ASAYİŞ - 27 Haziran 2017 Salı 09:49

(Özel Haber) Çocuk damat cinayetinde şok detaylar

A
A
A
(Özel Haber) Çocuk damat cinayetinde şok detaylar

Adana’da 17 yaşında resmi nikahsız evlenen İsa Arıç’ın ölümünün ardından şok ayrıntılar ortaya çıktı.

Adana’da 17 yaşında resmi nikahsız evlenen İsa Arıç’ın ölümünün ardından şok ayrıntılar ortaya çıktı. 18 yaşındaki gelinin 17 yaşındaki sevgilisinin çocuk damadı bıçakladığı ve daha sonra başında sigara içip ölmesini bekledikleri belirlendi.


Edinilen bilgiye göre, 29 Nisan Cumartesi günü Sarıçam ilçesinde meydana gelen olayda, İsa Arıç’ı (17) resmi nikahsız evlendiği eşi Z.K. (18) yatak odasında kanlar içinde buldu. Z.K. feryat edince karşı dairede oturan İsa Arıç’ın babası Musa (41) ve annesi İclal Arıç (34) eve geldi. Oğullarını kanlar içinde gören baba ve anne de feryat edip bir taraftan da hastaneye yetiştirmek için çaba harcadı. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen İsa Arıç hayatını kaybetti.



Gelin ve çocuk sevgilisi tutuklandı


Olayın ölümle sonuçlanmasının ardından Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği dedektifleri olayı çözmek için çalışma başlattı. Yapılan çalışmada hastanede gözyaşlarına boğulan gelin Z.K. ifadesine başvurulmak üzere emniyete getirildi. Gözyaşları hiç dinmeyen Z.K.’yi polis çapraz sorguya aldı. Yapılan sorgulamada Z.K. çelişkili ifade vermeye başladı. Önce Z.K. kocasının bıçakla intihar ettiğini, daha sonra yatak odasında yanında olmasına rağmen olayın nasıl olduğunu görmediğini söyledi. Bunun üzerine polis Z.K.’ye baskı yapınca eve gelen 17 yaşındaki İ.D.’nin kocasını öldürdüğünü itiraf etti. Z.K. önce İ.D.’nin hırsız olduğunu söyledi ancak polis buna da inanmayınca gönül ilişkisi olduğu İ.D.’nin kocasını öldürdüğünü itiraf ettiği öğrenildi. Bunun üzerine polis gelin ve katil zanlısını adliyeye sevk etti. İki zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi.



"Oğlumu, gelinim ve sevgilisi planlayarak öldürdü"


Çocuk damadın babası Musa Arıç, oğlunun gelini ve onun sevgilisi tarafında planlanarak öldürüldüğünü ileri sürerek, "Benim 7 çocuğum vardı 6 kaldı. O da gelinim yüzünden planlı cinayete kurban gitti. Planlı olduğunu nereden anlıyoruz, benim ev ile oğlumun evi karşı karşıya. Olaydan bir gün önce benim küçük kızım koridoru süpürürken gelinimin telefonda karşıdaki kişiye ’planımız tamam böyle ama öldürdükten sonra bu cesedi ne yapacağız’ deyince kızım da içeri giriyor ’ne planı’ diye soruyor o da diyor ki ’akrabalarla beraber parka gideceğiz onun planı’ deyince kızım da ’tamam’ demiş anlamamış. Ondan bir gün sonra da oğlum öldürüldü. Şahıs az ceza almak için de 18 yaşına girmeden 6 gün önce olayı yapıyor. Bunların hepsi cinayetin çok planlı bir şekilde yapıldığını gösteriyor" diye konuştu.



"Gelin feryat edip ağlıyordu"


Gelinin o gece feryat etmesiyle odaya girdiklerini ve oğlunu kanlar içinde gördüğüne dikkat çeken baba Arıç şöyle devam etti:


"Gelin bağırınca biz de annesiyle koşup ’ne oldu’ diye bağırdık. Gelin bize ’bilmiyorum’ diye yanıt verdi. İçeri girdiğimizde çocuğumuz yerde yatıyor ölmüştü. Önce anne müdahale etti sonrasında ben elimi yüzüne koydum cesedi soğuktu ölmüştü. Yine de hastaneye götürdük bir ümit diye ama yaşamadı. Gelin feryat edip ağlıyordu. Sonradan anladık ki bu olayın içinde cani gelin varmış. Oğlumu gelinim ile onun sevgilisi öldürmüş."



"Bıçaklayıp başında sigara içerek ölmesini beklemişler"


Baba Arıç, gelin ve sevgilisinin oğlu bıçaklandıktan sonra başında ölmesini beklediklerini ifade ederek, "Raporlarda da hastaneye gelmeden yaklaşık bir saat önce öldüğü yönünde. Gelinin sevgilisi oğlumu bıçaklayıp yaralamış. Başında birlikte sigara içerek ölmesini beklemişler. Aynı odada fotoğraf bile çektirmişler" dedi.



"Oğlumun gömleğini sevgilisine giydirmiş"


Olayın ardından gelinin ve sevgilisinin delilleri yok etmek için çaba harcadığının belirlendiğini anlatan baba Musa Arıç, şöyle devam etti:


"Oğlumu bıçakladığı için gelinin sevgilisinin üzeri kan olmuş. O nedenle gelin oğluma aldığım ve hiç giymediği gömleğini vermiş kendi kıyafetini de çıkarmış bize bırakmış. Daha sonra da kendi üzerini değiştirmiş ve yatak odasını dağıtarak hırsız geldiği izlenimini vermiş. Bunların hepsini yaptıktan sonrada gelin sevgilisini hiçbir şey olmamış gibi uğurlayıp feryat figan etmiş. Bıçağı da lavaboda yıkamışlar. Sevgilisinin ifadesinde var gelinim bunu Çorum’dan küpelerini bozdurarak para gönderip özel olarak Adana’ya getirtmiş. Bunlar film izleyip etkilenmişler mi yoksa caniler mi bilmiyorum Allah’a havale ediyorum. Oğlumun kanı inşallah yerde kalmaz. Gecemizi günümüzü mahvettiler, neşemizi aldılar."


Baba Arıç, oğlunun katilinin sosyal paylaşım sitesinde de sürekli birilerini öldüreceğinden bahsettiğini, oğlunu öldürdükten sonra da bu kişinin oğlu olduğunu öğrendiklerini söyledi.



"Gelinimi hastanede paramparça ederdim"


Anne İclal Arıç ise gelininin, oğlunun öldürmesinde parmağı olduğunu ertesi gün öğleden sonra öğrendiğini anlatarak, "Bizimle ağladı, ben gelinimden hiç şüphelenmedim. Oğlumu hastaneye götürdüğümde onun cani olduğunu bilseydim, onu paramparça eder ellerimle öldürürdüm" diyerek gözyaşı döktü.


Bu arada, katil zanlısı İ.D.’nin olaydan saatler sonra Facebook’tan "Sana önemli bir haberim var. Eminim çok sevineceksin çünkü artık seni seven biri yok cenazesi dün kalktı" yazdığı, olaydan bir hafta önce de "Benim yaşamadığım mutluluğu kralına da yaşatmam herkes gününü beklesin" yazdığı ortaya çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.