GENEL - 10 Temmuz 2019 Çarşamba 13:59

Albayrak; "Zonguldak’ta 240 bin dekar alanda 25 bin ton fındık üretiliyor"

A
A
A
Albayrak; "Zonguldak’ta 240 bin dekar alanda 25 bin ton fındık üretiliyor"

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Zonguldak Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Şerafettin Albayrak, Karadeniz bölgesinde 700 bin hektar alanda dünya fındık üretiminin yüzde 70’i, Zonguldak’ta ise 240 bin dekar alanda ortalama 25 bin ton fındık üretildiğini söyledi.

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Zonguldak Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Şerafettin Albayrak, Karadeniz bölgesinde 700 bin hektar alanda dünya fındık üretiminin yüzde 70’i, Zonguldak’ta ise 240 bin dekar alanda ortalama 25 bin ton fındık üretildiğini söyledi.


Oda Başkanları ile birlikte Zonguldak Ziraat Odaları başkanlığında açıklama yapan Şerafettin Albayrak, fındık üreticilerin sorunlarını dile getirdi. Albayrak, konuşmasında şunları söyledi: "Karadeniz Bölgemizde 700 bin hektar alanda dünya fındık üretiminin yüzde 70’i yapılmaktadır. Yıllara göre değişmekle birlikte ortalama kabuklu fındık üretimimiz 550 bin ton dolaylarındadır. Bu üretim için Karadeniz Bölgemizde 400 bin ailemiz doğrudan çalışmaktadır. On binlerce aile ise fındık nakliyesi, işlenmesi, ticareti, işçiliğinden, yüzbinlerce esnaf ailesi de fındığın sağladığı ekonomik değerden faydalanarak geçimini sağlamaktadır. Bu kadar ailenin işi de aşı da fındıktır. Karadeniz bölgesinde fındık hayattır. Ülkemizin en önemli tarımsal ihraç ürünü de fındıktır. Öyle ki dünya fındık ihracatının yüzde 85-90’ını ülkemiz yapmaktadır. Üreticimizin gayretiyle üretilen fındıktan ülkemiz, 2016-2017 sezonunda 1,9 milyar, 2017-2018 sezonunda ise 1,8 milyar dolar ihracat geliri sağlamıştır. Herkesin bu bilinçle hareket etmesi, fındığın ve fındık üreticisinin sorunlarına duyarlı olması ve destek olması gerekir. Zonguldak ilimizde 240 bin dekar alanda ortalama 25 bin ton fındık üretilmektedir. Gübreden işçiye maliyetler genel olarak arttı. Hastalık ve zararlılar da verimi düşürünce birim başına maliyet daha fazla yükseldi. Kısaca, hastalık ve zararlılar nedeniyle üreticimizin zararı büyüktür. Maliyetlerimiz de artmıştır. Fındıkta fiyatın tatmin edici olması üreticimiz açısından çok önemlidir. Çünkü, fındıkta verimliliğin düşük olması da maliyetlerimizi artırmakta, üreticimizin gelirin çok yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Burada Toprak Mahsulleri Ofisi önem taşımaktadır. Çünkü ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir. Çok sayıda fındık üreticisine karşın bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda alıcı bulunmaktadır. Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık fiyatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. İşleyen bir ürün ihtisas borsası sistemi yoktur. Üretici borç yükü altında ezilmekte, bir an önce elindeki fındığı ederinden değil de piyasada oluşan fiyata razı olarak satarak borcundan kurtulma yolunu izlemektedir. Bu nedenle üreticinin korunmasının yolu, kesinlikle Toprak Mahsulleri Ofisi ya da bir başka müdahale kurumunun piyasada daimi olarak bulunmasından geçer. Görünen köy kılavuz istemez. Piyasadaki tekelci yaklaşımın kırılmasının, piyasadaki istikrarın sağlanmasının başka yolu yoktur. Toprak Mahsulleri Ofisi, bu yıl ve sonraki