GENEL - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 09:42

Sıcaklar şiddet ve depresyonu artırıyor

A
A
A
Sıcaklar şiddet ve depresyonu artırıyor

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolog Fatih Yaldız, yaz aylarında aşırı sıcaklar nedeniyle şiddet, depresyon, öfke atakları gibi psikiyatrik rahatsızlıkların yüzde 20-30 artığını vurgulayarak “Özellikle Adana bu konuda ünlü.

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolog Fatih Yaldız, yaz aylarında aşırı sıcaklar nedeniyle şiddet, depresyon, öfke atakları gibi psikiyatrik rahatsızlıkların yüzde 20-30 artığını vurgulayarak “Özellikle Adana bu konuda ünlü. Hatta Adana’nın depresyondaki etkisi bir araştırma konusu bile olabilir” dedi. Vatandaşlar ise sıcakların neden olduğu ter, yorgunluk, tansiyon, trafik stresi gibi unsurların asabiyete yol açtığını anlattı.


Yurt genelinde hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Adana’da da son 39 yılın sıcak rekoru kırıldı.


İklimin insan psikoloji üzerinde ciddi etkileri olduğunu anlatan Psikolog Yaldız, insan bedeni ve psikolojisi için en uygun sıcaklığın 22-25 derece arasında olduğunu kaydetti.


Psikiyatrik hastalıklarda yaz aylarında ciddi artışlar olduğunu anlatan Yaldız, bunların bipolar bozukluk, manik depresif bozukluk, aşırı sıvı kaybına bağlı bunama gibi hastalıklar olduğunu kaydetti.



"Zihniniz bedeninizle uyum sağlamakta güçlük çekiyor"


Yaz aylarında pek çok insanın öfke kontrolünü de kaybettiğini dile getiren Yaldız, depresyon ve anksiyete hastalarının bu aylarda zorlandığını bildirdi. En çok karşılaşılan psikolojik sorunları anlatan Psikolog Yaldız, şöyle devam etti:


“İnsanlar özellikle trafikte, evde, çalışma yaşamında büyük stres ve sıkıntılar yaşıyorlar. Sıkıştıkları için insanları tolere etmekte, hoş karşılaşmakta sıkıntı yaşıyorlar. Agresiflikler, tartışmalarla çok karşılaşıyoruz. İşe giderken bile aşırı sıcaklarda sıkıntılarla karşılaşıyoruz. İnsanlar iş yerinde, kamu kurumlarında bile tahammülsüz oluyor. Daha sonra eve dönünce ailenizle bile sorunlar yaşamaya başlıyorsunuz. Bedeniniz yoruluyor. Zihniniz bedeninizle uyum sağlamakta güçlük çekiyor. Bu iletişime yansıyor.”



"Testosteron hormonunun şiddetle ciddi bağlantısı var"


Yaz aylarında psikiyatrik hastalıkların yüzde 20-30 arttığını vurgulayan Yaldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Klinik deneyimlerimiz şunu gösteriyor ki aşırı sıcakların daha fazla suç oranına etkisi var. Şiddetle, erkeklik hormonu olan testosteron arasında ciddi bağlantılar var. Özellikle agresif veya tahammülsüz olmamızın nedeni sıcağın testosteron üzerindeki etkisi. Hastalar hastane ortamına şiddetle geliyorlar, onların tahammülsüz oldukları yüz ifadelerinden anlaşılıyor ama daha serin bir yere gidiyorlar, anlayışla karşılanacakları bir yere gidiyorlar ve biz onları anlamaya çalışıyoruz. Daha sonra duyguları düzeliyor. Onlara ani kararlar almamaları gerektiğini ve hatta bu aylarda alacakları kararları öfkelerini dindirmek için dondurmaları ödevini veriyoruz. Daha sağlıklı düşündüğünüz akşam saatlerinde, sabah saatlerinde karar almalarını öneriyoruz. Çünkü bu sinirler anlık gerçekleşiyor. Siz farkında olmadan sıcakta işinize gidiyorsunuz, koşuşturuyorsunuz. Sıcak havalarda bunu yapmak zorundasınız ama sıcağın üzerinizde bu kadar etkili olduğunu düşünmüyorsunuz. Bir yerden sonra sabrınız taşıyor ve öfke patlamaları oluyor. Buna manipülatif etki diyoruz.”



"Adana’nın depresyondaki etkisi araştırma konusu olabilir"


Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolog Fatih Yaldız, saldırganlık ve asabiyetin aile ortamına, kişiliğe ve eğitime göre değişiklik gösterdiğine dikkat çekerek, “Depresyon rahatsızlıklarında artış var. Özellikle Adana bu konuda ünlü. Hatta Adana’nın depresyondaki etkisi bir araştırma konusu bile olabilir” ifadelerini kullandı.


Haluk Yıldır isimli bir otobüs şoförü ise sıcakların stresin yaz aylarında hep varolduğunu dile getirerek, otobüslerdeki klimanın bu stresi azalttığını kaydetti.


Mehmet Yılmaz isimli emekli vatandaş da sıcakları “Sinir yapar sıcaklar. Tansiyon yükselir, kalp atışları değişir. Her tarafın sinir, strese girer” ifadeleriyle anlattı.


Öğrenci Dilara Özdemir ise sıcakların babası üzerinden örnek vererek “Araç kullanırken, işten gelirken, daha çok çalışırken o yorgunluk asabiyete sebebiyet veriyor. Özellikle dolmuş şoförlerinde oluyor. İnsanlarda sıcak, ter, yorgunluk da peşinden asabiyeti getiriyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.