EKONOMİ - 08 Ekim 2025 Çarşamba 11:18

Sorgun Belediyesi ikinci aşevini de hizmete açıyor

A
A
A
Sorgun Belediyesi ikinci aşevini de hizmete açıyor

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilen projelerden biri olan aşevi hizmeti genişliyor. Sorgun Belediye Başkanı Erkut Ekinci, belediyeye ait aşevinde öğrencilerle birlikte öğle yemeğinde bir araya geldi. Samimi bir atmosferde gerçekleşen buluşmada Başkan Ekinci, gençlerle sohbet etti, taleplerini dinledi.


"Çocuklarımıza ücretsiz öğle yemeği veriyor olmak Sorgun Belediyesi için çok büyük başarı"


Başkan Ekinci aşevinin yaklaşık 3-4 yıldır hizmet verdiğini belirtti. Ekinci, "Her gün öğlen bu bölgede olan çocuklarımızın ücretsiz yemek yiyebileceği bir aşevini inşa etmiştik. Hayırsever bir işadamı tarafından yapılmıştı. Belediye olarak da işletmesini yapıyoruz. Buradan yaşlılarımıza ve ilkokul, ortaokul, lise öğrencilerimiz buradan yemeklerini yedikten sonra okullarına gidiyorlar. Bizim için çok büyük bir gurur kaynağı. Bu kadar çocuğumuza öğle yemeğini ücretsiz olarak veriyor olmak Sorgun Belediyesi için çok büyük bir başarı" diyerek aşevinin önemine değindi.


"Ayın 15’inden itibaren ikinci aşevimiz faaliyete geçecek"


Başkan Ekinci ikinci aşevini müjdeleyerek, "Şimdi ikinci aşevini yapıyoruz. O da Aydınlıkevler, Bedirbaba, Yenidoğan, Ahmetefendi ve Osman Çavuş mahallelerindeki öğrencilerin gelebileceği bir lokasyonda. Orayı da hayırsever bir işadamı yapacak. İnşaatı tamamlanacak, çevre düzenlemesini bitirmek üzereyiz. Ayın 15’inden itibaren orayı da faaliyete geçireceğiz. Her gün burada yaklaşık 600-700 öğrenci ücretsiz öğlen yemeği yiyor. İnşallah sayısını arttırabiliriz. Duamız odur. Aşevine her yaş grubu gelebiliyor ama daha çok öğrenci ağırlıklı. Yoksa bir ayrımımız yok. Herkes gelebiliyor. Buradan yaklaşık 300 yaşlımızın evine de yemek gönderiyoruz. Büyükşehirlerde bu gibi hizmetler verilmezken Sorgun Belediyesi’nin bu hizmeti veriyor olması Sorgun Belediyesi’nin gücünü ve duyarlılığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.


Aşevine öğle yemeği için gelen öğrencilerden Emre Bulak "Aşevi okulumuza çok yakın. Yemeklerden çok memnunuz. Karnımız doyuyor. Herkese açık. Parası olan da olmayan da gelip yemeğini yiyebiliyor. Bir tane daha aşevi yapılacağını duydum. Orada parası olmayanlar da gidip yiyebilir. Çok iyi olur, tavsiye ediyorum" dedi.


Amine Beker her gün yemek yemeye aşevine geldiğini söyledi. Beker, "Bedava yemek, harçlıklarımız cebimizde kalıyor. Onları da kendimize, derslerimize harcıyoruz. Allah razı olsun başkanımızdan, memnunuz" şeklinde konuştu.


Tuğba Şenyurt ise "Genel olarak aşevine her gün geliyoruz. Gayet iyi, yemekler her şey güzel, lezzetli. Harçlıklarımız da bize kalıyor. O yönden faydası oluyor. Başka mahallelere de kurulmasını isteriz. Aşevi güzel bir şey. Memnunuz" diyerek temennisini belirtti.



Sorgun Belediyesi ikinci aşevini de hizmete açıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.