YEREL HABERLER - 24 Şubat 2014 Pazartesi 14:07

Mhp Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz

A
A
A
Mhp Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve MHP Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, bir basın toplantısı düzenleyerek Yozgat’ın 2002 yılından itibaren seçimlerden AK Partiye sürekli destek verdiğini ancak karşılığını hizmet olarak alamadığını söyledi.
MHP Yozgat İl Binasında düzenlenen basın toplantısına MHP Yozgat Belediye Başkan Adayı Uğur Bektaş, MHP Yozgat İl Başkanı Cevdet Kaya, MHP Merkez İlçe Başkanı Ethem Sedef ve partililer katıldı. Yozgat’ın 2002’den itibaren, Milletvekili Genel Seçimleri, Mahalli İdareler Seçimleri ve yapılan Referandumlarda büyük oranlarda AK Parti’ye destek vermiş, siyasi iktidardan hak ettiği yatırımları alabilmek için Yozgat halkı büyük bir sabırla beklemiş ve hala beklemekte olduğunu ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “TBMM Başkanı Yozgatlıdır, eski Başbakan Yardımcısı şimdiki Adalet Bakanı Yozgatlıdır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yozgatlıdır. Yozgat’ta 4 milletvekilinden 3’ü AK Parti’ye mensuptur. Bütün bunlara rağmen Yozgat maalesef her alanda geri gitmektedir” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gün önce Yozgat’ta gerçekleştirdiği mitingde bazı değerlendirmelerde bulunduğunu ve Sayın Başbakan Yozgatlının hiçbir beklentisine karşılık verememiş, Yozgatlının kafasındaki hiçbir soruyu cevaplandırmadığını vurgulayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Duyar, “Tamamen hamaset yüklü, dikkatleri başka yöne çeken cambaza bak taktiğiyle, İstanbul’dan, Konya’dan, Kocaeli’nden, İzmir’den ve oralara yaptığı yatırımdan bahsetmiş, Yozgatlının umudunu başka bahara bırakmıştır. Beş seçim birde referandumda Yozgatlıyı kandırmış olmanın rahatlığı içerisinde bir kez daha kandıracağını düşünmüştür. Oysaki Yozgatlı hemşerilerimiz sıkıntılı, Yozgatlı insanımız her geçen gün artan geçim sıkıntısıyla perişan haldedir. Başbakanın biriken sorunlara ilişkin açıklamalarda bulunacağını bekleyen insanımız hayal kırıklığına uğramış, üstelik Sayın Başbakan işi arsızlığa vurarak Yozgatlıdan sandıkları patlatmasını istemiştir” diye konuştu.
Sayın Başbakan’ın 2002 yılında Yozgat meydanında ifade ettiği, “Bozok yaylasının yiğit evlatları artık iş bulmak için başka illere gitmeyecek” sözünün üzerinden 12 yıl geçtiğini bu süre zarfında nüfusunun yaklaşık 250 bin azaldığına dikkat çeken Durmaz, “ Yozgat’ta milletvekili sayısı 6 dan 4’e düşmüş, Yozgat hem dinamik ve üretken nüfusunu, hemde temsil gücünü kaybetmiştir. Bu konuya hiç değinmeyen Sayın Başbakan’a bir kez daha soruyoruz, Sayın Başbakan Yozgat’ta göçü durduracak kan kaybını önleyecek bir tedbir geliştiremediniz; Yozgat’lı bunun için mi sandıkları patlatacak? Yozgat kamu yatırımları alan iller sıralamasında son on il içerisinde yer alıyorken Yozgat’a yeni bir teşvik uygulaması yada pozitif ayrımcılık yapmadınız, kendinden daha küçük illerden bile daha az kaynak aktardığınız için mi sandıkları patlatacak? Yozgat ticaret odasının önderliğinde Yozgat’a özgün bir proje olarak 2006 yılında hükümetinize sunulan hayvancılık ihtisas organize sanayi bölgesini, başka illerde gerçekleştirip Yozgat’ı sıralamaya bile almadığınız için mi Yozgatlı sandıkları patlatacak? Yaşanabilir iller sıralamasında sondan 9. Sırada olduğu ve Türkiye’de en kısa ömürlü insanların yaşadığı şehir olduğu için mi sandıkları patlatacak? Aynı ölçekteki iller ikincisini kurarken organize sanayi bölgesi adeta terk edilmiş bir durumdayken ve Yozgat’ta her yıl ortalama 500 iş yerinin kapısına kilit vurulduğu için mi sandıkları patlatacak? LYS’de Türkiye genelinde 62. Sırada, eğitimdeki başarı itibariyle orta Anadolu’daki on il arasında sonuncu sırada yer aldığı için mi sandıkları patlatacak? 