yıllarda da alım yaparak piyasada olmalıdır. Yüzbinlerce fındık üreticisinin tek güvencesi bu olacaktır. Ofis, yapacağı alımlarda üretici maliyetlerini de göz önünde bulundurarak bir fiyat belirlemelidir. Bu yaklaşım, fındık üreticimizin “ortak paydaşı” olarak gördüğümüz borsa ve ihracatçılarımızı da tekelci firmaya karşı koruyacak, sömürülmelerini önleyecektir. Lisanslı depolar da fındık piyasasındaki istikrar açısından önemlidir. Fındık üreticimizin lisanslı depolarla ilgi göstermesi isteniyorsa, bu depoların üreticimize avans vermesi gerekir. Buna karşın, üreticilerimiz tüccara emanete bıraktıkları fındık karşılığında rahatlıkla avans alabilmekte, gübre, ilaç gibi girdiler için ihtiyaç duydukları parasal kaynağı buradan karşılayabilmektedir. Lisanslı depolara ürün koyan üreticilerimize verilen destek de yetersizdir. Tüccar, nakliye, hamaliye masraflarını da üreticiden talep etmemektedir. Bu sorunlar çözülürse üreticimiz lisanslı depolara yönelir. Fındık rekoltesinin yüksek gerçekleştiği yıllarda üretilen fındığın tamamının pazarlanmaması ve devir stoku oluşturması da önemli bir sorundur. Geçmişte olduğu gibi Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım yaptığı yıllarda fındığı yurt dışında satabilmesi için de yetkilendirilmelidir. Fındık piyasası spekülasyondan uzak tutulmalıdır. Rekolteyi Bakanlığın yapması kararını kabul eden ihracatçı ve borsaları, sözlerinin arkalarında durmalıdır ve Bakanlık tarafından açıklanacak rekolteyi beklemelidir. Bizler, Ziraat Odaları olarak rekolte konusunda sözümüzün arkasında durduk. Bugüne kadar ayrı bir rekolte tahmin çalışması yapmadık. Buna karşın İhracatçı Birlikleri, her yıl rekolte tahmininde bulunmaktadır. Buna karşın İhracatçı Birlikleri, her yıl rekolte tahmininde bulunarak rekolteyi kamuoyuna açıklamaktan çekinmemişlerdir. Ancak kendilerine hiç bir yaptırım uygulanmamıştır. En son, ABD’deki Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi’nin toplantısında, İhracatçı Birlikleri, sözlerinin arkasında durmayarak, ülkemizin fındık rekolte tahminini 775 bin ve 40 bin tonluk stokla 815 bin ton olarak açıklamışlardır. Şimdi sormak gerekir. İhracatçı Birlikleri, neye dayanarak, yangından mal kaçırır gibi bu açıklamayı yapmıştır? Tarım ve Orman Bakanlığımızın rekolte tahminini neden beklememişlerdir? Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Amaç, rekolteyi yüksek gösterip üretici fiyatlarını düşürmektir. Haksız kazanç elde etmektir. Sömürü düzenini sürdürmektir. Tarım ve Orman Bakanlığımız olaya müdahil olmalı, üreticimizin haklarını korumalıdır. Rekolte tahminini spekülasyonlara mahal vermeyecek şekilde ilgili tüm kesimlerin katılımıyla deklare etmelidir. Fındık Çalıştayı’nda Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli, piyasada regülasyonun olmaması durumunda Toprak Mahsulleri Ofisi olarak bölge çiftçisinin, insanının ve üreticisinin her zaman yanında olacaklarını açıklamıştır. Biz bu sözün yerine getirileceğine inanıyoruz. Fındık hasadına başlanmadan önce, Temmuz ayı sonuna kalmadan, üretim maliyetleri de göz önüne alınarak fındık fiyatının belirleneceğini, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alacağı fındık miktarının açıklanacağını bekliyoruz. Zamanında yapılan açıklama, hem üreticiyi hem de fındık piyasasını rahatlatacaktır. 