Zonguldak İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
Zonguldak İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınlayarak, 1957 yılından beri 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlandığını hatırlattı. Cin, “Geçmişten günümüze birçok zorluğun üstesinden gelmiş, yaşamın her alanında etkin görev almış kadınlar; 21. yüzyılda halen Kadına Yönelik Aile İçi Şiddete maruz kalmaktadır. Kadına yönelik aile içi şiddet, önemli bir toplum sağlığı ve insan hakları sorunudur. Eğitim hakkı, ekonomik ve sosyal özgürlük en çok ihlal edilen kadın ve insan hakkı olarak göze çarpmaktadır. Hakkını aramaya çalışan kadın ise; başta eşi, erkek kardeşi, babası gibi birinci derece yakınlarından boyutları ölüme kadar varabilen şiddete maruz kalmaktadır. Özel alanda meydana gelen, çoğu zaman gizli kalan ve gerçek boyutları tespit edilemeyen şiddet fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel olarak çeşitlenmektedir. Fiziksel Şiddet; tokat atmak, dövmek, vurmak, kemik kırmak, itmek, ısırmak, duvara vurmak, saç çekmek gibi ölüme kadar varan yaralamaları kapsamaktadır. Psikolojik şiddet; eşle konuşmamak, iletişime girmemek, küfür etmek, aşağılamak, zaaflarıyla alay etmek, kendisine olan güvenini ve saygısını yitirmesine sebep olma, sevdikleri ile iletişime girmesini engelleme, eve kapatma, giyim, saç ve makyaj yapmasını engelleme gibi duygusal alanları kapsamaktadır. Ekonomik şiddet; evin geçimi için gereken masrafları karşılamamak, kadının çalışmasına engel olmak, kadının maaşını elinden almak, yasal olarak kadına ait olan mülk ve malların yönetimini ele almak, kadının nereye para harcadığını incelemek ve harcamalar konusunda eleştirmek gibi mali konuları kapsamaktadır. Cinsel şiddet ise; kadının istemediği zaman, şekil ve yerde cinsel ilişkiye zorlanması, cinsel içerikli sözcükler söylemek, taciz etmek, fuhuşa zorlamak, cinsiyetini aşağılamak, küçük yaşta zorla evlendirilme, berdel, kuma getirilme, namus bahanesi ile töre cinayetleri işleme, doğum yapmaya zorlama, doğumu evde yapmaya zorlama, küretaj yaptırmaya zorlamak gibi ciddi durumları kapsamaktadır. Gerek uluslararası yükümlülüklerimiz, gerekse ulusal mevzuatlarımızdaki düzenlemeler, kadına yönelik aile içi şiddetle mücadeleyi devletin öncelikli sorumluluklarından biri olarak tanımlamaktadır. Bu sorumluluğun yerine getirilmesinde sağlık hizmetleri önemli bir yere sahiptir. Sağlık kuruluşları, aile içi şiddet mağduru ve risk altındaki kadınların hizmet alacakları temel ve öncelikli kuruluşlardır. İlimizde de 4320 sayılı ailenin korunmasına yönelik kanun kapsamında; özel ve kamu sağlık kuruluşlarında görev yapan sağlık personeline bilgilendirme eğitimi yapılmıştır. Eğitime 115 doktor, 255 ebe ve hemşire, 75 diğer sağlık personeli olmak üzere toplamda 445 personel katılmıştır. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Programı kapsamında, 1. basamak sağlık kurumları, özel tıp merkezleri ve hastane acil servisleri tarafından düzenlenen Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Formları her ayın ilk haftası Bakanlığa gönderilmektedir. İlimizde; Temmuz ayı içerisinde 25, Ağustos ayı içerisinde 55, Eylül ayı içerisinde 28, Ekim ayı içerisinde 31, Kasım ayı içerisinde 26 şiddet bildirimi yapılmış olup, şahısların durumu ile ilgili olarak kolluk kuvvetlerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli bildirim yapılarak güvenlik planı oluşturulmuştur. Her ne sebep ve şekilde olursa olsun, bir insanın diğer bir insana uyguladığı şiddet medeni toplumla bağdaştırılamaz. Kadın ve erkek eşit olarak, toplumun temeli sayılan aileyi oluşturarak; güven içinde büyümüş nesiller yetiştireceklerdir” dedi.