12 yılda bir şehir hastanesini hizmete sunmadığınız, her gün Yozgat’tan ortalama 12 ambulansın Niğde’ye, Sivas’a, Samsun’a, Çorum’a, Kayseri’ye ve Ankara’ya hasta naklettiği ve bazılarının da yollarda hayatını kaybettiği, adeta kabusa dönen sağlık politikanız için mi sandıkları patlatacak? Reel olarak 12 yıl önceki ürün bedeline ulaşamamış, haciz ve hapis kıskacına aldığınız, dünyanın en pahalı mazotunu, tohumunu, gübresini kullandırdığınız için üretimden vazgeçen çiftçimiz, çocuklarını evlendiremediği, çiftini çubuğunu satmak zorunda kaldığı için mi sandıkları patlatacak? Açlığa mahkum ettiğiniz, ayda bir kere evine eti zor alan, yeterli beslenme imkanından mahrum bıraktığınız emeklimiz mi sandıkları patlatacak? Vergisini ödeyemeyen, primini yatıramayan, dükkanını çoğu zaman siftahsız kapatan esnafımız mı sandıkları patlatacak? Sayın Başbakan Yozgatlıyı bir kez daha kandıracağını düşünmüş, yüksek hızlı trenin ne zaman hizmete gireceğinden bahsetmek yerine İstanbul’daki üçüncü köprünün üzerindeki tren hattından bahsetmiş, havaalanının ne zaman yapılacağına değinmemiş yine İstanbul’daki, üçüncü havalimanından bahsederek Yozgatlının aklıyla alay etmiştir” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 26 Mart 2014 tarihinde Yozgat’a geleceğini hatırlatan Durmaz, bu buluşmaya tüm Yozgatlıları davet etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis Eren Üniversitesi öğrencilerinden, Filistin için 10 günlük oturma eylemi Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) öğrencileri, Filistin için 10 günlük oturma eylemi başlattı. Rahva Yerleşkesindeki Memduh Eren Camisi’nde öğlen namazı sonrası BEÜ İnsani Değerler Kulübü öncülüğünde bir araya gelen grup, kampüs içerisinde pankartlarla yürüyüş yaptı. Sloganlarla yürüyen grup daha sonra basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Eren Üniversitesi (BEÜ) İnsani Değerler Kulübü Başkanı Muhammed Beyazalma, 10 gün sürecek oturma eylemi ile Filistin’e destek vereceklerini söyledi. Beyazalma, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında gelişen olaylar, insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yanında yine insanlık tarihinin en şerefli ve sebatkâr direnişlerinden birini tüm dünyanın gözleri önüne serdiğini söyledi. Beyazalma, “Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze’de süregelen katliam ve direniş, doğruyu yanlıştan, haklıyı zalimden, izzeti zilletten ayırt eden bir Furkan olarak karşımızda duruyor. Siyonistler, Filistin’de sadece bir halkı değil aynı zamanda insani tüm ilke ve değerleri sistematik bir şekilde katlediyor. Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde İsrail’i açıktan desteklemekten çekinmiyor. Katil devleti soykırım silahlarıyla teçhiz eden ABD, Gazze’deki mezalimin bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor. Emperyalist ABD, Gazzeli mücahitlerin zillete uğrattığı Siyonistleri koruyup kollarken, son günlerde ABD’nin çeşitli eyaletlerindeki üniversitelerde Siyonizm karşıtı gösterilerin yoğunlaştığına şahitlik ediyoruz. Harvard’dan Yale’e, California’dan Texas’a kadar Amerika’nın önde gelen 25’e yakın üniversitesinde devam eden destek eylemlerinde bir taraftan Siyonist vahşet lanetlenirken diğer taraftan Amerika’nın İsrail’e verdiği destek protesto ediliyor. Kampüslere adeta Filistin kampları kuran öğrencilere akademisyenler de destek veriyor. Gazze’de yakılan direniş meşalesinin aydınlığında dünya, zulmün membağı ABD’de zalim yöneticilerine hakkı çekinmeden haykıran binlerce vicdan sahibine şahitlik ediyor. Bizler, üniversite öğrencileri olarak Columbia Üniversitesinde başlayarak Amerika’da dalga dalga yayılan Filistin eylemlerine Türkiye’den selam gönderiyoruz” dedi. Açıklamanın ardından kampus içerisinde oluşturulan alanlarda 10 günlük oturma eylemi başlatıldı. Yürüyüş ve basın açıklamasına BEÜ öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kayseri ERÜ’de ‘9. Uluslararası Erciyes Tıp Tıbbi Genetik Kongresi’ başladı Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Erciyes Tıp Tıbbi Genetik Kongresi Sabancı Kültür Sitesi’nde başladı. 