GENEL - 25 Mart 2012 Pazar 12:10

RAHŞAN ECEVİT`TEN BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİNE ONAY

A
A
A
RAHŞAN ECEVİT`TEN BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİNE ONAY

Demokratik Sol Parti (DSP) Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, Kdz. Ereğli`de kurulması planlanan yeni üniversiteye eski Başbakanlardan Bülent Ecevit`in adının verilmesi talebini kabul ettiğini söyledi.
Rahşan Ecevit, Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası`nın (TSO) ilçede kurulması düşünülen Bülent Ecevit Üniversitesi çalışmaları kapsamında TSO Konferans Salonu`nda düzenlenen toplantıya katılmak üzere Ereğli`ye geldi. Üniversite konusunda Ankara`da birçok soruyla karşılaştığını belirten Rahşan Ecevit, şöyle konuştu: "Önce ilçelerde olmuyor, çünkü `ilçelerde olursa diğer ilçeler de ister` diyorlar. Yolda aklıma geldi, acaba nüfusunuzu artırırsanız da il olsanız diye. O zaman üniversite olur. Üzerinde
durmak lazım. Oturup toplanıp bunu uzun uzun konuşmak lazım, ne şekilde bunu elde edebiliriz diye. Bugünkü yasalara göre bu olmuyor. Kime gitseniz size ilçe olduğunuzu söyleyecekler. Belki de önce ilçelikten kurtulmak gerekiyor. Üniversite kurulursa Bülent Ecevit isminin verilmesini çok isterim. Ancak, bunun için şartlar ne kadar uygun bilemiyorum. Eğer tek mesele isim ise ben çoktan verdim. Bunun nasıl başarılacağını da duymak istiyorum. Ben şahsen çok mutlu olurum. Eşimin de çok memnun olacağına eminim.
Şu sırada belki onun da ruhu buradadır."
Toplantıda konuşan Kdz. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Genç, ilçede üniversite kurulması konusunda yürüttükleri çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Ankara`da yürüttükleri görüşmeler kapsamında Rahşan Ecevit`i de evinde ziyaret ederek Ereğli`ye davet ettiklerini hatırlatan Genç, şunları söyledi: "Biz, bölge belediyeleri, tüm siyasi parti örgütleri, sivil toplum kuruluşları, bölge sendikaları, bölge işadamları ve bölge insanıyla bu konunun arkasında desteği sürdürebilirsek bölgemizde yeni bir
üniversite istiyoruz ve bunun isminin Bülent Ecevit Üniversitesi olmasını canı gönülden istiyor talep ediyoruz. Bülent Ecevit, çeliğin üretildiği, kömürün çıkarıldığı yerlerle özdeşleşmiş bir isimdir. Bülent Ecevit Üniversitesi bizim bölgemizde olmalıdır. Bülent Ecevit Üniversitesi`ne alt yapı açısından tamamen hazır durumdayız. Toplantılarımızın devamlarını yapmaya devam edeceğiz ki sonuç alalım."
Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör de, Rahşan Ecevit`in ziyaretinden onur duyduğunu dile getirdi. Üniversite konusunda projenin sonuca ulaşması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirten Güngör, sözlerine şöyle devam etti: "Çok güzel bir deyiş vardır, `karanlıktan korkma, bir ışık da sen yak` Bilim karanlığın en büyük düşmanıdır. Mustafa Kemal Atatürk`ün en önemli mesajı, `Hayatta en hakiki mürşit ilimdir` Bilimin ışığı da üniversitelerdir. Bu nedenle bugünkü
birlikteliğimizin ülkemizin aydınlık geleceğine katkı sunma anlamında bir kilometre taşıdır. İsminin Zonguldak`ın emeğin, barışın ve çağdaşlığın simgesi Bülent Ecevit olarak düşünülmesi ayrı bir vefa örneğidir. Güzel Ereğli`yi dünya markası yapacağına emin olduğum bu proje için herkes sonuç alana kadar omuz vermelidir. Bu toplumsal güç ve düşünce Ankara`da ses getirecektir. Ereğli aydınlığa koşmaya karar vermiştir."