2009 yılında 150 lirayla başlayan, 2013 yılında 160 liraya, 2014 yılında 170 liraya çıkarılan alan bazlı destek, çiftçimizin bahçede kalması ve üretimine devam etmesi açısından çok önemlidir. Alan bazlı destek, fındık fiyatlarının ürün maliyetlerin altında kaldığı yıllarda üretici için can simidi durumundadır. Bu destek günün şartlarına göre belirlenmeli, artarak devam etmelidir. Tüccar, en son yapılan kanun değişikliğiyle, stok affı yoluyla haksız vergi indirimi de sağlamıştır. Stok affıyla kayıtlarda yer almayan mallar, yasal olarak kayıt altına alınmıştır. Bu değişiklikle borsada işlem gören fındıktaki yüzde 2’lik stopaj, yüzde 0,5’e çekilmiştir. Fındıktaki sorun, tüccarın depoda olmayan malları için bu vergi affından yararlanarak, haksız gelir sağlamasıdır. Tüccar dışarıdan fındık ithal ederek, hayali stok yaratarak da bu imkandan yararlanmıştır. Yaptığımız hesaplara göre, tüccar, olmayan fındıktan en az 35 milyon liralık vergi indirimi almıştır. Ziraat Odaları olarak amacımız sömürüden uzak, üreticimizin fındığını ederinden sattığı, makul ve istikrarlı bir gelire sahip olmasıdır. Fındıktan üreticimiz, tüccarımız, sanayicimiz, ihracatçımız, esnafımız hemen bütün taraflar çok daha fazla gelir elde edebilir. Yeter ki hakça bir düzen kurulsun, fındıktaki sorunlarımız çözülsün" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan TVF’ye övgü Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, milli takımlar bazında kazanılan başarılardan ötürü Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan (TVF) övgüyle bahsetti. FIVB Milletler Ligi ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek A Milli Kadın Voleybol Takımı ile FIVB Milletler Ligi’nde yer alacak A Milli Erkek Voleybol Takımı için sezon açılış töreni gerçekleştirildi. Törene katılan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kulüp bazında başarılı bir dönem yaşadıklarını söyleyen Ali Koç, Türkiye’de voleybolun kalitesinin her geçen yıl attığını dile getirdi. Bu sezon da milli takımların geçen seneki başarıyı yakalayacağına inandığını aktaran Koç, “Olağanüstü 2023 geçirdik. Buraya gelmek zor, burada kalmak daha da zor. İnşallah bu başarıların üstüne koyarak devam ederiz. Bu tesadüfi bir başarı değil. Kadın voleybol ekosistemi, İsviçre saati gibi çok iyi çalışıyor. Başkanımızın ve yönetim kurulunu tebrik etmek istiyorum. Kulüp başkanı olarak federasyonla nasıl ilişkiler kurulduğunu, federasyonun kulüplere nasıl yaklaştığını biliyorum. Daha da önemlisi sadece kulüplere değil çocuklara kadar bir yol haritası ve stratejileri var. Bu meyve verdikçe takımlarımızın ve milli takımın oyuncu havuzu çok çok gelişecek. O yüzden kadınlarımız aynı şekilde başarılarının üstüne koyarak devam ederler. Erkek voleybolda da başarılar gelmeye başladı. Sayın başkan birkaç sene önce bana, erkek voleybolda neler yapmak istediğini anlatmıştı. Adım adım onlar da gerçekleşmeye başladı. Belki bu sene hem kadın hem erkek takımı olimpiyatlara giden birkaç ülkeden oluruz. İnşallah erkekler de kotayı alırlar. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak federasyonu tebrik ediyorum. Çorbada bizim de tuzumuz varsa ne ala” diye konuştu. Ali Koç’a teşekkür eden Mehmet Akif Üstündağ da, “Muhteşem bir 2023 yılını geride bıraktık. Yine çok güzel bir yıl geçirmek için Ali Koç başkanın ev sahipliğinde bir araya geldik. 