sıkıntının dayanılmaz olduğu ve kurtulmak için başka bir çözüm yöntemi üretilemediğinde akla gelir. Bu düşünceler bazen kişinin dikkatini yaşadığı sıkıntıdan uzaklaştırır ve daha rahat hissetmesini sağlar ancak bu rahatlama nedeniyle kişi tekrar tekrar intihar hayalleri kurar hale gelebilir” uyarısında bulundu.


İntiharı özendirici şarkı, şiir ve haberlere de dikkati çeken Uzm. Dr.Coşkun, şöyle devem etti:


“Kişi intiharı ’sıkıntıdan kurtulmak, cesur ve korkusuz olmak’ olarak algılayabilir. Bu durumda kişi gittikçe daha çok zaman ve enerjisini bu düşlemlere ayırmaya başlar. Bu durum sorunları çözme fırsatlarını görmezden gelmesine, çözüm için harcayabileceği enerjiyi verimsiz kullanmasına neden olur. Bu süreçte ise son ana kadar kararsızlık vardır. Tamamlanmış intihar girişimlerinin büyük çoğunluğunda kişi yakınlarına bunun işaretlerini göstermiş, açıkça söylemiş ya da yardım talebinde bulunmuştur. Bu nedenle her türlü işaret ya da bildirim ciddiye alınmalıdır.


İntihar girişiminde bulunmanın işaretleri arasında intihar etmek istediğini ya da düşündüğünü söylemek, evde ateşli silah, kesici delici alet ya da ilaç bulundurmak, sık sık ölüm ya da intihar ile ilgili konuşmak, vasiyet bırakmak olabileceği gibi umutsuzluk, öfke kontrol güçlükleri, alkol ya da madde kötüye kullanımı, düşüncesizce tehlikeli etkinliklerde bulunmak, arkadaş, aile ve sosyal çevreden uzaklaşmak, uyku sorunları ya da ani duygu durum değişiklikleri olabilir.


Ölümle sonlanmayan intihar girişimleri ne ’başarısız intihar girişimi’ demek de dilimizde düzeltmemiz gereken bir kelimedir. İntihar edip ölmek bir başarı olmadığı gibi, intihar girişimi sonrası ölmemek de başarısızlık değildir.



Yapılması gerekenler neler?


İntihar eğilimi görülen kişilere karşı nasıl bir tutum izlenmesi gerektiği konusunda da bilgi veren Uzm. Dr. Coşkun, şunları kaydetti:


“Bu işaretleri gördüğünüz kişilere beş dakikanızı ayırın ve nasıl olduklarını sorun? Sık bilinenin aksine intihar düşünceleri hakkında konuşmak riski artırmaz. Bir yakınınızdan bunu duymak doğal olarak sizde de kaygı yaratabilir ve onu bu düşünceden hemen vazgeçirmek için yeterince düşünmeden tavsiyelerde bulunabilirsiniz. Bazen de hayat hakkında kısa dersler vermeye girişebilirsiniz.


Örneğin; ’Hayatında her şey yolunda, intihar edecek ne derdin var ki? ya da ’Bunu düşündüğüne göre bir ruhsal hastalığın var demek ki, tedavi olunca geçer?’ demek gibi. Amacınız onu ikna yoluyla bu düşünceden vazgeçirmektir ama bu sözler kişide suçluluk, utanç, umutsuzluk ve anlaşılmadığı için yalnızlık duygularını pekiştirebilir.


Bunun yerine yukarıdaki intihar işaretlerini sezdiğiniz yakınınıza nasıl olduğunu sorun, intihar düşüncesi olup olmadığını sorarken sakin kalmaya özen gösterin. Pek çok kişi bu düşünceye sahip olmaktan da utanır bu nedenle bunu konuşabileceği birinin olması rahatlatıcı gelebilir. Sözünü kesmeden, dikkat, şefkat ve nezaketle dinleyin. Yaşadığı acıyı ya da anlatacağı sorunları küçümsemeyin, ona ve yaşadığı acıya inandığınızı söyleyin. Şunlar da eklenebilir. ’Bahsettiğin acıyı tam senin yaşadığın şekliyle anlayamamış olabilirim ama buna inanıyorum ve yalnız değilsin.’ ’Sana değer veriyorum ve bu işin altından kalkmak için elimden geleni yapmaya hazırım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.