EKONOMİ - 18 Mayıs 2019 Cumartesi 19:52

Çevre Bakanı Kurum müjdeyi verdi, 13 yıllık atıl alan Milli Emlak’a devredildi

A
A
A
Çevre Bakanı Kurum müjdeyi verdi, 13 yıllık atıl alan Milli Emlak’a devredildi

Zonguldak’ta bir dönem kömür yıkama alanı olarak kullanılan Lavuar Alanı, 13 yıllık atıllığından kurtuluyor.

Zonguldak’ta bir dönem kömür yıkama alanı olarak kullanılan Lavuar Alanı, 13 yıllık atıllığından kurtuluyor. Müjdeyi veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “63 bin metrekare çok önemli bir alan. Bu alanı Milli Emlak Genel Müdürlüğümüz bünyesinde takas rampa yapmak suretiyle Zonguldak’a kazandırıyoruz” dedi.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Zonguldak ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Zonguldak Belediyesi’nde belediye başkanları ile görüşerek taleplerini alan Bakan Kurum ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.



“Şehirleşme adına maalesef çok geri kalmış”


Zonguldak’ın Cumhuriyet döneminin en önemli şehirlerinden biri olduğuna vurgu yapan Bakan Murat Kurum, “Ancak şehirleşme açısından baktığınızda maalesef şehirleşme adına çok geri kalmış. Hem şehir merkezinde hem de ilçelerinde Türkiye ortalamasının altında kalmış bir şehir. Bu anlamda yapacağımız işler ve bundan sonra şehircilik adına katacağımız projeler çok önem arz ediyor. Biz de Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin ruhuna uygun bir şekilde valimiz, belediye başkanımız ve milletvekillerimizle birlikte bu süreci enine boyuna değerlendirdik. Zonguldak’ın geleceğine uygun şekilde yapabileceğimiz işleri burada istişare ettik. Kararlar aldık” dedi.



“Lavuar Alanı’nı Zonguldak’a kazandırıyoruz”


TTK bünyesindeki Lavuar Alanı’na ilişkin müjdeyi veren Bakan Kurum, “Öncelikli olarak Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğümüzün bünyesinde bulundurduğu Zonguldak’ta yaklaşık 133 bin metrekare arazi var. Bu arazinin 63 bin metrekaresi lavuar alanı diye bildiğimiz kömür yıkama alanı. Bu alanda hemen limanın arkasında 63 bin metrekare çok önemli bir alan. Yaptığımız görüşmelerde hem genel müdürümüz hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez bey gerçekten bu noktada çok özverili şekilde bize destek oldular. Bu alanı Milli Emlak Genel Müdürlüğümüz bünyesinde takas rampa yapmak suretiyle Zonguldak’a kazandırıyoruz” dedi.



500 bin metrekarelik alana yeni bir kent merkezi


Zonguldak’ta Protokol Camii olarak bilinen alanın yanı sıra Valiliğin de içinde bulunan alanla birlikte toplamda 500 bin metrekarelik alana yeni bir kent merkezi tasarlayacaklarını vurgulayan Bakan Murat Kurum şöyle devam etti:


“Zonguldak’a kazandırmakla birlikte aslında limanın arkasında Protokol Camii diye bildiğimiz alanın, valiliğimizin içinde bulunduğu toplamda yaklaşık 500 bin metrekarelik bir alanda inşallah yeni bir kent merkezi tasarlayacağız. Yapacağımız master plan çerçevesinde hem şehrin merkezindeki valilik, liman, acılık sanayi sitesi ve Soğuksu pazar yerini de içine alan master plan çerçevesinde Toplu Konut İdaremiz bünyesinde de bu inşaatları yapacağız. Zonguldak için çok önemli olan yıllardır beklenen ve sorun haline gelmiş ve kangren olmuş bu sorunu önümüzdeki 5 yıllık süreçte belediyemiz ile birlikte çözeceğiz. Bu sahadaki uygulamayı da bakanlığımız TOKİ idaresiyle yapıyor olacak. Bu master plan çerçevesinde Fevkani Köprüsü diye bildiğimiz köprünün durumu da master plana göre çıkacak çalışmada netleştirmiş olacağız. Bu çalışma çerçevesinde yapılacak diğer önemli işimiz de 6 bin kişilik Selahaddin Camii diyebileceğimiz Karakum bölgemizdeki Selahaddin Camii işi. Bu camide kuracağımız dernek bünyesinde hayırseverlerle birlikte yaparak Zonguldak’a kazandırmış olacağız. Balkayası mevkisi olarak bildiğimiz yaklaşık 87 bin metrekarelik eski vahşi çok depolama alanımız var. Bu alanın da rehabilitasyonu yapmak suretiyle bakanlığımız TOKİ başkanlığımız bünyesinde millet bahçesi yapımını gerçekleştirecek. Zonguldak’a üniversitemizin karşısına yapılacak ve bu önemli alanı vatandaşlarımıza millet bahçesi olarak kazandırmış olacağız. Diğer önemli bir işimiz 100 yıldan beri çözülmeyen Havza-i Fahmiye kanunuydu. Taşkömürü havzası içerisindeki Zonguldak’ta bulunan yaklaşık 50 bin vatandaşımızın mülkiyet sorunu vardı. Bu mülkiyet sorunu yapmış olduğumuz kanuni düzenleme ile halledebilmenin önünü açtık. Bugüne kadar da yaklaşık bin vatandaşımızın tapularını vermek suretiyle mülkiyet sorununu da çözmüş olduk. Kalan 49 binin işlemleri de Milli Emlak süreci devam etmektedir. Zonguldak’ta 11 bin 800 vatandaşımızı ilgilendiren 2B ile ilgili mülkiyet problemlerini hallettik. Vatandaşlarımıza sırasıyla veriyoruz. Tüm ilçelerimizin vatandaşlarımıza daha iyi hizmet götürebilmesi adına hem araç desteği, hem su kanalizasyon, alt yapı işlerine ilişkin teknik ve mali destekleri sağladık. Önümüzdeki süreçte gözle görülür bir şekilde Zonguldak’ta vatandaşımıza hizmet noktasında bu hizmetlerin artarak devam ettiğini göreceğiz ki yapmış olduğumuz araç desteği 5 milyon Türk Lirası tutarında.”


Bakan Kurum açıklamaların ardından Lavuar Alanı, Protokol Camii, liman arkası çekekler bölgesi, Millet Bahçesi’nde incelemelerde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.