EĞİTİM
27 Nisan 2024 Cumartesi - 17:19 Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden bölge ikinciliği Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Gençler Arası Tiyatro Yarışması Karadeniz Bölge Finali’nde ikinci oldu. Kastamonu Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen Tiyatro Yarışması’nda dereceye girip Karadeniz Bölge Finali için Rize’ye gitmeye hak kazanan Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu "Rapronak" adlı tiyatro ekibi, bölgedeki diğer illerden gelen tiyatro gruplarıyla kıyasıya bir mücadele verdi. Gösterdiği performansla salona gelen sanatseverlerin takdirini toplayan ekip, jürinin oylaması sonucunda az bir farkla birinciliği kaçırarak ikinci oldu. Ekibin yönetmeni Sezer Güney, “Öncellikle fantastik bir oyun denedik. Diğer bütün ekipler normal skeç tarzı ve gündelik hayatların sorunlarını ele alırken biz fantastik bir dünya oluşturup gündelik hayatın sorunlarını ele aldık. Gündelik hayatın sorunu derken; kadına şiddet, hayvanlara şiddet, çocuk istismarları ve hayvan hakları gibi konuları biz fantastik bir dünyada, ’kişinin veya bireyin elinden duyguları alınırsa ne olur’ sorusu altında inceledik. Bu bizim en büyük farkımızdı ve bizi zaten başarıya götüren farklardan biri de fantastik oynamamızdı. Tabii çok zor. Makyaj, kostüm, dekor, ışık gibi işlevlerin hepsini aynı anda götürmen gerekiyor ve sahnede bir armoni oluşturması gerekiyor. Bundan dolayı biraz zorlandık. Ancak oynarken de seyirciden aldığımız geri dönüşler dahilinde de çok eğlenceli bir oyun oldu. Ekibimin de çok eğlendiğini düşünüyorum. Sanki popüler bir oyuncu gibi oyun bitiminde izleyicilerin fotoğraf çekinmeye gelmesi başarı hissi oluşturdu” dedi.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 16:56 IX. Eğitim Teknolojileri Konferansı gerçekleştirildi Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) tarafından düzenlenen IX. Eğitim Teknolojileri Konferansı Doğuş Üniversitesi (DOU) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Konferansın hedef kitlesi, her branştan öğretmenler, idareciler, karar alıcılar, BT yöneticileri, eğitim teknologları, okullarında teknoloji lideri olan öğretmenler olarak belirlendi. Konferansın, teknolojiye yatırım yapmayı planlayan okulların yol haritalarını oluşturmalarında etkili bir rol oynaması düşünülüyor. Doğuş Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen IX. Eğitim Teknolojileri Konferansı, birçok bilim insanını ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür ve Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk’ün yaptığı konuşmalarla başlayan konferans, M. Serdar Kuzuoğlu’nun “Yapay Zekâdan Alınacak Akıl” başlıklı konuşmasıyla devam etti. Konferansta, Uluslararası Bakalorya Değerlendirme Direktörü Matthew Glanville ve Google Yapay Zekâ Lideri Laurence Moroney’in de yer aldı. Konferansa katılım gösteren okullar ve öğretmenler yaptıkları sunumlar ve çalıştaylarla, teknolojinin etkin kullanımı konusunda iyi örnekleri, bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Paydaş teknoloji şirketlerinin stantlarına da yer verilen konferansla, katılımcıların yeni teknolojiler konusunda incelemeler yapmaları ve deneyim kazanmaları hedeflendi. Konferansın internet adresinden yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: “Günümüzde, teknolojinin müfredata ve okul hayatına dahil edilmesi eğitim kurumları için önemli bir hedef haline gelmiştir. Öğrencilerimizi içinde bulunduğumuz dijital çağın gerektirdiği becerilere sahip bireyler olarak yetiştirmek temel önceliklerimizden biridir. Teknolojinin eğitim ortamlarının doğal bir parçası olarak yapılandırılması ve kullanılması bu alanda yapılan yatırımların başarıya ulaşması için kritik bir öneme sahiptir.”
Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli"
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:51 Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli" Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişiklikleri hakkında değerlendirme yapan Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, “Bütüncül Eğitim Yaklaşımı”, okuryazarlık becerilerinin kazandırılması, sadeleşmiş eğitim programı uygulamaları, farklılaştırılmış eğitim, huzurlu aile ve toplum hedeflerinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programlarını değerlendiren, Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, yeni programın öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan çok yönlü gelişimini esas alan “Bütüncül Eğitim” Yaklaşımı” esas alınmasının önemine dikkat çekti. Sadeleşmiş öğretim programı Öğrencilerin bireysel ihtiyaçları karşılandığında en iyi şekilde öğrendiklerini kabul eden bu yaklaşımla konu içeriklerinin, değerlerin, eğilimlerin ve okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının bağlam olarak kabul edildiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “Bu anlamda öğretim programlarının içerik alanında konu alanları ile ilgili genellemelere, ilkelere ve anahtar kavramlara yer verilmektedir. Bu yaklaşım, öğrencilerin merak duygusunun beslenmesi ve disiplinler arası bir anlayışla derinlemesine öğrenmeleri ve ayrıca öğretmenlerin yoğun müfredatı yetiştirme kaygısı taşımadan sadeleşmiş bir öğretim programını uygulamaları açısından çok değerlidir” dedi. Yeni öğretim programlarında dijital yetkinliğe ve hayat boyu öğrenme kültürüne sahip fertler yetiştirmeyi hedeflendiğini belirten Aslan, öğrencilerin disiplinler üstü ve disiplinler ötesi deneyimler ile ilgi alanlarını keşfetmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri, toplum bilincine sahip aktif vatandaşlar olmaları için okul dışı öğrenme deneyimleri sunan etkinliklere yer verildiğini belirtti. Uluslararası değerlendirmeler için olumlu bir adım Okul öncesinden lise sonuna kadar okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Özge Aslan, şöyle konuştu: “Bu beceriler, bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı ve veri okuryazarlığı becerileridir. Okuryazarlık becerilerinin öğretim programlarında yer alması, öğrencilere 21’inci yüzyıl yaşam becerilerini kazandırmak ve ayrıca PISA, TIMSS gibi uluslararası değerlendirmelerde ön plana çıkan okuryazarlık becerilerinde öğrencilerimizin daha iyi noktalara gelebilmeleri açısından çok olumlu bir adımdır.” Erdem, adalet, sorumluluk, saygı Öğretim programlarında değerler eğitimine temel oluşturacak “Erdem-Değer-Eylem” modeline dikkat çeken Aslan, burada hedefin “Huzurlu Aile ve Toplum” ile “Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan” yetiştirmek olduğunu söyledi. Aslan, “Modelin merkezinde erdemler bulunmakta; erdemden sonraki halkayı adalet, sorumluluk ve saygı değerleri oluşturmaktadır. Bu üç ortak değerden sonra alanlara göre sınıflandırılmış değerler gelmektedir. Modelin son halkasında erdem temelli değerler eğitiminin ana hedefleri olan ‘Huzurlu İnsan’, ‘Huzurlu Aile ve Toplum’ ile ‘Yaşanabilir Çevre’ bulunmaktadır” şeklinde konuştu. Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınıyor Programların uygulanmasında temel alınan öğrenme yaklaşımlarının yaşantısal öğrenme, proje temelli öğrenme, bağlamsal öğrenme, sorgulamaya dayalı öğrenme ve iş birlikli öğrenme olarak belirlendiğini belirten Aslan, öğretim programlarında farklı öğrenme yaklaşımlarına yer verilmesi ile öğrencilerin bireysel farklılıklarına duyarlı bir öğretme-öğrenme sürecinin sağlanması yönünde önemli bir adım atıldığı düşünüldüğünü söyledi. Aslan, “Farklılaştırılmış öğretim, yeni öğretim programlarının ön plana çıkan bir diğer özelliğidir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alan bu yaklaşım, yeni öğretim programlarının en güçlü yanlarından biri olup Bahçeşehir Koleji olarak uyguladığımız ve her öğrencinin kendi öğrenme hızı, ilgisi ve öğrenme profili doğrultusunda öğrenmesine olanak sağlamayı amaçlayan “Kişiye Özgü Öğretim Modeli” ile örtüşmektedir” dedi. Sürekli değerlendirme anlayışı Aslan, eğitim programında ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin öğrencilerin, bilgi, beceri, eğilim ve değerlerdeki düzeylerini belirlemenin yanı sıra öğrenme eksiklerinin ve bunların nedenlerinin tespit edilmesi amacıyla yapıldığının belirtildiğini, beceri tabanlı olacak şekilde planlandığının vurgulandığını söyledi. Bütüncül programda, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sürekli değerlendirme anlayışı üzerinde durulduğunu belirten Aslan, “Programda, öğrencilerin kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri, eğilim ve değerler konusunda ne durumda olduklarını ve öğrenmelerini geliştirmeye yönelik yapılabilecekleri belirlemek için kullanılacak farklı ölçme ve değerlendirme araçlarından elde edilen sonuçlar için “Öğrenme Kanıtları” kavramı kullanılmıştır. Bu kapsamda portfolyolar, ödevler, projeler, performans görevleri, sunumlar, kontrol listeleri, sınavlar, gözlem ve görüşme formları, öz/akran/grup değerlendirmeleri, sınıf içi tartışmalar, yansıtma yazıları gibi kanıtların öğrenci performansını ölçmek ve geliştirmek amacıyla kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca ön değerlendirme / hazırbulunuşluk uygulamalarına vurgu yapılmış; öğrencilerin hangi konularda bilgi sahibi olduklarının ve neleri öğrenmek istediklerinin belirlenerek değerlendirme sonuçlarının eğitimin içeriğinin farklılaştırılması, zenginleştirilmesi ve öğrenci gereksinimlerine uygun hale getirilmesi için kullanılmasına değinilmiştir” şeklinde konuştu.
Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinden Bilim Fuarı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:42 Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinden Bilim Fuarı Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinin gerçekleştirmiş olduğu projelerin ve sanatsal etkinliklerin yer aldığı Bilim Fuarı, yerel katılımcılar ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Bilim fuarı; bölgedeki eğitim ve bilim alanındaki iş birliğini güçlendirmek ve gençleri bilimsel çalışmalara teşvik etmek amacıyla büyük bir gelişme sağladı. İçerik bakımından özellikle yerel-kültürel değerlere odaklanan çalışmaların yanı sıra, sanatsal çalışmaların da sergilenmesi, fuarı renkli ve ilgi çekici hale getirdi. Resim çalışmaları, deprem bilinci üzerinde çalışılan projeler, sağlıklı beslenme ve geri dönüşüm üzerine yapılan bilimsel çalışmalar da oldukça ilgi gördü. Psikolojiden matematiksel keşiflere kadar geniş bir yelpazede çalışmalarını sergileyen öğrenciler, belirli süre boyunca gerçekleştirdikleri araştırmaların sonuçlarını fuar katılımcılarıyla paylaştı. Özellikle yerel ve yöresel içeriklere odaklanan projeler, katılımcıların ilgisini çekti ve bölgenin kültürel zenginliğini yansıttı. Düzenlenen etkinlik, yerel topluluğun eğitim ve bilim alanındaki önemli bir adımı olarak kaydedildi. Gelecek yıllarda da benzer etkinliklerin düzenlenerek gençlerin bilimsel keşiflerine destek verilmesi bekleniyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim fuarının açılışına Ula Kaymakamı Mehmet Rıdvan Doğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cüneyt Yiğit, Ermaş Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ercan, Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ercan ve çevre okulların müdürleri de katıldı.
