GÜNDEM - 26 Nisan 2024 Cuma 14:16

ZBEÜ’ye akreditasyon belgesi

A
A
A
ZBEÜ’ye akreditasyon belgesi

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yürütülen 2022 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında iki yıl süreyle akreditasyon almaya hak kazandı.


Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi ev sahipliğinde 25-26 Nisan 2024 tarihlerinde “Yükseköğretimde Kalitenin Geliştirilmesi ve İçselleştirilmesi” ana temasıyla gerçekleştirilen Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’na YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ve akreditasyon belgesi almaya hak kazanan üniversitelerin rektörleri katılırken, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi adına ise konferansa ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu katıldı.


Konferans kapsamında, YÖK Başkanı Erol Özvar, yükseköğretim bileşenlerinin ekonomik kalkınmada daha etkin bir rol oynamalarının hedeflendiğini ve bu maksatla eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, kültür ve sosyal sorumluluk alanlarında küresel ölçekte standartlar belirleyen kurumlar arasına girilmesinin amaçlandığını ifade etti. Türkiye’nin güncel üniversite, akademik personel ve öğrenci sayısında Avrupa’nın en büyük kapasitelerinden birine ulaştığını ifade eden Özvar, mevcut noktanın yeterli görülmemesi gerektiğini, zira Türkiye’nin çok daha ileri ve iyi noktalara gelebileceğine yönelik çabalarla mevcut durumu daha da geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu kapsamda gelecek beş yılın planlamasının yapıldığını sözlerine ekleyen Özvar, 2027’ye kadar bütün üniversitelerin akreditasyon süreçlerinin tamamlanarak Türkiye’nin bilimsel araştırmalar ve eğitim-öğretim faaliyetleri açısından uluslararası standartları yakalamış bir yapıya kavuşturulmasını amaçladıklarını vurguladı.


Akreditasyon almaya hak kazanan üniversitelere belgelerinin takdim edilmesiyle birlikte ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi adına Kurumsal Akreditasyon Belgesi’ni YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden aldı. Tören sonrası konuşan Rektör Özölçer, ZBEÜ olarak her alanda gösterilen ilerleme ve atılımın eğitim-öğretim ve bilimsel gelişme kapsamında uluslararası standartların yakalanması ile de sürdürüldüğünü ifade ederek, ZBEÜ’nün kurumsal akreditasyon belgesi almasının önemine işaret etti. Üniversitenin eğitim ve öğretimdeki kalitesinin akreditasyon belgesiyle taçlandırılmasının yanında bundan sonra da yapacakları yeni çalışmalar ve gösterecekleri çabalarla ZBEÜ’nün çok daha kaliteli ve ileri bir seviyeye taşınacağından hiç şüphesi olmadığını sözlerine ekleyen Özölçer, üniversitenin akreditasyon belgesi alabilmesi için çok çalışmış olan tüm akademik ve idari personele teşekkürlerini sundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.