EKONOMİ - 19 Nisan 2019 Cuma 10:19

Sezonun ilk Osmanlı çileği çıktı, fiyatı el yakıyor

A
A
A
Sezonun ilk Osmanlı çileği çıktı, fiyatı el yakıyor

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bu yıl sezonun ilk çileği meyvesini verdi.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bu yıl sezonun ilk çileği meyvesini verdi. Serada üretilen çilek pazarda 10-15 TL’ye alıcı buluyor. Çilek üreticisi İsmet Koç diğer sebze ve meyvelerde olduğu gibi üretim artmadığı sürece fiyatların daha da yükselebileceğini söyledi.


Padişah sofralarının vazgeçilmez meyvelerinden olan Osmanlı Çileği ile ün yapan Kdz. Ereğli’de ziraat çileği ilk meyvesini verdi. Seralarda üretilen çilek pazarlar ve manavlarda 10-15 TL’den satışa çıktı.


Yaklaşık 15 yıl önce demir çelik fabrikasından emekli olduktan sonra bahçesinde sebze ve meyve yetiştirmeye başlayan İsmet Koç yaklaşık 60 metre kare serada ekili olan çilekten haftada 500 kilogram kadar meyve aldığını ve kilosu 10’TL’den haftada 5 bin, ayda ise ortalama 20-25 bin TL gelir elde ettiklerini söyledi. 2 çocuk babası İsmet Koç eşi ile birlikte çalışarak her türlü sebze ve meyvenin yanı sıra tavuk yetiştirerek ciddi paralar kazandıklarını anlatan Koç, sebze ve meyve fiyatlarının insanların üretime yönelmediği sürece daha da yükselebileceğini ifade etti.


Ekonomik olarak ihtiyacı olmamasına rağmen üretmekten vazgeçmediğini ve yaşadığı Kışla mahallesinde herkesi üretime teşvik etmeye çalıştığını dile getiren Koç, tarlası, bahçesi olmasına rağmen işsiz gezen gençlere çok kızdığını vurguladı. Koç, konuşmasında “Ereğli’de şu an çilek çıktı. Nerede çıktı, çalışan yerde çıktı, tembellerde çıkmadı. Bakın bizim çileğimiz çıktı. Çileğin kilosu şu anda 10 Türk Lirası. Bak burada şu an çilek toplayan yok. Benim iki tane torunum var. Hanımım torunlara bakıyor, ben çilek topluyorum. İnsanlar tembelleşmiş her yerde diyor ki ‘şuan iş yok.’ Evet, doğru iş yok. Ama sen iş aramazsan, kovalamazsan olmaz ki. Şimdi dolaşıyorum arkadaşlarla beraber işte iş yok, yandık gittik diyor. Kardeşim neden yanıyorsun, neden tutuşuyorsun? Herkes alışmış beleşten para kazanmaya. Arkadaşlar böyle beleşten para kazanma yok. İsmet Koç gibi üreteceksiniz, parayı kazanacaksınız alnınızın teriyle. Bakın İsmet Ağabeyiniz ne yapmış? Çilek yapmış, sera yapmış. Şu seranın içinde haftada 500 kilo çilek çıktı. 10 ile çarpsan ne yapar? 5 bin Türk Lirası yapar, ayda ne kadar yapar? 25 bin Türk Lirası yapar. Diyecekler ki her sezon çilek olur mu? Bir sezon olmazsa diğer sezon olur. Bir sezonda evin harçlığını çıkartırsın. Ben hanımımı buradan bireysel emekli yaptım. Hanımı her ay çilek, biber, patlıcan dikiyor, bireysel emekliliğe para ödüyorum. 800 lira ödüyorum, devlette 125 lira para ödüyor yani bin Türk lirası, böyle bolluk var mı arkadaşlar? Pazarda bir domatesin, soğanın, patatesin parası çok diyorsunuz. Arkadaşlar, 15 lira değil 25 lira olmazsa üzülürüm. Neden? Çünkü üretmiyorsun arkadaşım. Bakın bu işin tek yolu üretmek. Üretirseniz ucuzlar. Kışla mahallesinde benim gibi 10 kişi çilek üretse bu çilek pazarda 5 liraya düşer. Sen yapma, ben yapmayayım sonra İsmet abi çilek ver. Kardeşim çilek 15 lirada olur 20 lirada olur ama hep beraber üretirsek bu iş aşağıya düşer. Ben mutluyum, çoluğumla, çocuğumla ailemle beraber mahallece mutluyuz. Benim mahallemde herkes çalışır. Kimisi biber diker, kimisi patlıcan diker kimisi tavuk bakar. Yani benim mahallemde herkes çalışır. Benim görevim insanları tetiklemek. Görevim insanlara doğruları söylemek, amacım bu. Bu dönemde ki Antalya’da yetişen ziraat çileği, bunda sonra 10-15 güne kadar alo çileği çıkacak. Ondan sonra Ereğli’nin Osmanlı Çileği çıkıyor. Fakat Ereğli’de Osmanlı Çileği çok az. Erdemir sağ olsun Çilek Derneği Başkanımız, arkadaşlarımız, kaymakamımız olsun, belediye başkanımız sağ olsun çilek bahçesi kurdular. Orada Osmanlı çileğimiz hazır ama daha yaygınlaşmadı. Yaygınlaşacak ama insanlar çalışmıyor. Bizden sonra ki nesil artık tembel olmuş. Herkesin elinde bilgisayar, telefon. Şimdi millet diyor ki para yok, iş yok ama en garibanın elinde en kaliteli telefon. Üretmezsen, tüketirsen yok olur kardeşim. Üreteceğiz, hep beraber üreteceğiz. Bir olacağız diri olacağız hep birlikte Ereğli olacağız arkadaşım bu işin başka yolu yok.”


Çilek üreticisi İsmet Koç işsiz olduğunu belirten gençlere tarıma yönelmeleri tavsiyesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.