EKONOMİ - 28 Nisan 2024 Pazar 12:49

KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız”

A
A
A
KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız”

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi.


KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti.


Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı.


Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi.



“Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz”


Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti:


“Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.”



“Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor”


Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi:


“Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.”


Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi.


Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti.


Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.



KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: "Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Adıyaman’da rezerv alandaki binalar şehre yeni bir görünüm kazandırıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Adıyaman’da rezerv alan olarak ilan edilen yerlerde yapılan binalar mimari yapısı ve şık görünümüyle şehre yeni bir vizyon katıyor. Adıyama’nda asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde yıkılan binaların yerine yenileri yapılıyor. Adıyaman’ın yeniden inşasında önemli bir yeri olan ‘rezerv’ alanlarda binalar tek tek yükselirken bazıları bitme aşamasına geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinesinde Emlak Konut tarafından Atatürk Bulvarı üzerindeki rezerv alanda yapılan inşaatlar da hızla ilerliyor. Şık mimari yapılarıyla kente ayrı bir vizyon katacak olan 116 bloktan oluşan 2 bin 100 bağımsız bölümde iş yeri, dükkan ve konut inşaatı sürüyor. Toplu konut alanları hariç, Atatürk Bulvarı ve yerinde dönüşüm kapsamında devlet eliyle 242 bin metrekarelik alanda inşaatlar sürüyor. 2 bin 100 dükkan, iş yeri ve konut yapılıyor Rezerv alandaki çalışmaları yerinde inceleyen Vali Osman Varol yapılan çalışmalar ile ilgili gazetecilere açıklamada bulundu. Vali Osman Varol, “Binalarımızın bazıları bitme aşamasına geldi. Yakın zamanda inşallah bir kısım blokları tamamen bitirmiş olacağız. Tabi bir taraftan da çok yoğun bir şekilde inşaat faaliyeti devam ediyor. Burada rezerv alanda 116 blok inşası devam ediyor. Bunların tamamı Atatürk Bulvarına cephesi olan adalarda yapılan 116 blokta da yaklaşık 2 bin 100 tane bağımsız bölümde dükkan, iş yeri ve konut yapılıyor. Bir yandan da Mara ve Musalla mahallelerimizde yerinde dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Yerinde dönüşüm artı bulvarda toplam 242 bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, ‘yerinde dönüşüm’ kampanyasına ilimizde yoğun bir ilgi var. Toplamda 22 bin 500 kişi buna başvuru yaptı. Fakat şuan 2 binin üzerinde de gerçeğe dönüşen var. Yani ruhsat aşamasına gelmiş, ruhsatını almış, sahada fiili çalışmayı başlatmış veya başlatmak üzere olan vatandaşımız var. Şuan zaten şehrin içerisinde dolaştığınızda bir çok bölgede kendi temellerini kazdığı, kendi inşatlarına başladığını görüyoruz. Şehre gerçekten bir renk, bir vizyon katacak rezerv alandaki çalışmalar çok güzel bir mimarıyla gerçekten şehre kılavuzluk yapacak, şehre bir ruh katacak binalar ile şehrimizi ayağa kaldırmak için çok yoğun bir çaba devam ediyor. Bu binalar mimarı olarak çok şık binalar, şehri bir hava katacak, bir ruh katacak binalar. Hatta bundan sonra yapılacak olan inşatlara da kılavuzluk edecek” dedi. Giyim üzerine iş yeri bulunan Suna Avcı, binaların biran önce bitirilmesini dört gözle beklediklerini ve konteynerde yaşamın zor olduğunu söyledi. Bayan kuaförü olan Fatma Tutar ise binaların tamamlanmasıyla kendi iş yerlerine geçmek istediklerini ve esnafın toparlanması için bunun çok önemli olduğunu aktardı.
