GENEL - 19 Temmuz 2018 Perşembe 16:38

Vali Çınar, “Fevkani Köprüsü büyük tehlike arz ediyor”

A
A
A
Vali Çınar, “Fevkani Köprüsü büyük tehlike arz ediyor”

Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Lavuar Alanı, Fevkani Köprüsü ve Zonguldak Havalimanı’na uçuşlar olmak üzere çeşitli konularda soruları yanıtladı.

Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Lavuar Alanı, Fevkani Köprüsü ve Zonguldak Havalimanı’na uçuşlar olmak üzere çeşitli konularda soruları yanıtladı.


Vali Ahmet Çınar, Elmas TV’de soruları yanıtladı. Fevkani Köprü altındaki işyerlerinin taşınabileceği mekanlar tasarlamak gerektiğini vurgulayan Vali Çınar, Fevkani Köprüsü’nün büyük tehlike arz ettiğine dikkat çekti. Çınar, “Lavuar Alanını yaparken Fevkani köprüsünün altındaki dükkanların taşınabileceği bir mekanlarda tasarlamak gerekir. O projede o yok. O aklımızda. Fevkani Köprüsü büyük tehlike arz ediyor. Raporların hepsi tehlike gösteriyor. Yasaya, emre uygun olanın boşaltılması gerekiyor. Şimdi yine bir esnaf mevzumuz çıkıyor. Evet ekmek mevzusu, dükkan mevzusu vesaire Ama bir hayati tehlike var. Ölmekten beter ne olabilir. Derhal oraların boşaltılması gerekiyor. Orası boşaldığında o köprünün bütün beton yapılarının alınarak o bir sanayi mirası gibi olan iskeleti çelik düzenlerini muhafaza edip ahşapla yeni tanzimlerle yürüyüş alanları yapmak gerekir. Şehrin de nefes almasını sağlarsınız. Orada şimdi rüzgar bile esmiyor. Lavuar Alanı ile birlikte Fevkani Köprüsü’nün birlikte olacağı bir çalışmamız var. Millet Bahçesi bu çöp alanı dediğimiz oraya kurulacak. Lavuar Alanı zaten projesi olan yürüyebilecek bir alan. Orada bir karışıklık oldu. İsmi Lavuar diye geçti. Diğer tarafta ne var, spor alanları, gezi alanları, elbette ki peyzaj, insanların meydanda etkinlik yapabilecekleri geniş bir çimen alan. Hafif antik tiyatro modunda yeşil ağırlıklı oturma alanları, sahne olmayacak. Benim bir isteğim de orada otistik çocuklara başka engelliler için hani derin olmayan havuzlar, su ile oynayabilecekleri tertibatlar. Böyle tekerlekli sandalyeler ile girip çıkabilecekleri, beton değil ama yasaya, tabiata uyumlu kapalı mekanlar. Sayıları az olacak tabii ki, oluşacağı adı üstünde bir millet bahçesi” ifadelerine yer verdi.


“Herkesin niyeti uçmak. THY’nin niyeti de öyle”


Vali Ahmet Çınar, Türk Hava Yolları ile Zonguldak Havalimanı’na uçuş seferleri yapılma konusunda görüşmelerde bulunduklarını da aktararak, şöyle devam etti.