30 üniversiteden 150’nin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek kongre kapsamında yaklaşık 35 konferans gerçekleşecek. Bu konferanslara 6 ayrı ülkeden konuşmacılar katılacak. Kongrenin çıktıları da bir dergide yayınlanacak. Kongrenin açılışında konuşan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, tıp fakülteleri arasında ilk 10’da yer alan, akredite bir tıp fakültesi olan Erciyes Tıp’ın her zaman bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapmaktan onur ve gurur duyduğunu ifade etti. Her genin bir hikâye anlattığına işaret eden Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, “Bu hikâye insanlığın hikâyesi ve sizler bu hikâyeleri öğrenip yeniden insanlığa armağan eden bilim insanlarısınız. Gen tedavilerinin ve genetik mühendisliğin geleceğin tıbbı olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanın biyolojik sırları genetik malzemesinde saklı ve bu sırlar çözüldükçe hem dejeneratif tıp alanında hem de hastalıkların kök nedenleri hususunda çok ciddi ilerlemeler kaydedeceğimiz açık. Eğer tıpta bir Kopernik Devrimi olacaksa bu kesinlikle genetik alanında olacaktır. Ben buna böyle inanıyorum ve işinize büyük bir saygı duyduğumu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi aynı zamanda Kongre Başkanı Prof. Dr. Munis Dündar da mensubu olduğu kurumda hem ulusal hem uluslararası anlamda önem taşıyan bir kongrenin açılışını gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bazı bilimsel aktivasyonları yeterli performansta uluslararası düzeyde ortaya koyamamaktan yakınan Prof. Dr. Munis Dündar, Türk Genom Projesi’nin uluslararası düzeyde mecrasını bulamamasının önemli bir nokta olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de önemli genetik merkezleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Munis Dündar, dernek temsilcilerine seslenerek, “Genom projesinde önemli bir rolünüzün olması lazım. Cemiyet ilişkileri kurarak bu ulusa bu hizmeti sunmamız lazım. Birinci vazifemiz bence bu ve çok önemli. Şu anda biz dünyada hem genetiğin hem de biyoteknolojinin altın çağını yaşıyoruz. Bizim bu altın çağını hissetmemiz ve rekabet etmemiz lazım. Çok genç yetişmiş genetikçilerimiz, uluslararası düzeyde hocalarımız var. Bunların bence gerçek mecrasını bulmasında önemli bir ulusal politika oluşturulması lazım” dedi. Genetik camiası olarak çok hızlı büyüdüklerini belirten Tıbbi Genetik Derneği Başkanı Doç. Dr. Taha Bahsi, yarısı kamuda yarısı özel sektörde olmak üzere şu anda 118 adet Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi bulunduğunun altını çizerek, hem Türkiye’de hem de yurt dışında önemli hizmetler vermeye çalışan bir bölüm haline geldiklerini söyledi, “Genetiği geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından kongre, Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik ve Onkolojik Hastalıklarda Okuryazarlık başlıklı birinci oturumla devam etti. İlk oturumun birinci konuşmacısı olan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Yılmaz Güleç “Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik / Onkolojik Hastalıklarda Kime Ne Zaman Hangi Testler Yapılmalı?”, Samsun Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Özlem Sezer “Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik/Onkolojik Hastalıklarda Genetik Sonuçların Klinisyen Tarafından Doğru Okunması” ve son olarak Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Fışgın ise “Pediatrik Hematolog / Onkolog Genetikçiden Ne Bekler?” başlıklı sunum yaptı.
