ASAYİŞ - 23 Kasım 2021 Salı 14:27

Hastane bahçesinde silahla üç güvenlik görevlisini yaralayan sanık korkutmak amacıyla ateş etmiş

A
A
A
Hastane bahçesinde silahla üç güvenlik görevlisini yaralayan sanık korkutmak amacıyla ateş etmiş

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesindeki devlet hastanesi otoparkında araç park etme iddiasıyla çıkan ikisi güvenlik görevlisi üç kişinin vurulduğu olayın tutuklu sanıkları baba ve küçük oğlu ile tutuksuz diğer oğlu hakim karşısına çıktı.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesindeki devlet hastanesi otoparkında araç park etme iddiasıyla çıkan ikisi güvenlik görevlisi üç kişinin vurulduğu olayın tutuklu sanıkları baba ve küçük oğlu ile tutuksuz diğer oğlu hakim karşısına çıktı. Silahından çıkan kurşunun vücudundan çıkarılamadığı güvenlik görevlisine ateş eden sanık, olayı korkutmak amacıyla yaptığını öne sürdü.


Geçen 4 Mart’ta Çaycuma ilçesindeki devlet hastanesinin bahçesinde iddialara göre otopark tartışması nedeniyle güvenlik görevlileri Tolga T., Teoman T. ve R.H. silahla yaralandı. Aracını park ettiği sırada güvenlik görevlisi Tolga T.’nin yanına gelerek park etmesinin yasak olduğunu öne süren baba Raci K. ile yaşanan tartışma sonrası olay yerine gelen Tahsin K.; belinden çıkardığı silahla güvenlik görevlilerini yaraladı. Hastane bahçesine gelen Tayfun K. da kardeşi ve babasını araca bindirerek olay yerinden uzaklaştı. Olayda yaralanan iki güvenlik görevlisi Çaycuma Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınırken kalça kemiğine kurşun isabet eden Tolga T. ise BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Ancak kurşun; bulunduğu yerin riskli olması sebebiyle Tolga T.’nin vücudundan çıkartılamazken tedavisinin ardından taburcu edildi.


Olay sonrası polise teslim olan baba Raci K. ile Tahsin K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken Tayfun K.’nın tutuksuz yargılanmasına devam edildi.



Canavarca hisle kasten yaralamaya teşebbüs suçundan yargılanma talebi


İddianamede olayı gerçekleştirdiği iddia edilen tutuklu sanık baba Raci K. hakkında oğlu Tahsin K.’yi silahla kasten yaralamaya azmettirme ve sanıkların kemik kırığı oluşturacak, konuşmasında sürekli zorluğa neden olacak ve duyularından veya organlarından birinin işlevini yitirilmesine neden olacak şekilde canavarca hisle kasten yaralama ve tehdit suçlarını işledikleri şüphesiyle dosyanın 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi istendi. Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar baba Raci K., küçük oğlu Tahsin K. (25) ile tutuksuz sanık büyük oğlu Tayfun K. ile taraf avukatları katıldı.



"Babamı koruma iç güdüsüyle yumruk attım"


Tutuksuz sanık Tayfun K. hakim karşısında olayı anlattı. Olay günü kardeşinin kendisini arayarak babasının güvenlik görevlileri tarafından hırpalandığını anlattığını bunun üzerine hastaneye gittiğini söyleyen Tayfun K. savunmasında şöyle dedi:


"Olay günü kardeşim Tahsin beni telefonla arayarak ’ağabey dükkana gelebilir misin’ dedi. Babamın bakkalına gelmemi söyledi. Bende ne oldu dedim. Güvenlikler babamı hırpaladığını bana söyledi. Kardeşime telefonu kapat dedim sonra babam aradı. ’Kardeşin seni aradı mı? Gelmenize gerek yok. İşinden kalma’ dedi. Bende ’tamam baba’ deyip telefonu kapattım. Mesai arkadaşıma hastaneye bırakmasını ricasında bulundum. Beraber hastaneye gittik. Vardığımda Tolga T. yerde duruyordu. Babam da Tolga’ya eğilmiş vaziyette duruyordu. Arkasında atkı olan birisi vardı. Meğerse kadınmış. Babama vuruyordu. Sonradan Nahide olduğunu anladım. Babamı koruma iç güdüsüyle yumruk attım. Babamla kardeşimi uzaklaştırdım. Arabada giderken kardeşim ayağına ateş ettiğini söyledi. Bunun dışında herhangi bir husumet olmamıştır. Bu olaydan dolayı üzgünüm. İki taraf için yazık olmaması gereken bir olay."