“Türk Hava Yolları’nın temel endişesi mania teşkil eden dağın oluşturduğu risk. Şunu diyor THY Genel Müdürü ve teknik ekip. Biz toplantılar yaptık, konuştuk. Almanlar uçabilir. Bilmem falan da uçabilir. Ama biz THY’yiz. Bizim standartlarımız yüksek. Yani biz risk standardımız yada en az riski göz önüne almak zorundayız. Biz herhangi bir firma değiliz. Burada uçmamadaki temel neden dağın oluşturduğu uçuşa mania konu olan yer. ILS cihazlarla ilgili olarak o çalışmalar başlamıştı. Onlar bir yerleştirilsin. Tekrar deneme uçuşu falan yapalım. Bizim basına açıklamamızın sebebi olumluydu ama şimdi bunu böyle yapacağız diye açıklarsak şehirde ‘Hani yapacaktınız ne oldu’ diye söz verip yapmama durumu oluşmasın, mahcup olmayalım biraz söylenmedi. Ama herkesin niyeti uçmak. THY’nin niyeti de öyle. Bu sistem bir an önce oraya yerleştirilecekti ama İstanbul’daki yeni havaalanındaki işlerin yoğunluğundan dolayı bütün teknik ekipler herkes orada olduğu için buraya gelecek olan ekip bir türlü gelemedi. Bizim görüşmemizde ortaya çıkan durum şuydu. 2019’da biz oraya uçarız. Bir inşallah vardı ama niyet, kararlılık buydu. Ondan bu yana değişen bir şey yok. O sistemler oluşacak. Kurulumu gerçekleşecek. THY’de buraya uçacak. Sabiha Gökçen olursa buraya gelen yolcu olmaz. Onu da konuştuk, onda da hem fikir olduk. İnşallah uçacaklar. Zaten Filyos’ta birkaç yatırım, kazma vurulduktan sonra herkes buraya uçmaya mecbur. Çünkü yolcu olacak, dolu geçecek. Doğrudan Atatürk Havalimanı’ndan burası. Zor olur ben de olsam Antalya’ya gidip buraya gelmek istemem, aktarmayı kimse istemez.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Sıcak havalarda mideye dikkat Memorial Kayseri Hastanesi Gastroentoloji Uzmanı Mustafa Kaplan, havaların ısınması ile soğuk olduğu için tüketilen ve gazlı içeceklerin mide rahatsızlıklarına iyi gelmediğini söyleyerek, “Gazlı içecekleri özellikle reflüsü bulunan hastalara önermiyoruz” dedi. Gazlı içecekleri özellikle reflüsü olan kişilere tavsiye etmediklerini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Kaplan, “Bu hastaların mide kapağında gevşeklik olduğu ve mide asidinin yukarı doğru taştığını düşünürsek, hastanın dışarından ekstra gazlı içecek tüketmesi durumunda reflü şikayetleri artacaktır. Bunun yerine hastaların bolca su tüketmelerini tavsiye edebiliriz. Asitli içecekler midedeki gastrit durumunu belirgin bir şekilde artırmaktadır. Biz hastalara endoskopi yaptığımız zaman hastaların düzensiz beslenmesi bağlı olarak reflü, gastrit ve buna bağlı ülser gibi durumların arttığını görmekteyiz. O nedenle bu hastaların bu içecekleri kısıtlamalarını tavsiye ediyoruz. Biz hastalara mideleri ile ilgili tavsiye verirken bunları da özellikle diyet kısmında belirtiyoruz” ifadelerini kullandı. “Asitli içecek yerine su için” Yaz aylarında vatandaşları gazlı içecek yerine su içmeyi öneren Kaplan; "Sıcak havalarda hastaların sıvı ihtiyacı belirgin bir şekilde artmaktadır. Bunu mutlaka dışarından karşılamaları gerekir. Bu hastaların asitli içeceklerden ziyade asit içeriği olmayan su gibi sıvıları tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Sıcak havalarda besinlerin bozulması hızlandığı için bu kişiler dışarından yemeklerde mide ve bağırsağı bozacak şeylere daha fazla yatkınlık göstermektedir. Onun için mümkünse dışarıdan bozulma imkanı olan şeyleri tüketmemelerini tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyondan