GENEL - 08 Kasım 2018 Perşembe 12:16

Alaplı Meslek Yüksek Okulu’nda “Engelleri Doğada Spor İle Aşarız” projesi

A
A
A
Alaplı Meslek Yüksek Okulu’nda “Engelleri Doğada Spor İle Aşarız” projesi

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen, Alaplı Meslek Yüksekokulu Spor Topluluğu tarafından yürütülen “Engelleri Doğada Spor ile Aşarız” projesinin açılışı, düzenlenen kahvaltı ile başladı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen, Alaplı Meslek Yüksekokulu Spor Topluluğu tarafından yürütülen “Engelleri Doğada Spor ile Aşarız” projesinin açılışı, düzenlenen kahvaltı ile başladı.


Projenin açılışına; Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Üniversitemiz Genel Sekreteri Hayri Bulazar, Alaplı Meslek Yüksekokulu Müdürü Vekili Prof. Dr. Soner Yavuz, Kredi Yurtlar Kurumu Alaplı Yurt Müdürü Erhan Yavaş, Gençlik Hizmetleri Spor İlçe Müdürü Süleyman Bayraktar, siyasi parti ilçe başkanları, Alaplı İlçesi daire müdürleri, Yüksekokulumuz akademik-idari personeli, Yüksekokul öğrencileri, İlçemiz engelli gençleri ve Alaplı Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmeleri katıldı.


Programın açılış konuşmasını yapan Soner Yavuz, “Okulumuz, ilk defa 2015 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteklediği “Engelleri Spor ile Aşıyoruz” projesiyle, özel gereksinimli gençler ve okulumuz öğrencilerinin aynı ortamda spor yapmalarını sağlamıştır. Bu amaçla, söz konusu proje desteği ve Rektörlüğümüzün de katkılarıyla spor salonumuzun içinde bir kondisyon merkezinin oluşturulması sağlanmıştır. 2016 yılında yine okulumuzun yürüttüğü ve Gençlik ve Spor Bakanlığının desteklediği “Kırsalın Yıldızları Engelleri Spor ile Aşıyor” projesiyle de kırsal kesimde öğrenim gören öğrenciler ile okulumuz öğrencilerinin bir arada spor yapmaları ve birlikte ortak paylaşımların yapılması sağlanmıştır. Bu projelerin, bölgemiz gençlerine çok faydalı olduğunu ve olumlu sonuçlara dönüşeceğini düşünmekteyim. Söz konusu projelere vermiş oldukları desteklerden dolayı, başta Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere, her zaman desteklerini bizlerden esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Çufalı’ ya sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Ayrıca projeleri sorunsuz biçimde koordine eden ve tamamlayan Müdür Yardımcımız Öğr. Gör. Ömer Dereli ’ye yapmış olduğu çalışmalarından dolayı çok teşekkür ederim. Proje kapsamında çalışan, akademik ve idari personellerimiz ile öğrencilerimize de teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim” şeklinde konuştu.


Ocak ayı sonuna kadar devam etmesi planlanan projede; spor etkinlikleri, sinema günleri, doğa yürüyüşleri yapılacak ve Zonguldak’ta düzenlenecek olan spor müsabakalarının engelli gençler ve Yüksekokul öğrencileri tarafından izlenmesi sağlanacak. Projeden üniversite öğrencilerimizin yanı sıra engelli gençler ve orta öğretim öğrencilerinin de yararlanması amaçlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.