YEREL HABERLER - 19 Ekim 2016 Çarşamba 10:40

Alaplı Belediyesi asfaltlama çalışmalarını sürdürüyor

A
A
A
Alaplı Belediyesi asfaltlama çalışmalarını sürdürüyor

Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, devam eden asfalt çalışmalarını yerinde inceledi.
Alaplı Belediyesi sıcak asfaltlama çalışmaları kapsamında, Hükümet Konağı karşısı, Emniyet Müdürlüğü binası önü ve Kılburnu mevki bölgesinde asfaltlama 3 ayrı noktada asfalt çalışması yapılıyor. Sürdürülen asfaltlama çalışmaları ile sokakların kaldırım çalışmalarıyla birlikte, yollar sıcak asfalt ile kaplanıyor.
Alaplı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler yoğun program kapsamında çalışmalarını hafta sonu da sürdürüyor. Ekipler Kılburnu mevkinde kısa sürede tamamlanacak yol yapım çalışmalarının ardından mahalle aralarında çalışmalar başlayacak.
Asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, ekiplerden çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Asfaltlama çalışmalarının önemine değinen Başkan Tekin, “İlçenin her köşesine hizmet ulaştırarak Alaplı’nın çehresini değiştirmeye devam ediyoruz. Şu an ekiplerimiz Emniyet Binası olan bölgesinde asfalt çalışmalarını sürdürüyor. Alaplı Belediyesi, ihtiyacı olan her yere anında hizmet götürmeye devam edecektir.Alaplı’nın altyapısı, kaldırımı ve çevre düzenlemesini yaptığımız bozuk yollara 6 bin ton asfalt serme çalışmalarımız devam edecek” dedi .
Bir şehrin çağdaş olabilmesi için yollarının düzgün olması gerektiğini dile getiren Tekin, “İlçemizin kalitesini arttırmaya devam ediyoruz. Alaplı’mıza yakışmayan her türlü kusuru ve eksiklikleri tespit edip, anında düzeltme yoluna gidiyoruz” diye konuştu. Ekiplerin 7/24 Alaplı için çalıştığını vurgulayan Tekin, “Zonguldak genelinde bu sorunlar yaşanıyor, ancak Alaplı’da bu oran daha fazla..Şu an, Fen İşlerine bağlı ekiplerimizin yaptığı yoğun çalışmalar neticesinde, Alaplı’nın asfalt sıkıntısı büyük ölçüde çözüldü.”
Sanayi içi ve Kılburnu mevkinde gerçekleştirilen çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getiren esnaflar, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin’e teşekkür etti. Vatandaşlarla sohbetinde mahallenin eksiklerini not aldıran Başkan Tekin birim müdürlerine ilgilenmeleri için talimat verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.