yeni detaylar: 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda eylem planladıkları anlaşıldı İstanbul’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen “Bozdoğan-32” operasyonunda yeni ayrıntılara ulaşıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı İstihbarat Şubesince yapılan çalışmalarda, örgüt içinde “Abbas İsa” kod adıyla anılan Suriye uyruklu K.A. (25) ile Afganistan uyruklu M.H. (29) patlayıcı yapımında uzman 2 terörist Beykoz’daki bir işyerinde yakalandı. Yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayram’ında sansasyonel eylem planı yapan DEAŞ’a bağlı bir hücre güvenlik ve istihbarat birimlerince çökertildi. İstanbul’u kana bulamaya çalışan teröristlerin, Taksim Meydanında eylem planladıkları anlaşıldı. DEAŞ silahlı terör örgütü ile bağlantılı olduğu ve bomba yapım konusunda bilgi sahibi olduğu tespit edilen; K.A. aynı işyerinde kalan M.H. ile birlikte İstanbul’un Beykoz ilçesinde yakalandı. K.A.’nın bombalı saldırı eylemi hazırlığında olduğu ve bomba yapımında kullanılan kimyasal maddelerle patlamanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini test ettiği tespit edildi. Ele geçirilen ve bomba yapımında kullanılacağı anlaşılan kimyasal maddelerin büyük çapta patlamaya sebebiyet verebilecek nitelikte kimyasal (patlayıcı) maddeler olduğu anlaşıldı. Hücrenin kilit ismi: “Abbas İsa” kod adlı Suriyeli tatbikat yapmış Hücre üyeleri ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı İstihbarat Şubesi ekipleri geniş çaplı çalışma gerçekleştirdi. İstanbul İstihbarat Şubenin yaptığı çalışmalarda, ilk etapta “Abbas İsa” kod adlı Suriye uyruklu K.A. (25) ile Afganistan uyruklu M.H. (29) yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonun devamında söz konusu 2 teröristin Türkiye’deki bağlantıları mercek altına alındı. Bu iki teröristin bağlantılı olduğu 6 şüphelinin daha düzenlenen zincirleme operasyonlarda yakalandığı belirtildi. Operasyon bomba yapımında kullanılan hidrojen peroksit ile aseton ve sülfürik asit türü kimyasal madde ele geçirildi. Teröristlerin, eylem hazırlığındayken Beykoz’daki bir adreste küçük çaplı bir tatbikat yaptıkları öğrenildi. Irak ve Suriye’de DEAŞ’ın "havan topu birimi"nde yer aldı Suriye ve Irak’ta patlayıcı ve bomba eğitimi gören K.A.’nın, İdlip’te “Ebu Ömer” isimli DEAŞ emirinin yanında mühimmat doldurma ve temizleme biriminde faaliyette bulunduğu, ayrıca 2016 yılına kadar örgüt içinde DEAŞ’ın havan birliğinde yer aldığı öğrenildi. Elde edilen bilgi ve belgelere göre K.A., 2016’da Hatay üzerinden Suriye’den Türkiye’ye kaçak giriş yaptı, 2020’de ise İstanbul’a geldi. 4 yıldır İstanbul’da bulunan Abbas İsa kod adlı terörist, kentin kalabalık meydanlarında sansasyonel eylem planı yaptığı kaydedildi. 2014 yılında DEAŞ’ın sözde Irak’ın Musul valisi Ebu Leys Al-Hamduni’den hem şer-i, hem bombalı eğitim aldığı ortaya çıkan K.A.’nın, hangi noktaları hedef seçtiği araştırılıyor. Afganistan uyruklu terörist bu yıl Türkiye’ye gelmiş DEAŞ’ın eylem hücresine yönelik yürütülen soruşturma derinleştirilirken, Afganistan uyruklu K.H.’nın bu yılın Ocak ayında İran üzerinden Türkiye’ye geçiş yaptığı tespit edildi. Operasyon çerçevesinde yakalanan “Abbas İsa” K.A.’nın kardeşi “Abdullah Mustafa“ kod adlı isimli A.A.’nın da yurda 2014 yılında giriş yaptığı ve ilk olarak Muğla’da kaldığı, sonrasında da eylem için İstanbul’a geldiği ortaya çıktı.
