KÜLTÜR SANAT - 14 Kasım 2019 Perşembe 10:23

’Ölüm Kadın Meselesi’ oyunuyla kadına şiddeti anlattılar

A
A
A
’Ölüm Kadın Meselesi’ oyunuyla kadına şiddeti anlattılar

Zonguldak’ta sahnelenen ’Ölüm Kadın Meselesi’ adlı oyun ile kadına şiddet anlatıldı.

Zonguldak’ta sahnelenen ’Ölüm Kadın Meselesi’ adlı oyun ile kadına şiddet anlatıldı. Kadınların maruz olayların konu edinildiği oyun büyük ilgi gördü.


Nurşen Alıcıer’in yazdığı Erhal Koltuk’un yönettiği ’Ölüm Kadın Meselesi’ adlı oyun Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Oyuna Türkiye Tiyatrolar Birliği Başkanı Zafer Gecegörür’ün yanı sıra çok sayıda izleyici büyük ilgi gösterdi. Oyunun yönetmeni Erhal Koltuk, "Klasik bir söz var ya sahnenin tozunu yutan bırakamaz diye. Başlayış o başlayış. Üniversite yıllarından sonra yönetmenlik yapmaya başladım. Çeşitli dernekler, kuruluşlar adı altında tiyatro yapmaya başladık. Sonunda kendi derneğimizi kuralım dedik. Başkanımız Fuat Kayabalı önderliğinde derneğimizi kurduk. 2016 yılında faaliyete geçti. Dernek kişiliği aldık. O günden sonra Zonguldak Sanat Tiyatrosu adı altında çeşitli oyunlar çıkartıyoruz. Her sezon en az 3 oyun çıkardık. Bu sezon sosyal içerikli konulara dokunuyoruz. Örneğin geçen sezon oyunumuzda çocuk gelinlerin dramını anlattık. Can acıtıcı bir oyundu. Çeşitli turnelere çıktık. Ankara, Samsun’da oynadık. Bu sezon konumuz kadın. Kadına şiddet, kadına taciz, çocuk, çocuğa şiddet. Temamız kadın. Oyunumuzun adı ’Ölüm Kadın Meselesi.’ Kadının toplumumuzdaki yeri, kadına nasıl bakıldığı, kadının ne derece saygı gördüğü yada görmediği bütün bunlar işleniyor. Bunu seyircimize aktaracağız" diye konuştu.


Zonguldak Sanat Derneği Başkanı Fuat Kayabalı da "Zonguldak’ta sanatseverleri tiyatroyla buluşturma amacındayız. Toplumsal duyarlılığı olan oyunları tercih ediyoruz. Kadın, çocuk şiddetini dramını bu oyunda sergileyeceğiz" diye konuştu.


"Amacımız kadına şiddet konusunda toplumu bilinçlendirmek"


2010 yılında yazdığı oyunun daha önce yurtdışı da olmak üzere beş kez sergilendiğini aktaran Nurşen Alıcıer, "Oyunu 2010 yılında yazdım. Bu beşinci sahne alışı. Başka yönetmenler, başka oyuncular oynadı. Umarım burada da güzel tepkiler alırız. Amacımız kadına şiddete, cinayetlere dur demek. Toplumu bu konuda bilinçlendirmek. Umarım oyun amacına ulaşır. Tek isteğim bu. Bu oyuncuları ilk defa izleyeceğim. Heyecanlıyım. Umarım herşey güzel olur. İlgi var. Oyun daha önce Berlin’de de oynandı. Biraz hüzünlü, biraz acı, seyirciler biraz etkileniyor ama bunu da yapmak zorundaydık. Ciğere işlesin ki insanlar o acıyı hissetsin. Dışarıda böyle bir şeyi gördükleri zaman savunsunlar, kendileri yapıyorsa yapmasınlar istiyoruz. Oyun umarım amacına ulaşır" şeklinde konuştu.


Oyunda Gaye Ertürk, Yaşar Kapucu, Duygu Temiz, Mürvet Öğülmüş, Onurkan Karadoğan, Burak Gündüz, Hüseyn Gasimov, Mihça KIlıç, Nisan Kapucu, Hilal Öztürk, Onur Berber, Sena Köse, Hasan Yıldırım, Şenay Ayçiçek, Yadiğar Bağcı, Mustafa Demiray, Abdullah Yavuz, Gürsel Yıldırım, Bağdagül Maytalman ve Erhal Koltuk rol aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.