Ankara Gölbaşı’nda ata tohumları toprakla buluştu Gölbaşı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce üretilen yerli ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’nın da katıldığı programda toprakla buluştu. Gölbaşı Belediyesi, yerli ve milli ata tohumlarına sahip çıkıyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından üretilen ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve Şehit Hakan Can TOKİ Anaokulu öğrencilerinin katıldığı ‘Ata Tohum Serpme Programı’nda toprakla buluştu. Yerli tohum geleneğini yeniden canlandırmak amacıyla Gölbaşı Belediyesi serasında üretilen tohumların ekimi sırasında Odabaşı, çocuklarla tek tek ilgilendi. Programda domates, biber, salatalık tohumlarının ekimi gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Odabaşı yaptığı konuşmada, “Belediye olarak teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, geçmişimizi de unutmuyoruz. Bu tohumlar bize atalarımızın emaneti. GDO’suyla oynanmamış, yerli ve milli tohumlar. Bu tohumları müdürlüğümüzün serasında fide haline getirip vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlıklı ürünler tüketmesini sağlıyoruz. Biz kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bu tohumları gelecek nesillere aktarmak için de koruma altına aldık. Bugün çocuklarımızın tohumları toprakla buluşturduğu anlarda yaşadıkları heyecana tanık olduk. İnşallah geleceğin ziraat mühendisleri, bakanları bu çocuklarımızın arasından çıkacak. Onların da bu ata tohumlarına sahip çıkacağına inancımız tam" dedi. Odabaşı, etkinliğe katılan çocuklara hediyeler de verdi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Sivas Doktorlar bildiri yayınladı: “Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyoruz" Suşehri Devlet Hastanesi çalışanları, İsrail’in Gazze halkına yaptığı katliamlara dikkat çekmek amacıyla hastane önünde toplanıp bildiri okuyarak, açılan dövizlerle Gazze halkına destek verdiler. Suşehri Devlet Hastanesi binası önünde gerçekleştirilen eyleme Suşehri Devlet Hastanesi hekimleri ve çalışanlar katıldı. Suşehri Devlet Hastanesi Diş Hekimlerinden Merve Matur’un Gazze zulmüyle ilgili okuduğu bildiride, “ İsrail’in 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi’ne yönelik önce hava saldırıları, ardından kara harekatı şeklinde işgal girişimi 5 ayı aşkın süredir şiddeti tırmanarak sürüyor. Bu süreçte çok sayıda çocuk, kadın, yaşlı ve sivil hayatını kaybetti. Ayrıca halkın önemli bir kısmı göç etmeye zorlandı. İsrail savaş hukukunu tamamen ayaklar altına alarak dokunulmazlığı olan hastaneler, sağlık kuruluşları, ibadethaneler gibi özel mekanlara da saldırılarda bulundu. Dünya halklarının ve onurlu insanların aylardır seslendirdiği üzere bizde Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyor, her zaman Gazze halkının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz’’ dedi. “İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor” İşgalci İsrail’in insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza attığını söyleyen Uzman Doktor ve Psikiyatri Uzmanı Mücahit Gökduman, “Burada İsrail’in yatığı insanlık dramına ve soykırıma dikkat çekmek için toplandık. Filistin toprakları, yağmalanıyor, işgal ediliyor, insanlar acımasızca öldürülüyor. İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor. Gazze’de çalışan sağlık çalışanlarının hepsi bu durumdan etkilenmiş durumda. Gazze’de gözyaşı var, kan var, zulüm var fakat sabır da var, direniş de ve tevekkül de var’’ dedi. Yapılan açıklamaların ardından sağlık çalışanları görev yerlerine dağıldı.