Kastamonu Üniversitesi’nde ’çizgi ötesindeki öğretmen’ öğrencilerle buluştu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:34 Kastamonu Üniversitesi’nde ’çizgi ötesindeki öğretmen’ öğrencilerle buluştu Kastamonu Üniversitesi’nde eğitim gören öğrenciler, ’çizgi ötesindeki öğretmen’ seçilen Emre Özel ile bir araya gelerek deneyimlerini dinledi. Kastamonu Üniversitesi Kariyer Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin desteği ile Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Topluluğu (SOBİT) tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nce 2018 yılında çizgi ötesi öğretmen olarak seçilen Emre Özel, öğrencilerle bir araya getirildi. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiye Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Tuna, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. İbrahim Kepceoğlu ve Doç. Dr. Emine Karasu Avcı, akademik idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Bayburt’un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyü Şehit Gürcan Yavuz Ortaokulu’nda fen filimleri öğretmeni olarak görev yapan Emre Özel, deneyimlerini anlattı. Köy öğretmenliğine başladığı günden itibaren mesleğinde elde ettiği deneyimleri paylaşan Özel, zor şartlar altında bile mesleğini severek yapmaktan vazgeçmediğini söyledi. Konuşmanın ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Emre Özel’in yaşam hikayesi ile ilgili hazırlanan belgesel izletildi. Program, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sosyal Bilimler Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Emine Karasu Avcı’nın Emre Özel’e hediye takdim etmesinin ardından sona erdi.
Geleceğin mimarları, ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde bir araya geldi
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:26 Geleceğin mimarları, ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde bir araya geldi ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliği ile bir araya gelen geleceğin mimarları; yüzlerce eseri ile Türk tarihinin en büyük dehalarından Mimar Sinan’ın ustalığını, yenilikçiliğini ve kültürel mirasa katkılarını yakından inceledi. Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin düzenlediği ‘Mimar Sinan’ı Anlamak’ etkinliğinde, mimarlık öğrencileri ile alanın önemli akademisyenleri, büyük ustanın bıraktığı izleri ele alarak Mimar Sinan’ın mirasını ve mimarlık alanındaki önemini ele aldı. Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik yoğun bir katılımla gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasını; Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan ile Mimari Restorasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Havva Arslangazi Uzunahmet gerçekleştirdi. Tüm gün süren etkinliğin ilk bölümünde; İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, çevrimiçi olarak katılarak Mimar Sinan’ın eserleri ve günümüzdeki restorasyonları hakkında bir sunum yaparak sonrasında öğrencilerin sorularını da cevapladı. Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde ise Mimar Burhan Atun, meslekteki 50 yılını ve öğrencilik döneminden günümüze kadar yaptığı mimari çalışmalarını görsellerle sunarak öğrencilere bir mimarın yaşamı hakkında bilgiler aktardı. Atun, 50 yıllık meslek yaşamı boyunca gerçekleştirdiği yüzlerce tasarımı ve uygulamayı detaylarıyla anlattı ve mimarlığın profesyonel yaşamdaki yeri ile ilgili önemli bilgiler verdi. Etkinliğin sonunda, Mimar Burhan Atun ve etkinliğin organizasyon komitesi üyelerine Prof. Dr. Zihni Turkan tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi. Prof. Dr. Zihni Turkan: Çağımıza uygun yeni yapılar inşa etmek ve kültürel mirası korumak için çalışmaya devam edeceğiz Düzenledikleri etkinlik ile Mimar Sinan’nın mirasını gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zihni Turkan, “Mimar Sinan, sadece Türk dünyasında değil, dünya mimarlık tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. Eserleriyle sadece mimarlık değil, aynı zamanda sanatın ve kültürel birikimin gücünü ortaya koymuştur. Bizler, bu etkinlikle öğrencilerimize Mimar Sinan’ın değerini hatırlatmak ve onun ilham verici eserlerinden dersler çıkarmalarını sağlamak istedik” dedi.
TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek
26 Nisan 2024 Cuma - 22:10 TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”