GENEL - 20 Nisan 2018 Cuma 14:01

Nizamettin Eyidoğan güven tazeledi

A
A
A
Nizamettin Eyidoğan güven tazeledi

Türkiye Emekliler Derneği Çaycuma Şubesi Başkanlığı’nın 19.

Türkiye Emekliler Derneği Çaycuma Şubesi Başkanlığı’nın 19. Olağan Genel Kurulu Belediye Düğün salonunda gerçekleştirildi. Tek liste ile kongreye giren Başkan Nizamettin Eyidoğan güven tazeledi.


Kongreye Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, Çaycuma Belediye Başkan Vekili Cengiz Gökçe, AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Çolakoğlu, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zekai Kamitoğlu, İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu, Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın, ADD Başkanı Zeki Saim Oral, Şoförler Odası Başkanı Barbaros Uçar, Muhtarlar Derneği Başkanı Ekrem Çelen, Çaycuma Çevre Köylerini Kalkındırma Ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu, ÇAYDER Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Karakuş, çeşitli bölgelerden gelen emekliler derneği başkanları katıldı.


Yapılan oylama sonunda Nizamettin Eyidoğan yönetimdeki dernek yönetimi şu isimlerden oluştu;


"Ramazan Hotlu, Yılmaz Oruç, Yaşar Demir, Recai Oral. Denetim Kurulu Asil Üyeleri; Eşref Demir, Şahin Karagöz, Nurettin Demir."


"Belediye başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz"


Kongrenin divan başkanlığını Kazım Ergün’ün yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kongre Mevcut Dernek Başkanı Nizamettin Eyidoğan şunları söyledi; “Öncelikle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere silahlı kuvvetlerimizin terör örgütleriyle başarılı mücadelelerinde şehit olan, tüm güvenlik kuvvetlerimizin şehitlerimize ve ebediyete intikal eden emekli dul ve yetimlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Türkiye Emekliler Derneği Genel Merkezi ve 108 şubesi ile ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarının başında gelmektedir. Derneğimizin amacı insan hakları, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi kuralları, Atatürk ilkeleri, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışının korunması çerçevesinde sosyal güvenlik kurumlarından gelir alanların hak ve menfaatlerini korumak, dayanışmayı sağlamaktır.


Filyos Liman projesi başladı. Devamı da gelecek inşallah. İlçemizde banklarıyla, parklarıyla bisiklet yollarıyla, düşük banketli yaya yollar ya biz yaşlı ve emeklilerimizin yaşamını kolaylaştırmaktadır. Türkiye de ilgili kanun gereği toplu taşımalarda indirimler için 60 yaş mı? 65 yaş mı? Faydalanacak derken, ilçemizde belediye otobüsleri her vatandaşımıza ücretsiz ulaşım hizmeti sunmaktadır. Biz emekliler olarak tüm hizmetleri için Belediye Başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Derneğimiz yaptığımız hizmetlerle her geçen gün büyümeye devam sayımızı 9 bin 500’e çıkardık. Hizmet binamız kendi malımız. Şubelerimiz ile hizmet vermenin hazzını duymaktayız. 3 yıl içinde 1810 üye yapmışız. Ölen emeklilerimizin veraset intikal vergisi kanununa göre tüm işlemlerini yaparak, hak sahiplerine maaş ve cenaze yardımı işlemlerini, yetim kızlarımızın evlendiklerinde çeyiz yardımı işlemini, yüksek öğrenim gören yetim çocuklarımızın maaş işlemlerini en iyi şekilde yaparak her türlü yazışmalarını yapıp sonuçlandırıyoruz Öğrencilerimize ihtiyaca binaen kırtasiye yardımı yaptık."


Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün şu sözlerini dile getirdi; ‘Sadece emeklinin değil, kapımıza kim gelirse gelsin onun hakkını arayan bir kuruluşuz. Emeklilerin maaşları ile ilgili intibak yasalarını bizlerin tavsiyeleri ile yapılmıştır. Emeklilerin maaşları tek bir bankada kuyrukta bekletilmesine razı olmadık. Bir düzenleme ile emeklilerimiz banka kuyruklarından kurtardık. Seyyanen zamların alınmasında derneğimiz öncülük etmiş ve başarılı olmuştur. Konut edindirme desteği bizim zamanımızda olmuştur. TOKİ vasıtasıyla emeklinin ev sahibi oluşunun fikir babası biziz. Bu konuda bir çok ilde başarılı olduk. İnşallah bu projemizi Zonguldak ’ta da gerçekleştiririz.


Buradan Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza sesleniyorum ’emeklilerimizin ev sahibi olmalarını istiyoruz’ bu tekliflerimizin gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Bankalardan emeklilerimizin aldığı promosyon derneğimizin sayesinde olmuştur. Görevimiz Emeklilerimizin haklarını savunmak ve haklarını aramaktır. İntibak yasasını bekliyoruz."


AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Çolakoğlu ile İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu kısa bir konuşma yaparak kongrenin hayırlı olması dileğinde bulundular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Lise öğrencileri savunma sanayiine 200’den fazla parça üretiyor Konya’da özel program ve proje uygulayan okul olarak kurulan meslek lisesinde, öğrenciler savunma sanayi için 200’den mekanik parça üretimi yapıyor. Lise öğrencileri savunma sanayi alanında bir şeyler üretmeninin gururunu yaşarken, ileride daha büyük görevler almayı hedefliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci ve öğretmenler savunma sanayi için mekanik parça üretimi yapıyor. 200’den fazla parça üretilen okulun Makine Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı’nda insansız hava araçları için bazı mekanik parçalar da üretiliyor. “Hepimiz güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz” Türkiye’nin savunma alanında gelecekte kendine düşen görevleri üstlenmek istediğini anlatan 11. sınıf öğrencisi İrem Yüceloğlu, “İnsansız Hava Araçları bizim ülkemizin geleceği, biz de bunun parçalarını üretmekten gurur duyuyoruz. Büyük bölümlerini üretmesek bile küçük bölümlerinde katkımız olması, faydalı olmak bize gurur veriyor ve mutlu oluyoruz. Sonuçta ülkemize, insanlarımıza faydalı işler yapıyoruz. Bu okulun ve yaptıklarımızın parçası olmak mutlu hissettiriyor, mesleğimizi ve okulumuzu seviyoruz. Umarım ileride de bu okulun faydaları ile birlikte güzel yerlere gelebiliriz. İHA’lar için gerçekten daha çok çalışabiliriz. Bu alanda ne kadar çalışabilirim bilmiyorum ama yine de ülkenin geleceği veya savunmasının geleceği için bir şeyler yapmakta her zaman görevimi üstleneceğim. Savunmanın bir parçasında çalışmak güzel hissettiriyor. İlla ki güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz. Sonuçta biz bir yerden başlamalıyız ki bu devam etsin. Bu yüzden bu yolda ve bu hedefte gidiyoruz. Umarım hedefimize ulaşırız” dedi. İlerleyen dönemlerde savunma alanında mühendis olmak isteyen 11. sınıf öğrencisi Eymen Efe Şanlı da, “Kesinlikle vatan için burada çalışmak bizi çok gururlandırıyor. Ailemiz açısından, kendi açımızdan olsun veya dışardaki arkadaş çevremizde olsun her zaman bir adım önde hissediyorum kendimi. İlerideki hedeflerim tabii ki buradan mezun olduktan sonra iyi bir mühendislik üniversitesine gitmek, iyi bir mühendis olarak yine savunma sanayi alanında vatan için iyi