Muğla Marmaris’te deniz turizmi masaya yatırıldı İMEAK Deniz Ticaret Odası’nca düzenlenen 4. Deniz Turizmi Çalıştayı, Muğla’nın Marmaris ilçesinde, İMEAK Deniz Ticaret Odası ev sahipliğinde ve Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Bu yıl 4. kez düzenlenen çalıştay, aziz şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Sektöre engel teşkil eden bazı sorunların izole edilmesine katkı sağlamak adına düzenlenen çalıştayın başarılı ve verimli geçmesini dilekleri ile konuşmasına başlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, "En temel sorunlarımızın içerisinde yer alan deniz turizmi araç sayımızın bugün beş bine ulaşmasıyla ilgili İstanbul’dan Alanya’ya kadar tüm kıyı şeridimizdeki araçların bağlama, yolcu indir bindir yerleri ile bu araçların tamir bakım ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde, sektörün faaliyetini yapacağı araçlar ile faaliyetin türüne göre kullanılacak deniz araçların niteliği ve mevzuatlarının birbirine uyumlu hale getirilerek uygulama kaynaklı soruların giderilmesi yer alıyor. Sektörün 12 ay faaliyet yapmasına ilişkin dalış turizmi, kurvaziyer turizmi gibi alt branşların desteklenmesi ile uluslararası rekabet gücünün arttırılması, bugün tüm dünyaya tanıttığımız Mavi Yolculuğun temelini oluşturan koylarımızın marka değerinin arttırılmasıdır. İlgili kamu kurumlarının mevzuat uygulamaları ve sektörün gelişim sürecinde bölgesel uygulama kaynaklı sorunlarının giderilmesine yönelik sonuçlar elde edilmiştir" dedi. "Marmaris’in bir deniz kenti olduğunu ve denize önem verilmesi gerektiğini unutmamalıyız" Çalıştayda kürsüye çıkarak konuşan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, denizin Marmaris için önemine değinerek, "Marmaris’ten denizi çektiğiniz anda normal Anadolu kasabası olması noktasına geliyor. Bütün deniz kentleri böyle ama üzerine denizi koyduğunuzda kültüründen tarihine, ticaretinden ekonomisine kadar birçok alanda yeni ufuklar açan bir durum söz konusu. Bu sebeple denizin Marmaris için ve bütün kıyı kentleri için önemi büyük, üzerinde hassasiyetle durulması, alanlarının düzenlenmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortada. Marmaris özelinde baktığımızda Cruise turizminden daha fazla gelir elde etmeyi bekleyen. Deniz araçlarının fazlalığıyla oluşan kirliliğin doğa tahribatının en aza indirilmesi için önlemlerin ve düzenlemelerin yapılması gerektiği konusunda çalışmaların yapılacağı bir toplantı bekliyoruz. Aynı zamanda geçmiş zamanlarda yaşadığımız yangın felaketlerinin ardından oluşan deniz dolgusunun Marmaris turizmine etkisi olduğu gibi ilçenin liman temizliğine ve doğal yaşamına önemli olumsuzlukları olduğunun da bilincindeyiz" sözleri ile üzerlerine düşen tüm görevleri yapmaya hazır olduğunu iletti. "Yerel yönetimler olarak üzerimize düşen ne varsa elimizi taşın altına koymaya hazırız" Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da Bodrum Belediye Başkanlığı yaptığı son 5 yılda denizcilik faaliyetlerine önem verdiklerini belirterek, "Sektörün sorunlarını çok açık bir şekilde biliyoruz. Özellikle son dönemde bağlama konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Transferler konusunda çok ciddi problemler var. Limanlarımızın işletilmesinin yöntemi konusunda sektörün yöneticileriyle sık sık görüşüyoruz. Hem sektörümüzle hem de ilçe belediyelerimizle birlikte yürütüyoruz. Bir denizcilik iştiraki kurarak limanların ve barınakların, iskelelerin kontrolünü tamamen sektörün kontrolüne bırakacağım. Bununla ilgili duyuruları zaten yapmıştık, şimdi ise hazırlık aşamasındayız. Burada yat imalat, bakım, onarım sektörünün de değerini biliyoruz. Ören’deki yapılan organize sanayinin de farkındayız oraya da her zaman destek vermeye