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık da, bir şeyi talep ederken alt yapısının sağlam olması gerektiğini söyledi. Uzun yıllardan beri bir üniversite hayaliyle yaşadıklarını anlatan Posbıyık, şöyle konuştu: "Başta TSO olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımızın hummalı faaliyetleri için teşekkür ediyoruz. Ankara`da günlerce kaldılar ve Zekiye Rahşan Ecevit`e kadar ulaştılar. Ecevit`lerden beklenen oldu ve `Bülent Ecevit ismi Ereğli`ye yakışır` diye tarihi bir lafı oldu. Kendisi bize merhum Bülent Ecevit`in
emanetidir. Bu hareket Ereğli`de başka bir hareketin başlangıcı olacaktır. Bu birlikteliğin ilçenin diğer konularına da sirayet edeceğinin sinyalini almış bulunuyorum. Rahşan hanımefendinin Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli`ye yakışır sözü bizi zaten amacımıza ulaştırmıştır."
Posbıyık, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi`nin bulunduğu bölgeyi pafta üzerinde anlatarak üniversite yerleşke alanı hakkında bilgi verdi.
İki bölge olduğunu anlatan Posbıyık, sözlerine şöyle devam etti: "Fakülte yapmak için bin metrekare alanımız hazır. Bir işadamımız buna katkıda bulunuruz derse, hemen buraya bir fakülte yapabiliriz. Taban alanını bin 200 metrekareye çıkarabiliyoruz. 25 bin metrekare alanda bir idare binası, bir fakülte buraya yapılabilir. Belediye olarak üzerinde çalıştığımız olay şu, Osmantepe diye bilinen alan için çalışıyoruz. Bu yeri bulduğumuzda eski rektörümüz Bektaş Açıkgöz`ü buraya götürdük. Açıkgöz, `İzmir`de bile
böyle deniz ayağının altında, Alaplı yakınında, gelişmeye mütemayil bir üniversite alanı yok` dedi. Burası 240 bin metrekare vasfını yitirmiş ormandan oluşuyor. Buranın üniversite alanı olarak belirlenmesi için ihaleye çıktık. Pafta bittikten sonra bu alan 240 bin metrekare, ilaveleriyle birlikte yaklaşık üç yüz bin metrekare alan üniversite alanı olarak ilan edilecek. İnşallah TSO`nun önderliğiyle ve Sayın Rahşan Ecevit`in desteğiyle bu işi halledeceğimize inanıyorum"
Eski Ereğli Belediye başkanlarından Ruhi Cöbekoğlu, bu gün hayatının en önemli günlerinden birini yaşadığını söyledi. Eski Genel Başkanı Bülent Ecevit`in bu toplantıya ruh verdiğini dile getiren Cöbekoğlu, şöyle konuştu: "Hem bu, hem de TSO`nun Ereğli`ye yeniden ruh vermesini gördüğüm için iki defa mutluyum. Ben bir dönem de TSO başkanlığı yaptım. TSO`nun kurulmasını temin ettim. Arkadaşlarım o günden beri bu konuda hem çalışıyorlar hem de daha iyisini yapmak için devam ediyorlar. Bugün Ereğli TSO
Türkiye çapında ismi olan bir oda olmuştur. Bunun için bu çalışmayı yapanlara da teşekkür ediyorum. Bu mutlu günde TSO`nun bu büyük atılımı, Türkiye`de bir yeni üniversitenin kurulması yolunda çalışmaları yanında, sevgili genel başkanıma ve sevgili Rahşan hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum"
Konuşmaların ardından Rahşan Ecevit, belediye başkanları ve TSO yöneticileri ile birlikte ilçenin sahil kesiminde inşa edilen Bülent Ecevit Parkı`nı gezdi. Gezi sırasında Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Rahşan Ecevit`e yerel l Ereğli`yi dünya markası yürünlerden oluşan hediyeler verdi. Ecevit daha sonra ilçedeki Çınaraltı mevkiindeki çay molasında vatandaşlarla sohbet etti. Ecevit, ağırlanacağı otelde TSO tarafından kendileri için düzenlenen yemeğe katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.