görevler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu. 11. sınıf öğrencisi Eren Evren ise, “Bizler ileride milli savunma alanında çalışmak isteyen öğrenciler olduğumuz için burada İHA’lara parça üretmenin katkısı şu şekilde oluyor: bizler bu parçaların cad ve cam işlerini bilgisayar üzerinden yaparken aynı zamanda CNC üzerinden de üretime yöneliyoruz. Bu üretimler ileride mühendislik eğitimiyle de kendimize katacağımız gelişimlerle beraber çok iyi şekilde vatana hizmet etmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı. “Sadece bu işi severek yapabilecek öğrencileri bekliyoruz” Savunma Mekanik Sistemleri Atölyesinin kurucu şefi ve makine alan öğretmeni Ali Demir, “Burada özellikle bizim savunma sanayine dışarıdan iş alıp yapmamızın en büyük sebebi; sahada kullanılan ekipmanları öğrencilerin görmesi, yani parça tasarlanırken, üretilirken sahanın ne olduğunu bilerek yapsınlar. Bazı öğrencilerimizi test uçuşlarında saha görevlerini görsünler diye İHA uçuşlarına da götürdüğümüz oluyor. Gelecekteki amacımız; birkaç tane daha İHA veya İKA İnsansız Kara Araçlarının parçalarını burada bulundurup, onlar üzerinden de çalışma yapmak gibi bir planımız var. Öğrencilerimizin burada eğitim görmek için liselere geçiş sınavında 400 civarında bir puan almaları gerekiyor. Daha açık söylemek gerekirse yüzde 15’lik dilime girmeleri gerekiyor. Çünkü adrese dayalı bir okul değil okulumuz, imtihanla öğrenci alıyor. İkinci olarak mekanik imalatı sevmeleri gerekiyor. Yani bunu kendilerine sormaları gerekiyor, ’ben bu işi severek yapabilir miyim?’ Biz öğrencilerimizde aldığı not dışında herhangi bir teknik veya bilgi alt yapısı beklemiyoruz. Sadece bu işi severek yapabileceğini düşünen öğrencileri bekliyoruz” diye konuştu.
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.
Denizli Teknoloji bağımlılığı çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor Acıpayam İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, teknoloji bağımlılığının çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekerek çocuklarda teknoloji bağımlılığı ile ilgili ebeveynlere ve öğrencilere önerilerde bulundu. Bu yüzyılda, çocukların teknolojinin içine doğduğunu ifade eden Acıpayam Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimcisi R. Mukaddes Sarıkaya, ailelerin de sağlıklı bir denge içinde çocuklara teknolojiyi kullandırmalarının ve rehberlik etmelerinin önemli olduğunu söyledi. Sarıkaya, “Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında yer almaktadır. Özellikle bu çağın çocukları artık teknolojinin içine doğuyorlar. Biz yetişkinler dijital göçmenlerken çocuklarımız artık dijital yerliler. İnternet, bilgisayar ve cep telefonu olmayan bir hayatı hiç tanımıyorlar. Bu noktada hedefimiz teknolojiyi sıfırlamak değil, sağlıklı bir denge içinde çocuklarımızın teknolojiyi kullanmalarını sağlamak ve rehberlik etmektir. 0-3 yaşta sıfır ekran konusu en önemli nokta. Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemde çocuğun ekranla teması hiç olmamalı. Bu yaş döneminde bolca karşılıklı oyunlar, bolca doğayla temas çok önemlidir. Karşılıklı iletişimin olduğu görüntülü konuşmalar olabilir fakat kısa süreli olmalı. Çocuklar, babaanne, dede, anneanne gibi sevdikleriyle arada görüntülü konuşabilirler” dedi. Sarıkaya, çocukların erken yaşlardan itibaren teknolojiye maruz kalmalarının, bu teknolojik araçları aşırı kullanmalarına ve bağımlılık geliştirmelerine neden olabileceğini belirterek; “Bu durum, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Mesela, ekranlara