2024’te de beklenti yüksek, çıta yüksek. Çok büyük zaferler elde ettik. Hiçbir ülkeye nasip olmayan bir senede 3 kupa kazandık. Bunun tesadüf olmadığını, sürdürülebilir olması için de bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Ekibime ve bütün camiama güveniyorum. En iyi sonuçlarla Paris’ten de Milletler Ligi’nden de dönmek için gayret sarf edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Voleybolda milli takımlar için sezon açılış töreni yapıldı FIVB Milletler Ligi ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek A Milli Kadın Voleybol Takımı ile FIVB Milletler Ligi’nde yer alacak A Milli Erkek Voleybol Takımı için sezon açılış töreni gerçekleştirildi. İstanbul’da bir otelde gerçekleştirilen sezon açılışına, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, TVF Yönetim Kurulu üyeleri, A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Daniele Santarelli ve A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularının yanı sıra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç da katıldı. Milletler Ligi (VNL) 1. ayağı karşılaşmaları hazırlıkları için İtalya’da kamp yapan A Milli Erkek Voleybol Takımı ise gönderdikleri video ile gecede yer aldı. Mehmet Akif Üstündağ: “Önümüzde uzun ve zorlu bir maraton var” Törende bir konuşma yapan TVF Başkanı Üstündağ, yeni sezon öncesi hayırlı olsun dileklerinde bulunarak, “Dünyada hiçbir ülkeye nasip olmayan bir yılda alınan üç başarı bu ülkenin gururu oldu. Önümüzde uzun, yorucu, zorlu bir maraton var. Beklenti büyük. İnşallah elinden gelen her şeyin en iyisini yapacaklarından şüphemiz yoktur. Yediden 70’e kadın erkek herkesi birleştirdikleri için, herkesi bir bütün halinde ayrıştırmadan bütünleştirdikleri için, tek bir hedefe kilitledikleri için bir kez daha huzurlarınıza oyuncularıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Danile Santarelli: “Kendimi evimde hissediyorum” Sezona çok iyi hazırlandıklarını belirten Başantrenör Danile Santarelli de, “Geçen sene bize verdiğiniz destek için herkese çok teşekkür ediyorum. Bu sene de aynı desteği ilk günden itibaren hissetmeye başladık. Oyuncularım harika bir ekip, çok çalışıyoruz. Bu sene de geçen sene neler yaptıysak aynılarını yapmaya devam edeceğiz. Bizim için turnuvanın adının hiçbir önemi yok. Bu takım çıktığı her turnuvada en iyi iyisini vermek için, en iyisini göstermek için ve savaşmak için çıkıyor. Bu sene de aynı şey olacak. Çok zor bir yaz olacağına eminiz. Çünkü herkesin bizi yenmek istediğini biliyoruz. Kendimi evimde hissediyorum. Burada olduğum için çok mutluyum ve keyifliyim. İşimi en iyi yapabileceğim yerde olduğumu düşünüyorum. Sezona Antalya’da başlıyoruz. Antalya benim için çok özel bir şehir. Bu yazın yine geçen seneki gibi harika bir yaz olacağına eminim” diye konuştu. Eda Erdem Dündar: “Elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğiz” Milletler Ligi’nde ve 2024 Paris Olimpiyatları’nda ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen kaptan Eda Erdem Dündar ise , “Bu yaz bizim için çok değerli. Hepimiz bunun farkındayız. Antalya’da başlıyoruz. Geçen sene Antalya bizim için güzel geçmişti. Bizleri de çok özlediler. Biz de onları çok özledik. Bu sene de elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğimizin sözünü sizlere verebiliriz. Türk kadınını, Türkiye’yi Avrupa ve dünya arenasında aynı şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” cümlelerini kullandı.