EKONOMİ - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 17:04

Anlaşma sağlanamazsa 7 bin 600 madencinin grevi kapıda

A
A
A
Anlaşma sağlanamazsa 7 bin 600 madencinin grevi kapıda

Zonguldak’ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Kamu-İş ile yaptıkları toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 2 aylık yasal süresinin 1 Eylül 2017 günü dolacağını ifade etti.

Zonguldak’ta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Kamu-İş ile yaptıkları toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 2 aylık yasal süresinin 1 Eylül 2017 günü dolacağını ifade etti. Sendika, yasal süreç içerisinde anlaşma sağlanamaması durumunda grev kararı aldı.


Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda çalışan maden işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Kamu-İş ile Genel Maden işçileri Sendikası arasında sürüyor. Görüşmelerin 2 aylık yasal süresi ise 1 Eylül 2017 günü dolacak. GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, anlaşma sağlanamaması durumunda greve çıkma haklarının doğacağını ifade etti.


Demirci, "Biz dün itibariyle grev kararı aldık. Eğer anlaşma sağlanamazsa 29 Ağustos günü greve çıkıyoruz. TTK’yı kapsıyor. 7 bin 600 işçiyi kapsıyor. Kamu-İş Genel Sekreteri ile beraberdik. MTA’nın toplu iş sözleşmesini imzaladık. Önümüzdeki hafta içerisinde inşallah bir oturum yapacağız. İnşallah o hafta içerisinde masa başında çözeriz. Eğer çözemezsek, bizim taleplerimiz yerine gelmezse bayramda greve çıkacağız. İnşallah masa başında anlaşırız. Zaten anlaşamadığmızı bir madde yok. Biz sadece bakanın vermiş olduğu maddeleri istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. İnşallah sıkıntı olmadan anlaşırız" diye konuştu.


Öte yandan GMİS, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait müesseselerdeki panolara grev kararına ilişkin şu yazıyı astı:


"Yetki kapsamı içindeki iş yerlerinde çalışan üyelerimizin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını iyileştirmek amacıyla uyuşmazlık çıkan işletme toplu iş sözleşmesi kapsamı içinde bulunan TTK ile bağlı iş yerlerinde uygulanmak üzere 6356 sayılı yasanın 60’ıncı maddesinin verdiği yetkiye istinaden grev kararı alınmasına, grev kararının 29 Ağustos 2017 Salı günü saat 07.30´da uygulanmaya konulmasına karar verilmiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.