çok fazla zaman ayırmak, çocukların gerçek dünyadaki sosyal etkileşimlerden uzaklaşmasına ve duygusal becerilerini geliştirmekte zorlanmalarına, çocukların fiziksel aktivitelerden uzaklaşmasına ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına neden olabilir. Ayrıca, uzun süre ekran karşısında oturmanın göz sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Çocukların dikkat ve konsantrasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Gece geç saatlere kadar teknoloji kullanımı, uykusuzluğa ve dolayısıyla okul performansında düşüşe sebep olabilir” şeklinde konuştu. Ebeveynlere ve Öğrencilere Tavsiyeler Teknoloji kullanımı konusunda ebeveynlere ve öğrencilere tavsiyelerde bulunan Sarıkaya, şu önerilerde bulundu: “Ebeveynler, çocukların günlük teknoloji kullanımını belirli bir süreyle sınırlayabilir. Bunun için bir ekran süresi takvimi oluşturabilirler. 3 yaştan sonra yaş10 dk şeklinde ekranı hayatlarına dahil edebilirler. Çocukların teknoloji dışında da zaman geçirebilecekleri çeşitli aktiviteler sunabilirler. Kitap okuma, açık havada oyun oynama, resim yapma, yüzme, spor aktiviteleri, ilgi ve yeteneklerine göre kurslara yönlendirebilirler. Ebeveynler de kendi teknoloji kullanımlarını kontrol altında tutmalı ve çocuklara rol model olmalıdır. Ailecek kurallar oluşturup, belirlenen kurallara uyulmalıdır. Teknoloji yerine aile içi iletişime ve etkileşime daha fazla önem vermeli, ortak aktiviteler planlayarak birlikte vakit geçirilmelidir. Öğrenciler ise; günlük olarak ne kadar zamanlarını teknolojiyle geçireceklerini belirleyip, bu süreyi kontrol altında tutmalıdırlar. Ders çalışma, sosyal etkileşim ve diğer aktiviteler için yeterli zaman ayırmalıdırlar. Gerçek hayatta sosyal etkileşimlerini arttırmalılar, mutlaka hayatlarına ilgilerine göre aktiviteler ve kurslar eklemelidirler. Teknoloji kullanımının yanı sıra fiziksel aktiviteler de yapmaya özen göstermelidirler. Çünkü spor, yürüyüş veya egzersiz gibi aktiviteler, hem bedensel hem de zihinsel sağlığı destekler ve akademik başarıyı da olumlu etkiler”
Eskişehir Rektör Çolak, "Yunus Emre’nin anlattıklarının önemi bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır" Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Yunus Emre’nin anlattıklarının öneminin, bugün; sevgi, barış ve birlik ihtiyacı içinde olan dünyamızda çok daha iyi anlaşıldığını belirtti. Çolak, Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası mesajında, "Eskişehir’in yetiştirdiği; Türk dili, kültürü ve medeniyetinin dünyaya armağanı olan Yunus Emre’yi bu yıl 6-12 Mayıs Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası’nda hepimize örnek olması temennisiyle anıyoruz. Yüzyıllardır insanlığı sevgi, kardeşlik ve hoşgörüye çağırmakta olan Yunus Emre, Türkçemizi ustaca kullanarak dillendirdiği şiirleriyle dilden dile, gönülden gönüle dolaşmakta, çağlara ve toplumlara ışık tutmaktadır. “Yaradılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” sözü ile özetlenebilecek hayat felsefesi, düzgün karakteri ve yüksek insani değerleriyle bizlere mükemmel bir örnek olan Yunus Emre’nin anlattıklarının önemi, bugün; sevgi, barış ve birlik ihtiyacı içinde olan dünyamızda çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bu düşüncelerle Yunus Emre’nin gönül dünyamıza kattığı güzelliklere tüm gönül kapılarının açılmasını temenni ediyor; birlik, beraberlik ve kardeşliği öğütlediği sayısız dizeleriyle Anadolu’dan tüm dünyaya seslenen büyük milli değerimiz Yunus Emre’yi sevgi, saygı ve minnetle anıyorum" diye belirtti.