SEGBİS üzerinden duruşmaya katılan baba Raci K. ise "O tarihte gelinimle torunumu hastaneye götürüyordum. Yolumun üstünde bakkalda küçük oğlum Tahsin duruyordu. Bakkalın önüne geldim. Gelinimle torunumun kimliklerini aldım hastaneye devam ettim. Poliklinik önünde indirdim. Otomobilde bez ve maması vardı. Hastaneye götürecektim. Arabamı park ettim. O an sivil olarak Tolga geldi. Bana ’Burası yasak arabayı park edemezsin’ dedi. Bende ’Hasta getirdim’ dedim. Bana ’Beni ilgilendirmez arabanı buradan çekeceksin’ dedi. Bende ’Herkes arabasını park etmiş bir tek bana mı yasak burası’ dedim. Kendisi de bana ’Evet bir tek sana yasak’ dedi. O arada telefon çaldı. Oğlum Tahsin aradı. Sesleri duyunca Tolga ile kavga ettiğimi duyunca bende ’gelmene gerek yok, hallettik’ dedim. Hangi baba oğlunun başının derde girmesini ister. Bunun üzerine Tolga’ya bezi mamayı verip arabayı kaldıracağımı söyleyince beni hırpaladı. Kafama vurdu. Ceketim bile yırtıldı. Arbedede arabanın önünde duruyordum. O an Tahsin geldi. Oğluma gelir gelmez vurmaya başladılar. Teoman ve Tolga bunlar iki kardeş. Bana da vurdular. Silah sesi geldi. Önce kendime baktım sonra oğluma baktım yaralandık mı diye. Sonra oğlum Tayfun geldi. Bizi uzaklaştırdı. Keşke böyle olmasaydı. Ben cezaevindeyken annem babam vefat etti. Ailem dağılmak üzere. Yuvam yıkılacak. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.



"Bizi darp ettiler kurtulma şansımız yoktu. Korkutmak amacıyla belimdeki silahı çıkarttım"


Kendisinin olay günü babasına ait bakkal dükkanını işlettiğini eşinin ve çocuğunun nüfus cüzdanlarının kendisinde olması sebebiyle babasının önce bakkala uğradığını ardından da hastaneye götürdüğünü söyleyen Tahsin K. kavga sırasında kurtulma şanslarının olmadığını öne sürerek belindeki silahı korkutmak amacıyla çıkarttığını öne sürdü. Tahsin K., "Olay günü babam eşimle çocuğumu hastaneye getirmişti. Bende babamın bakkalına bakıyordum. Kimlikleri bendeydi. Kimlikleri verdikten sonra babam hastaneye götürdü onları. Bir süre sonra telefonla görüştüğümüzde babam güvenlik görevlileriyle tartıştığını söyledi. ’Gelmeme gerek var mı’ dediğimde ’gerek yok’ dedi. Bir de ceketinin yırtıldığını söyledi. Telefonu kapattım ama aklım kaldı. Abimi çağırdım. Olay yerine gitmek istedim. Olay yerine vardım. Babamla beni darp ettiler. Kurtulma şansımız yoktu. Belimdeki silahı çıkartarak korkutmak amaçlı Tolga’nın ayağına doğru iki el ateş ettim. Olayın şokuyla kendimi kaybetmişim. Tolgaya ateş ettikten sonra Hastaneye doğru giden Teoman’a da ateş ettim. Bir el ayağına doğru. ’Ne yapıyorum’ deyip silahı belime koydum. O esnada ağabeyim gelmiş. Ne oldu burada dedi. Tartıştığımızı söyledim. Arabaya geçin millet toplanıyor bizi linç edecekler dedi. Ayrıldık. Toplamda 3-4 kez ateş ettim. Pişmanım. Üzgünüm tahliyemi istiyorum. Kendilerinden tekrar tekrar özür diliyorum" diye konuştu.


Olayda yaralanan Tolga ve Teoman T.’nin avukatları ise tutuklu sanıkların silahı kurup hazırlayarak planlı bir şekilde olay yerine geldiğini olayın güvenlik kamerası görüntülerine yansıdığını hatırlatarak tutuklu sanıklardan şikayetlerini yinelediler. Sanıkların avukatı ise sanıkların tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin tamamlanması talebiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Baba Raci K. ve oğlu Tahsin K.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.
Antalya Antalya’da korkunç cinayet: Müşterilerine çilek satarken silahlı saldırıya uğradı Antalya’da bir kişi, daha önceden aralarında husumet bulunduğu ileri sürülen çilek satıcısını müşterilerine satış yaptığı sırada tabancayla kurşun yağdırdı. Şüpheli şahıs kaçarken, çilek satıcısı olay yerinde hayatını kaybetti. 12 adet boş kovanın bulunduğu yerde ölen şahıstan geriye sattığı çilek kasaları ve kamyoneti kaldı. Olay, Aksu ilçesi Kundu Mahallesi 33001 sokak üzerinde 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, toptan çilek satışıyla uğraşan 4 çocuk babası Ahmet Özdakak (46), sabah saatlerinde 07 DBH 74 plakalı kamyonetiyle müşterilerine çilek getirdi. Bu sırada aralarında yıllar öncesine dayanan husumet olduğu öğrenilen T. E. (27), olay yerinde tabancasıyla 12 el ateş edip yaya olarak kaçtı. Olayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri Özdakak’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini duyan Özdakak’ın yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Sağlık ekipleri fenalaşan kişilere müdahalede bulundu. Özdakak’tan geriye ise sattığı çilekler ile kamyoneti kaldı. Ahmet Özdakak’ın cansız bedeni, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Öte yandan, 2016 yılında Şanlıurfa Viranşehir’de kardeşi S. E.’nin öldürülmesi olayıyla ilgili aralarında husumet olduğu öğrenilen T. E’nin yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri çalışması başlattı.