hazırız. Yine bütün Muğla’nın bin 480 kilometre kıyı uzunluğunun her bir bölgesinde denizcilikle ilgili her bir faaliyette biz de yerel yönetim olarak sektörümüzün yanında onları geliştirecek her türlü kararı almaya hazırız. Çok kıymetli Turizm Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımızla da yine ortak çalışmaya her zaman hazırız. Körfezlerimizin yapılaşmadan mümkün olduğunca korunması için ve deniz turizminin faaliyetlerinin engellenmemesi için her körfezimizde böyle olmak zorundayız. Deniz toplu taşıma meselesi malum bin 480 kilometre kıyımız var ancak nitelikli deniz trafiğini özellikle toplu taşıma açısından oluşturamamışız. Bunun için Datça ve Bodrum arasındaki feribot gibi Fethiye’den Marmaris’e oradan Datça’ya, Datça’dan Bodruma, oradan Milas’a, Didim’e kadar deniz trafik güzergâhı çalışmasını başlattık, bunu yapıyoruz. Bu hareketin ciddi olumlu etkileri olacağını biliyorum, tabii ki temsilcilerle yapacağımız toplantılarla masaya yatırarak daha doğru ilerleyeceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Bu çalıştay turizme katkı sağlayacaktır" Muğla’nın ülkenin en önemli turizm destinasyonlarından biri olan "Yeryüzü Cenneti" olduğu sözleri ile konuşmasına başlayan Muğla Valisi İdris Akbıyık, "Günümüzde turizm endüstrisinin en önemli sektörlerinden biri olarak gösterilen deniz turizmi, Türkiye’nin turizm faaliyetlerinin de lokomotifi konumundadır. Bu nedenle ülkemizin katma değerli turizm faaliyetleri oluşturma doğrultusundaki arayışlarında, üzerinde önemle durulması gereken turizm branşları arasında gösterilmektedir. Muğla ilimiz, yemyeşil çam ormanlarıyla turkuaz suların iç içe olduğu, birbirinden eşsiz koyları, kumsalları, huzur veren doğal ve tarihi güzellikleriyle, her yıl milyonlarca misafire ev sahipliği yapmaktadır. Bin 484 kilometrelik kıyı bandımız ve bu kıyı bandının çevrelediği tarihi ve doğal güzelliklerle dolu eşsiz coğrafya, Muğla’nın ülkemizin deniz turizmi faaliyetlerinin büyük bir kısmının gerçekleştirildiği cazibe merkezi haline gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Muğla’daki deniz turizmi kapasitesini rakamsal olarak ifade edecek olursak, 7 bin 93 yat kapasiteli 28 marina, 15 bin 743 yatak kapasiteli bin 512 ticari yat, 36 bin 500 yolcu kapasiteli 742 günübirlik tekne faaliyet göstermektedir. İlimiz genelinde 137 adet mavi bayraklı işletme bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl, 76 bin 910 yolcu kapasitesine sahip 92 adet kurvaziyer limanlarımızı ziyaret etmiştir. Ayrıca ilimizde 2 tane uluslararası havaalanının bulunması ve buralardan yat limanlarına karayolu ile ulaşımın kolaylıkla sağlanabilmesi, deniz turizmi için büyük bir avantaj sağlamaktadır" açıklamasında bulundu. "Muğla deniz turizmi dünya ile rekabet edebilir durumda" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise konuşmasında, "Ülkemizin turizmdeki potansiyelini görerek büyük bir ileri görüşlülük ve vizyonla sıfır mesafesinden bugün dünyanın en önemli turizm ülkelerinden birisi olmamızın yolunu açmıştır. Deniz turizmiyle Muğla turizmde en avantajlı rekabet edilebilir bir konumda. Deniz turizmimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Çalıştayımızda tüm imkanlar, tüm yapılabilecekler enine boyuna görüşülecek. Biz de Bakanlık olarak hem katkılarımızı hem de buradan çıkan sonuçları çok dikkatle değerlendirerek tüm paydaşlarımızla gerekli adımları atacağız" ifadelerini kullandı. Marmaris’e bağlı İçmeler Mahallesi’nde düzenlenen, bölgesel deniz turizmi faaliyetlerinin değerlendirileceği çalıştaya; Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, Oda başkanları, STK temsilcileri ve liman başkanları katıldı. Bu sabah başlayan ve iki oturumdan oluşan çalıştay bu akşam sona erecek.