Konya Çocukluk hayali Kudüs’e gidemeyince 6 ayda ahşaba hayalini yaktı Konya’da çocukluk hayali olan Kudüs ziyaretinin savaş sebebiyle iptal olmasından etkilenen Yasemin Akın, yaklaşık 2 metre uzunluğundaki ahşaba, 6 aylık sürede ahşap yakma sanatı ile Kubbetüs-Sahra’yı işledi. Konya’da güvenlik görevlisi 1 çocuk annesi 40 yaşındaki Yasemin Akın çalıştığı ilkokuldan ayrıldıktan sonra, lisans mezunu olduğu güzel sanatlar alanında ilerlemeye karar verdi. Halk Eğitim Merkezine müracaat ettikten sonra kursiyerlere üç boyutlu tablo yapım eğitimi vermeye başlayan Yasemin Akın yakma sanatını merak etmesi üzerine deneme yaptı. Evinin mutfağında tahta üzerine yakma işlemini yaparak başarılı olan Yasemin Akın, güzel sanatlar eğitmeni olarak 3 yıldır görev yapıyor. Çocukluk hayali olan Kudüs ziyaretinin çıkan savaş nedeniyle iptal olmasından etkilenen Akın, 6 ayda 160 santimetreye 130 santimetre büyüklüğündeki kavak ağacından yapılan ahşaba yakma sanatı ile Kubbetüs-Sahra’yı işledi. “Benim için manevi değeri çok yüksek bir yerdi” Çocukluk yıllarından beri Kudüs’ün kendisinde kutsal bir yer olduğunu anlatan güzel sanatlar eğitmeni Yasemin Akın, “Benim çocukluğumdan beri okulda öğretmenlerimizin anlattığından bildiğim kadarıyla aklımda, hayalimde, düşüncemde kalan kutsal bir yerdi. Benim için manevi değeri çok yüksek bir yerdi. O zamanlarda babama gidelim ziyaret edelim diye söylediğimde büyüyünce kendin çalışır gidersin İnşallah derdi. Ben de o zamanlardan çok niyetlendim, çok istedim. Gitmek istediğim aşamada da savaş çıktığı için gidemedim. Bu hayalimi ahşap yakma sanatına çevirdim. Yakarak sesimi duyurmak ve yakarak uzun süreli bir hatırası kalsın istedim. Çok sevdiğim değer verdiğim bir şehirdir” dedi. “Çalışmaya başladığımda çok büyük olduğu için herkes güldü” Kudüs çalışmasının 6 aylık bir sürede ‘iğne ile kuyu kazar gibi’ tek tek motiflerini işlediği süreci aktaran Yasemin Akın, “Manevi değeri çok yüksek bir yer. Savaşlardan dolayı sesimi duyurabilmek için Kudüs çalışmalarımı büyütüp yaymak istiyorum. Kudüs çalışmam 6 aylık bir süremi aldı. 6 ay boyunca iğne ile kuyu kazar gibi tek tek motiflerini işleyerek tam olarak çizip tonlayıp yakılan bir sanat oldu. Bu çalışmaya başladığımda çok büyük olduğu için herkes güldü. Yarım kalır, bitiremezsin, çok büyük, hata yaparsın ve motifleri yerleştiremezsin dediler. Fakat ben yine de pes etmedim. Sonuna kadar çalışmamı yaptım bitirdim ve kendimle gurur duyuyorum” şeklinde konuştu. “Çalışmamı Cumhurbaşkanımıza hediye etmek istiyorum” Yaptığı çalışmayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek istediğini ifade eden Akın, “Yapmaya başladığımda ilk olarak bilgisayarda çizimini yaptım. Çizimden sonra ahşabın üzerine fotokopisini çıkardım daha sonra aydınger kağıtlarına tek tek motiflerini çizdim. Çizmiş olduğum motifleri ahşap tahtanın üzerine simetrik olarak tam isabetli bir şekilde yerleştirdim. Herkes kalemle tonlama yaparken ben ise yakarak yaptığım bir çalışma oldu. Sıfır hata istiyor. Hatasız bir şekilde yapmak zaman aldı. Alan zamana da değdi. Çok kutsal bir Kudüs çalışmam oldu. Büyük bir çalışma oldu, 6 ayımı aldı. İğne ile kuyu kazar gibi çalıştım. Cumhurbaşkanımızın Kudüs için verdiği mücadelesinden dolayı ona teşekkür etmek için ben bu çalışmamı bizzat hediye etmek istiyorum” diye konuştu.